Download 1. HPB CERRAH HEM REL KONGRES Deniz elimen - Nevin Kanan -...
BİLİMSEL SEKRETERYA
10. ULUSAL HEPATOPANKREATOBLER CERRAH KONGRES lgin Özden E-mail:
[email protected] 1. HPB CERRAH HEMREL KONGRES Deniz elimen - Nevin Kanan E-mail:
[email protected] -
[email protected]
KONGRE SEKRETERYASI
SERENAS TURZM Kongre Organizasyon ve Otelcilik A. Turan Güne Bul. 5. Cad. No: 13 06550 Yldz, Çankaya / ANKARA Tel : +90 312 440 50 11 Faks : +90 312 441 45 63 URL : www.serenas.com.tr E-mail:
[email protected] ;
[email protected] Web: www.serenas.com.tr
Yayn Hizmetleri BAYT Bilimsel Ara trmalar Basn Yayn ve Tantm Ltd. ti. Ziya Gökalp Cad. 31/31, Kzlay, Ankara Tel. (0312) 431 30 62 E-mail:
[email protected]
Bask MK Matbaaclk Sanayi ve Ticaret Ltd. ti., Matbaaclar Sitesi 560. Sk. No. 27 vedik/Ankara Tel. 0-312-3952128
Bask tarihi: Nisan 2011
ÖNSÖZ Değerli Meslektaşlarımız, Sizlerle Türk Hepato Pankreato Bilier Cerrahi Derneğinin onuncu kongresinde birlikte olmanın gurur ve mutluluğunu yaşamaktayız. Bilimsel programda Hepato Pankreato Bilier Cerrahi ile uğraşan hekimlerin sık karşılaştığı sorunlar tartışılacak ayrıca daha çok genç meslektaşlarımıza yönelik eğitim toplantıları ve video sunumları da yer alacaktır. Bu kongremizde bir ilk olarak HPB Hemşireliği Kongresini hayata geçiriyoruz. Bu işbirliğinin bundan sonraki kongrelerde gelişerek sürmesini hedeflemekteyiz. Kongremizin gerek bilimsel gerekse sosyal yönden doyurucu olacağına inanıyoruz. Antalya’dan tıbbi yönden daha birikimli ve güzel anılarla ayrılmanızı diler, sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım. Dr. Osman Abbasoğlu Kongre Başkanı
Değerli Meslektaşlarımız, 7 - 9 Nisan 2011 de Antalya’da gerçekleştirilecek olan 10. Ulusal Hepatopankreatobilier Cerrahi kongresi içinde bu yıl ilk kez “1. Hepatopankreatobilier Cerrahi Hemşireliği Kongresi” de yer almaktadır. Cerrahi Hemşireliğinin diğer dallarında olduğu gibi; Hepatopankreatobilier Cerrahi Ünitelerinde çalışan hemşireleri bir araya getirerek bilgi ve deneyimleri paylaşmayı amaçlayan bu başlangıcın cerrahi hemşireliğine yeni bir ivme kazandıracağı düşüncesindeyiz. Bu nedenle bu ilk toplantının mesleki açıdan önemi büyüktür. Tarihsel bir anlam taşıyan kongremiz, sizlerin katılımı ve bilimsel desteği ile daha da önem kazanacak, eleştirileriniz bize güç verecektir. Kongrede görüşmek dileğiyle sevgi ve saygılarımızı sunarız. Eş Başkanlar Deniz Şelimen, Nevin Kanan
iii
Program
7 NİSAN 2011 PERŞEMBE 09.00-10.30
Panel HPB Cerrahi’de Teknik Yaklaşım Oturum Başkanı:
Zeki Yılmaz
Pankreatikoduodenektomi Anatomik Karaciğer Rezeksiyonu Güvenli Kolesistektomi ve İntraoperatif Sorunlar
Selim Sarı Sedat Karademir Aydın Alper
10.30-11.00
Kahve Arası
11.00-12.15
Olgu Tartışmaları 1. Karaciğer Hemanjiomlu 2 Ayrı Hasta 2. Safra Kesesi Polipi Olan Kadın Hasta 3. Sarılık Yakınmasıyla Başvuran ve Pankreas Başında Kitle Tespit Edilen Erkek Hasta 4. Karın Ağrısı Olan Kist Hidatik Hastası Oturum Başkanı: Tartışmacılar:
12.15-13.30
Öğle Yemeği
13.30-14.00
Konferans Hepatolojide Hücresel Tedaviler Oturum Başkanı: Konuşmacı:
14.00-15.15
Osman Abbasoğlu Birol Bostancı Mete Dolapçı Kaan Karayalçın Cumhur Yeğen Gökhan Yağcı
Mehmet Çağlıkülekçi Anil Dhawan
Panel Deneysel HPB Cerrahisi Oturum Başkanı:
Ersin Ateş
Deneysel Çalışmanın Kliniğe Yansıması Tümör ve Metastaz Modelleri Tıkanma Sarılığı Modelleri Akut Pankreatit Modelleri
İskender Sayek Güneş Esendağlı Mustafa Kerem Ethem Alhan
v
10. ULUSAL HEPATOPANREATOBİLİER CERRAHİ KONGRESİ - 2011
15.15-15.45
Kahve Arası
15.45-16.30
Radyoloji Oturumu Genel Cerrahlar İçin Tanısal ve Girişimsel HPB Sistem Radyolojisi Oturum Başkanı: Konuşmacı:
16.30-18.00
Panel HPB Cerrahi’de Komplikasyon Yönetimi Oturum Başkanı:
Mustafa Şare
Karaciğer Cerrahisi Pankreas Cerrahisi Safra Kesesi ve Safra Yolları Cerrahisi
Orhan Bilge Erhan Hamaloğlu Cüneyt Kayaalp
18.00-18.30
Ara
18.30-18.45
Açılış Töreni
18.45-19.30
Açılış Konferansı Multidisipliner HPB Birimlerine Doğru Oturum Başkanı: Konuşmacı:
19.30
vi
İbrahim Astarcıoğlu Okan Akhan
Açılış Kokteyli
Aydın Alper Anil Dhawan
Program
8 NİSAN 2011 CUMA 08.30-09.30
09.30-10.00
Yandaş Karşıt Görüş Küçük Hepatosellüler Karsinom Tedavisi Oturum Başkanı:
Sedat Karademir
Rezeksiyon Lokal Ablatif Tedaviler Transplantasyon
Tarkan Ünek Okan Akhan Hamdi Karakayalı
Konferans Başlangıçta Anrezektabl Kolorektal Kanser Metastazları: Kür Ümidi Var mı? Oturum Başkanı: Ahmet Çoker Konuşmacı: Erdem Göker
10.00-10.30
Kahve Arası
10.30-11.15
Konferans Laparoskopik HPB Cerrahisi Oturum Başkanı: Konuşmacı:
11.15-12.00
12.00-12.45
Yandaş Karşıt Görüş Akut Pankreatitte Antibiyotik Kullanımı Yararlıdır/Yararsızdır Oturum Başkanı:
Salih Pekmezci
Yararlıdır: Yararsızdır:
Sadık Kılıçturgay Cemalettin Ertekin
Uydu Sempozyumu
HMB-Arjinin-Glutamin’in HPB Cerrahi Sonrası Yara İyileşmesine Etkileri Oturum Başkanı: Konuşmacı:
12.45-14.00
Koray Topgül Corrado Fantini
Sadık Kılıçturgay Ahmet Çoker
Öğle Yemeği
vii
10. ULUSAL HEPATOPANREATOBİLİER CERRAHİ KONGRESİ - 2011
14.00-15.15
Panel Pankreas Oturum Başkanı:
Sadık Ersöz
İnsidental Bulunan Pankreas Kistleri, Ne Zaman Cerrahi Tedavi? Pankreas Nöroendokrin Tümörleri Ekzokrin Pankreas Yetmezliği
Richard Schulick Kaan Karayalçın Ekrem Kaya
15.15-15.45
Kahve Arası
15.45-16.15
Konferans HPB Cerrahide Nütrisyonel Destek Oturum Başkanı: Konuşmacı:
16.15-17.30
Çalıştay (Ortak Oturum) Ali Uras Oturumu: Yeni HPB Cerrahi Birimleri Kurmak Oturum Başkanı: Konuşmacılar:
17.30-18.45
Ümit Topaloğlu Servet Karahan Selim Sarı Ünal Aydın Koray Topgül Gülsenem Aras
Özgür Yağmur Gülüm Altaca
Serbest Bildiri Oturumu 2 (Salon - B) Oturum Başkanları:
viii
Orhan Arıoğul
Serbest Bildiri Oturumu 1 (Salon - B) Oturum Başkanları:
18.45-20:00
Osman Abbasoğlu Haldun Gündoğdu
Haluk Demiryürek Remzi Emiroğlu
Program
9 NİSAN 2011 CUMARTESİ 08.30-09.45
Çalıştay ERCP Oturum Başkanı: Olgu sunumları: Tartışmacılar:
09.45-10.30
10.30-11.00
Kahve Arası
11.00-11.45
Konferans (seçkin bildiriler eşliğinde)
12.30-13.15
Murat Akaydın Adem Akçakaya İlhan Yıldırgan Sebahattin Kaymakoğlu
Seçkin Bildiri Oturumu En İyi 5 Bildirinin Sunumu Oturum Başkanı:
11.45-12.30
Yaman Tekant İlgin Özden
Ali Emre
İleri Hiler Kolanjiokarsinomun Radikal Cerrahisi Oturum Başkanı: Konuşmacı:
Orhan Bilge Masato Nagino
Çukurova Üniversitesi Deneyimi Ege Üniversitesi Deneyimi
Haluk Demiryürek Ahmet Çoker
Konferans (seçkin bildiriler eşliğinde) Kolorektal Karaciğer Metastazları: Yeni Paradigma Oturum Başkanı: Konuşmacı:
Musa Akoğlu Richard Schulick
Uludağ Üniversitesi Deneyimi Hacettepe Üniversitesi Deneyimi
Remzi Emiroğlu Erhan Hamaloğlu
Uydu Sempozyumu
Kolorektal Kanserlerin Karaciğer Metastazlarına Kişiye Özel Tedavi Yaklaşımı Oturum Başkanı: Konuşmacı:
Orhan Bilge Bülent Karabulut
ix
10. ULUSAL HEPATOPANREATOBİLİER CERRAHİ KONGRESİ - 2011
13.15-14.15
Öğle Yemeği
14.15-15.30
Panel Önlemeden Karaciğer Nakline Viral Hepatitler Oturum Başkanı:
Yalçın Polat
Tıbbi Tedavi ve Önleme Akut Karaciğer Yetmezliği ve Transplantasyon Kronik Olgularda Transplantasyon
Sebahattin Kaymakoğlu İlgin Özden Sezai Yılmaz
15.30-16.00
Kahve Arası
16.00-16.30
Konferans HPB Cerrahide Teknoloji Kullanımı Oturum Başkanı: Konuşmacı:
16.30-17.50
Ender Dulundu Acar Tüzüner
Video Oturumu: Nasıl Yaparım? Oturum Başkanı: Sadettin Çetiner Pankreatoduodenektomi ve Rekonstrüksiyonu İleri Perihilar Kolanjiokarsinom için Hepatoligamentopankreatektomi Laparoskopik Sol Hemihepatektomi Laparoskopik Kistogastrostomi Portal Ven Rezeksiyonlu Total Pankreatoduodenektomi Laparoskopik Cerrahide Safra Yolu Yaralanması ve Laparoskopik Onarımı Hepatoma için Sağ Hepatektomi
17.50-18.00
Kapanış
20.00
Gala Yemeği
x
Richard Schulik Masato Nagino Corrado Fantini Salih Pekmezci Orhan Bilge Aydın Alper Sadık Ersöz
Program
HEMŞİRELİK OTURUMLARI Salon B 8 NİSAN 2011 CUMA 15.30-16.00
Konferans Hepato Pankreato Bilier Cerrahinin Tarihsel Gelişimi Oturum Başkanı: Konuşmacı:
16.15-17.30
Sevgi Hatipoğlu Orhan Arıoğul
Çalıştay (Ortak Oturum) (Salon A) Ali Uras Oturumu: Yeni HPB Cerrahi Birimleri Kurmak
17.30-18.30
Konferans (Salon A) Karaciğer Transplantasyonu ve Hemşirelik Bakımı Oturum Başkanı: Konuşmacı:
Deniz Şelimen Gerben Wildeboer
xi
1. HPB CERRAHİ HEMŞİRELİĞİ KONGRESİ - 2011
9 NİSAN 2011 CUMARTESİ 09.00-10.30
Panel Primer ve Metastatik HPB Sistem Tümörlerinde Tedavi ve Bakım İlkeleri Oturum Başkanı: Primer ve Metastatik HPB Sistem Tümörlerinde Ameliyat Öncesi ve Sonrası Bakım Primer ve Metastatik HPB Sistem Tümörlerinde Yoğun Bakım Uygulamaları
10.30-11.00
Kahve Arası
11.00-12.30
Panel
Fethiye Erdil Ayfer Özbaş Sennur Kula
Pankreasın Cerrahi Hastalıkları ve Bakım Yaklaşımları Oturum Başkanı: Nevin Kanan Pankreas Cerrahisinde Son Teknikler Pankreas Cerrahisinde Ameliyat Öncesi ve Sonrası Bakım Yaklaşımları Pankreas Cerrahisinde Taburculuk Sonrası Hasta İzlemi
12.30-14.00
Öğle Yemeği
14.00-15.00
Panel
15.00-15.30
Safra Yolu Yaralanmalarında Bakım İlkeleri Oturum Başkanı:
Neriman Akyolcu
Safra Yolu Yaralanmalarnda Cerrahi Bak Safra Yolu Yaralanmalarnda Hemirelik Bakm
Koray Topgül Aysel Gürkan
Konferans HPB Sistem Tümörlerinde Medikal Onkoloji Sırası ve Sonrasında Bakım Oturum Başkanı: Konuşmacı:
15.30-16.00
Kahve Arası
16.00-17.30
Serbest Bildiriler Oturum Başkanları:
17.30-18.00
Kapanış
20.00
Gala Yemeği
xii
Selim Sarı Özgül Karayurt Nadiye Özer
Nevin Kanan Ümmü Yıldız Fındık
Aysel Gürkan Ayfer Özbaş
Sözel Bildiri Sunumları S-0001
Ref No: 88
STATİNİN KARACİĞER REJENERASYONU ÜZERİNDEKİ DOZA BAĞIMLI FARKLI ETKİLERİ Tamer Çolakoğlu, Tarık Zafer Nursal, Ali Ezer, Fazilet Kayaselçuk, Alper Parlakgümüş, Sedat Belli, Hamdi Karakayalı, Mehmet Haberal Başkent Üniversitesi
Amaç: Karaciğer rejenerasyonu ile anjiyogenez arasında sıkı bir ilişki vardır. Statinler kolesterol sentezinin anahtar enzimi olan HMG-CoA redüktazı baskılarlar. Statinlerin düşük dozlarının anjiyogenez üzerine uyarıcı, yüksek dozlarının ise baskılayıcı etkisi vardır. Bu özellik, lipid düşürücü etkilerinden bağımsızdır. Çalışmada farklı statin dozlarının anjiyogenez ve akut faz cevabı üzerinden karaciğer rejenerasyonuna olası etkileri araştırılmıştır. Yöntem: Yetmiş iki adet rat randomize edilerek kontrol, düşük doz statin (0,5 mg/kg/gün, atorvastatin) ve yüksek doz statin (2,5 mg/kg/gün, atorvastatin) olarak üç gruba ayrıldı. Tüm dozlar yedi gün boyunca oral gavaj ile verildi. Atorvastatin tedavisi sonrası, üç gruptaki tüm hayvanlara %70 hepatektomi yapıldı. Hepatektomi sonrası, aynı gruptaki hayvanlar,12,24 ve 72. saatlerde karaciğer rejenerasyonu (proliferating cell nuclear antigen-labeling index [PCNA]), anjiyogenez (KDR/Flk-1 [VEGFR-21]) ve akut faz cevabı (sreum IL-6) değerlendirmek üzere 3 alt gruba bölüdü. Bulgular: Hepatektomi sonrası 24. saatte, düşük doz atorvastatinin yüksek doza oranla karaciğer rejenerasyonunu arttırdığı saptandı (p=0,004). Benzer şekilde, düşük dozların hem kontrol grubuna hem de yüksek dozlara göre anjiyogenik cevabı arttırdığı gözlendi (p=0,026 ve p=0,059). IL-6 salınımında ise 3 grup arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p=0,159). Hepatektomi sonrası 72. saatte ise, düşük doz atorvastatin tedavisinin kontrol grubuna göre rejenerasyonunu arttırmasına rağmen (p=0,047), düşük ve yüksek doz grupları arasında fark yoktu (p=0,109). Düşük dozun, hem kontrol hem de yüksek doz grubuna göre anjiyogenik cevabı arttırdığı saptandı (p=0,016 ve p=0,002). Dahası yüksek dozun kontrol grubuna kıyasla anjiyogenik cevabı azalttığı gözlendi (p=0,044). Serum IL-6 düzeyleri hem düşük doz hem de yüksek doz grubunda kontrol grubuna oranla yüksek bulundu (p=0,005 ve p=0,003). Sonuç: Düşük doz statin tedavisi KDR/Flk-1 (VEGFR-2) bağımlı anjiyonez üzerinden karaciğerin rejenerasyon cevabını arttırmaktadır. Yüksek doz tedavi ise uzun dönemde rejenerasyon yanıtını etkilemeden anjiyogenezi azaltmaktadır. Son olarak, statin tedavisi dozdan bağımsız bir şakilde IL-6 salınımını arttırarak, karaciğer rejenerasyonuna katkıda bulunmaktadır.
S-0002
Ref No: 152
KOLOREKTAL KANSERLERİN KARACİĞER METASTAZLARINDA KULLANILAN KEMOTERAPÖTİK AJANLARIN HEPATOTOKSİK ETKİSİ VE PİOGLİTAZONUN BU ETKİ ÜZERİNDEKİ ROLÜ 1
Sebahattin Çelik, 1Erhan Hamaloğlu, 1Kinyas Kartal, Aksoy, 2Havva Özşeker, 3Mutlu Hayran
2Aytekin
1Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, 2
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, 3Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Destek Birimi
Amaç: Bu çalışmada; Kolorektal kanserlerin Karaciğer metastazlarında kemoterapötik ajanların steatohepatitis etkisini araştırmak ve pioglitazon’nun steatohepatitis üzerindeki rolünü açıklamak, amaçlanmıştır Gereç ve Yöntem: Bu çalışma kontrollü deneysel bir çalışmadır. Toplam 60 Spraque-Dawley cinsi disi Rat 4 gruba ayrılmıştır: 1 grup; Kemoterapi grubu (20 rat) 2 grup; Kemoterapi + Pioglitazon grubu (20 rat). 3. grup; Kontrol grubu. (10 rat) 4 grup: ’Sham’ gavaj grubu (10 rat) Birinci gruba haftada bir kez olmak üzere 4 hafta süre ile 40 mg/kg irinotekan + 40 mg/kg 5-FU intraperitoneal olarak verilmiştir. İkinci gruba: Kemoterapi + haftada 5 gün süre ile 4 mg/kg/ gün pioglitazon gavaj yöntemiyle intragastrik olarak verilmiştir. Üçüncü gruba: Standart beslenme dışında bir şey verilmemiş ve yapılmamıştır. Dördüncü gruba ise; gavaj yöntemiyle 1 cc SF intragastrik olarak verilmiştir. Kemoterapi ve Pioglitazon tedavisi bittikten 2 hafta sonra kan alınarak karaciğer fonksiyon testleri çalışılmıştır. Ve daha sonra ratlar sakrifiye edilerek, laparatomi ile sol lobektomi yapılarak patolojik inceleme yapılmıştır. Kan örneklerinde; ALT, AST, GGT, ALP, ALBUMİN, TOTAL BİLÜRÜBİN çalışılmıştır. Karaciğer materyalinde ise; 1- Steatozis 2-Llobüler inflamasyon 3- hepatositlerde şişme’Balloning’ 4-Fibrozise bakılarak derecelendirilmiştir. İstatistiksel değerlendirme yerine göre Kruskal-Wallis, Mann-Whitney U, Ki-kare ve Fisher testleri kullanılmıştır. Bulgular: 1. grup Rat’ların KCFT’inde, özellikle AST ‘de anlamlı bir bozukluk mevcuttu (p70),10mg/dl üzerindeki preoperatif bilirübin düzeyleri istatistiksel olarak mortaliteye etkili olarak bulundu. Mortaliteye etkili olduğu düşünülen bu faktörler birlikte değerlendirildiğinde multivariate analizde yaş (>70) ve 10mg/ dl üzerindeki preoperatif biluribin düzeyleri mortaliteye etkili faktörler olarak bulundu. Sonuç: Pankreatikoduodenektomide mortaliteyi etkilediği düşünülen faktörler içinde yaş (>70) ve 10mg/dl üzerindeki preoperatif biluribin düzeyleri anlamlı bulunmuştur. Bu bulgular bize 70 yaş üzerindeki ve bilirübin düzeyi yüksek olan hastalara ameliyat kararı verirken daha dikkatli olunması gerektiğini düşündürmektedir.
S-0005
Ref No: 228
KOLANJİOKARSİNOMLARI TAKLİT EDEN SELİM BİLİER STRİKTÜRLER Ertan Emek, Koray Güven, Ali Emre, Aydın Alper, Yaman Tekant, Orhan Bilge, Arzu Poyanlı, Ilgın Özden İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı
Amaç: Proksimal kolanjiokarsinom tanısıyla geniş hepatobilier rezeksiyon, periampuller tümör tanısıyla pankreatoduodenektomi yapılan vakaların yaklaşık %5-15’inde malignite saptanmamaktadır.1) Kolanjiokarsinom ön tanısıyla sevk edilen ancak radyolojik ve biyokimyasal tetkikler, laparotomi bulguları veya radikal cerrahi sonrasında piyesin incelenmesi ile selim lezyon tanısı konulan hastaları geriye dönük olarak değerlendirmek 2) Benzer vakaların en azından bazılarında, gereksiz laparotomi veya geniş rezeksiyondan kaçınılıp kaçınılamayacağını irdelemek. Gereç ve Yöntem: 1996-2010 yılları arasında kolanjiokarsinom tanısı ile takip edilip selim sonuçlar elde edilmiş hastalar incelenmiştir. Bulgular: 16 hastanın 8 tanesi kadın,8 tanesi erkekti. Ortanca yaş 50 (20-74) idi. Kolestaz enzim ve bilirubin yüksekliği 16 hastanın dokuzunda, tümör belirteç yüksekliği 11 hastada, safra yolu dilatasyonu 14 hastada, Bizmuth I-II darlık dört hastada, Bizmuth III-IV darlık 12 hastada saptanmıştır. Takipler sonucu primer sklerozan kolanjit tanısı 4 hastada, portal ka-
Sözel Bildiri Sunumları vernoma bağlı darlık 4 hastada, idipatik kolesistit-fibröz darlık 3 hastada, koledokoduodenal fistül 2 hastada, hepatik arter basısına bağlı darlık 2 hastada ve koledok kist ameliyatlı bir hastada idiopatik ekstranastomotik darlık saptanan son tanılardır. Burada ele alınan toplam 16 hastanın tamamı,8 yıllık bir süre içerisinde, İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Karaciğer-Safra Yolları-Pankreas Cerrahisi Birimi’nde takip ve tedavi edilmiştir. Her ne kadar kliniğimizde Klatskin’in yaklaşımı temelde benimsense de, bulgular kısmında da anlatıldığı şekilde, tüm hastalara standart bir yaklaşım ile tanı-tedavi algoritması uygulanamamıştır. Bunun sebepleri arasında bu hastaların bazılarının dış merkezlerde evvelce tedavi edilmeye çalışılmış olması, hatta meydana gelen çeşitli komplikasyonlarla (yetersiz drenajlı ERCP sonrası ağır kolanjit gibi) sevk edilmiş olmaları, son tanısı aynı olan hastaların başvuru koşullarının farklılığı ve bir takım nadir patolojilerde (portal kavernomada kolestaz sorunu gibi) literatürde dahi yaklaşımın tartışmalı olması sayılabilir. Bu yazıda, mevcut deneyim literatür ışığında tartışılarak, bu tarz ilginç ve göreceli olarak nadir klinik sorunlara çözümler geliştirilmesine katkı sağlaması amaçlanmıştır. Sonuç: Ekstrahepatik safra yolunda, distal veya proksimal düzeyde tıkanma ile başvuran hastalarda cerrahi girişim, hem kesin tanının konulması hem de safra akımının normale döndürülmesi açılarından avantajlıdır. Ancak titiz radyolojik ve biyokimyasal incelemeler ve dikkatli bir ameliyatta değerlendirme, hastaların bazılarında gereksiz laparotomiden veya geniş rezeksiyonlardan kaçınılmasını sağlayabilir.
S-0006
Ref No: 38
DENEYSEL HAFİF VE ŞİDDETLİ PANKREATİT OLUŞTURULAN RATLARDA PROLİDAZ AKTİVİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Metin Yalçın, Abdullah Özgönül, Muhammet Emin Güldür, Özgür Söğüt, Ali Uzunköy Harran Üniversitesi, Tıp Fakültesi Genel Cerrahi, Patoloji ve Acil Tıp Anabilim Dalı, Şanlıurfa
Amaç: Bu çalışma deneysel olarak oluşturulan hafif ve ciddi pankreatitte, kollajen metabolizmasında rolü olan prolidaz enzim aktivitelerinin, kan ve doku düzeyinde değerlerinin etkilenip etkilenmeyeceğini araştırmak amacı ile yapıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 30 adet Wistar Albino dişi rat dahil edildi ve ratlar eşit olarak üç gruba ayrıldı. Birinci grupta bulunan ratlara (kontrol),0,1 ml serum fizyolojik birer saat arayla intraperitoneal toplam beş kez infüzyon şeklinde verildi. İkinci grupta bulunan ratlara 50 µgr/kg cerulein birer saat arayla i. p. toplam beş kez infüzyon şeklinde uygulanarak hafif pankreatit oluşturuldu. Üçüncü grupta bulunan ratlara ise 80 µgr/kg cerulein birer saat arayla i. p. toplam beş kez infüzyon şeklinde verilerek şiddetli pankreatit oluşturuldu.0,1,5,24. saat sonunda tüm ratların kuyruk kısmından kan alınarak, amilaz, lipaz, AST, ALT, WBC, LDH, glukoz, total bilirubin, direk bilirubin, GGT, ALP ve prolidaz enzim aktivitesi ölçüldü ayrıca pankreas doku örnekleri alınarak histopatolojik inceleme ve pankreas dokusunda prolidaz enzim aktivitesi değerlendirildi. Bulgular: Gruplararası serum biyokimyasal parametrelerin 0,1,5,24. saat degerlendirilmesi sonucunda, grup II (hafif pankreatit) ve grup III (şiddetli pankreatit) amilaz, lipaz değerleri,
kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatiksel olarak anlamlı bir artış izlendi (p < 0,05). Her grup kendi içerisinde ve gruplar arasında 0,1,5,24. saat serum ve doku prolidaz değerleri karşılaştırıldı. Grup I’de belirtilen saatler sonundaki prolidaz değerleri değişiklikleri istatistiksel açıdan anlamlı bulunmadı (p > 0,05). Grup II ve grup III’teki 0, 1, 5, 24. saatteki serum prolidaz değerleri kendi içlerinde karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir artış saptandı (p < 0,05). Gruplararası değerlendirme de ise, grup II ve grup III’ e ait serum prolidaz değerlerinin kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel açıdan anlamlı bir artış saptandı (p < 0,05). Doku değerleri ile yapılan karşılaştırmada ise, Grup II ve Grup III’e ait prolidaz değerlerinin kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel açıdan anlamlı bir artış saptandı (p < 0,05). Sonuç: Çalışmamızda prolidaz aktivitesinin pankreatit şiddeti ile orantılı olarak arttığı gösterilmiştir. Bu da, prolidaz enzim aktivitesinin akut pankreatitli olgularda kollajen metabolizması hakkında yol gösterici olduğunu, kollajende ciddi hasarlanma meydana geldiğini ve bu hasarlanmanın patolojik sürecin süre ve şiddetinin artmasına bağlı olarak arttığını göstermekle birlikte daha detaylı ve geniş çaplı planlanmış ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.
S-0007
Ref No: 93
AKUT PANKREATİT TEDAVİSİNDE TRİMETAZİDİNİN ASİNER HÜCRE HASARINA ETKİSİ 1Sevil
Işık, 2Neriman Şengül, 2Fatma Töre, Aydın, 3Gülberk Uçar, 2Aysel Kükner, 2 Recep Bayram, 5Ali Eba Demirbağ 4Cemalettin 1
Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi, 3Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, 4İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, 5Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi
Amaç: Şiddetli akut pankreatit ölümcül seyredebilen ve henüz spesifik tedavisi olmayan bir hastalıktır. Akut pankreatitde asiner hücreler apopitoz ve nekroz yoluyla ölmektedir. Apopitozun, daha az inflamatuar yanıt oluşturması ve tetiklendiğinde pankreatitin şiddetinin azaldığı gösterilmiştir. Bu sebeple apoptozun, nekroza tercih edilebilecek yanıt olduğu düşünülmektedir. Programlı ölüm şekli olan apoptoz enerjiye bağımlıdır ve mitokondride ATP mevcudiyetine bağlıdır. Bu sebeple mitokondri fonksiyonlarının korunması pankreatit tedavisinde yeni tedavi modalitesi olabilir. Trimetazidin, antianginal olarak kullanılan miyokard hücrelerinde mitokondrial fonksiyonları koruduğu bilinen bir ajandır. Bu çalışmanın amacı deneysel akut pankreatitde trimetazidinin asiner hücre hasarı ve pankreatitin şiddetine etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada ortalama ağırlıkları 209 gr olan 26 adet Sprague Dawley tipi erkek rat kullanıldı. Ratlar 4 gruba ayrıldı. Grup 1 (Sham, n: 6), ratlara sadece laparotomi ve geçici biliyer klipaj uygulandı. Grup 2 (Trimetazidin, n: 6) ratlara sadece orogastrik sonda ile trimetazidin 10 mg/kg/gün uygulandı. Grup 3 (Pankreatit model, n; 7) ratlara transduodenal olarak pankreatikobiliyer kanala %4 Na taurokolatın enjeksiyonu yoluyla akut pankreatit indüklendi. Grup 4 (Pankreatit + trimetazidin, n: 7) ratlara aynı şekilde pankreatit indüklenip pankreatitin indüksiyonunun sonrasında trimetazidin 10mg/ kg/gün orogastrik sonda ile uygulandı.1 ve 3. grupta ki ratlara
3
10. ULUSAL HEPATOPANREATOBİLİER CERRAHİ KONGRESİ - 2011 orogastrik sonda ile serum fizyolojik,2 ve 4. gruptaki ratlara trimetazidin uygulandı.48. saat sonunda ratlar sakrifiye edilerek örnekler alındı. Bulgular: Grupların amilaz, lipaz, LDH, ve fosfolipaz A2 sonuçları değerlendirildiğinde, Pankreatit model grupda, diğer tüm gruplardan istatistiki olarak anlamlı fark saptandı. Trimetazidinle tedavi edilen pankreatit grubu ile grup 1 ve 2 arasında ise fark saptanmadı. WST/MTT analizi ile mitokondrial hasar spektrofotometrik olarak saptandı. Hücrelerin yaşam yüzdesi hesaplandı. Pankreatitde hücrelerin azalan yaşam yüzdesi, trimetazidin ile pankreatit tedavi grubunda ise kontrol grupları değerlerine yükseldi. Histopatolojik değerlendirmede; ödem ve lökosit infiltrasyonu ve asiner nekroz bakımından Grup 3 ve 4, grup 1 ve 2 den farklı bulundu. TUNEL metodu 10 BBA da sayılan TUNEL pozitif hücre sayısı pankreatitle arttı. İstatistiki fark oluşturmamakla birlikte trimetazidinle tedavi apoptotik hücre sayısını azalttı. Sayılan mast hücreleri bakımından gruplar arasında fark saptanmazken, pankreatitle mastların %50 si degranule oldu. Trimetazidinle tedavi edilen pankreatit grubunda bu degranulasyonun engellendiği saptandı. Sonuç: Akut pankreatitde trimetazidin tedavisi; asiner hücrede mitokondriyal fonksiyonların korunmasına yardım ederek, hücre hasarı ve arkasından gelişen inflamatuar kaskadın aktivasyonunda azalma sağlayabilecek bir modalite olabilir.
S-0008
Ref No: 52
NEKROTİZAN PANKREATİT VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI: RANSON VE APACHE II SKORLAMA SİSTEMLERİNİN HASTA YÖNETİMİNDEKİ YERİ Ömer Vedat Ünalp, Varlık Erol, Batuhan Demir, Murat Sözbilen, Ahmet Çoker Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı
Giriş ve Amaç: Akut nekrotizan pankreatit, akut pankreatitin en şiddetli formudur ve pankreatitin seyri sırasında parenkim nekrozunun gelişltiği pankreatit tipidir. Akut pankreatit ataklarının %9-20’sinde pankreasta nekroz gelişlebilir. Bilgisayarlı tomografi (BT) incelemelerindeki parenkim nekrozunun seviyesiyle klinik tablo, sistemik ve infeksiyöz komplikasyonlar arasında her zaman birebir ilişki saptanamaz. Bu çalışmada akut nekrotizan pankreatit nedeniyle cerrahi ve konservatif tedavi uygulanan hastalar RANSON VE APACHE II skorlama sistemleri eşliğinde değerlendirilerek, morbidite ve mortaliteye etkili faktörler ve skorlama sistemlerinin tedavi yönetimindeki etkinliğini araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde 2005-2010 yılları arasında akut nekrotizan pankratit tanısıyla takip ve tedavi uygulanan 39 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Bütün hastalara radyolojik olarak bilgisayarlı tomografi ile tanı konuldu. Hastaların morbidite ve mortalite risk oranları RANSON ve APACHE II skorlama sistemleri ile belirlendi. Bulgular: 2005-2010 yılları arasında akut nekrotizan pankratit tanısıyla takip ve tedavi uygulanan 39 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Operasyon uygulanan 13 hastadan 4’üne eksplorasyon + nekrozektomi,6 hastaya drenaj kateteri yerleştirilmesi,1 hastaya nekrozektomi + sol hemikolektomi + hartmann prosedürü,1 hastaya nekrozektomi + sağ hemiko-
4
lektomi + lahey mikulicz prosedürü,1 hastaya nekrozektomi + sağ hemikolektomi + parsiyel ince barsak rezeksiyonu + ucuca anastomoz operasyonları uygulandı. Opere olan hastalardan 10’u (%77) mortal seyrederken, toplam mortalite sayısı 17 (%44) olarak belirlendi. Yirmi iki (%56) hasta şifa ile taburcu edildi. Sonuç: Nekrotizan pankreatitli hastaların tedavi yönetiminde ve cerrahi kararının alınmasında, sadece bilgisayarlı tomografi ve skorlama sistemlerinden alınan değerlerle hareket etmektense hastaların klinik durumunu ve vital bulgularını ön planda tutmanın daha yararlı olacağı kanaatindeyiz.
S-0009
Ref No: 102
PANKREATİK NÖROENDOKRİN TÜMÖRLER: 44 OLGU Samet Yardımcı, Ali Sürmelioğlu, Tahsin Dalgıç, Yusuf Bayram Özoğul, Murat Ulaş, Metin Ercan, İlter Özer, Erdal Birol Bostancı, Musa Akoğlu Türkiye Yüksek Ihtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği
Amaç: Pankreatik nöroendokrin tümörler (PNET) nadir, heterojen ve kompleks neoplazmlardır. Tek potansiyel küratif tedavi seçeneği komplet cerrahi rezeksiyondur. Cerrahi seçenekleri tümörün lokalizasyonu ve yayılımına göre değişiklik gösterir. Bu çalışmada kliniğimizde tedavi gören PNET hastalarının karakteristik özelliklerini ve tedavi yaklaşımlarını ortaya koyduk. Hastalar ve Yöntem: 2007-2011 tarihleri arasında Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği’nde PNET tanısıyla yatırılarak tedavi almış 44 ardışık hasta çalışmaya dahil edildi. Bulgular: 22 kadın ve 22 erkekten oluşan hastaların yaş ortalaması 48.2 (18-80) idi. En sık görülen semptom 22 hastada (%50) bulunan karın ağrısı idi. Bunu hipoglisemi (%47.7), kilo kaybı, ishal, kusma ve sarılık izledi.21 hasta (%47.7) non fonksiyonel tümöre sahipken, fonksiyonel tümöre sahip hastaların 21’i (%47.7) insulinoma,2’si (%4.5) gastrinoma olarak tanı aldı. Pankreastaki yerleşim yerleri sıklığına göre kuyruk (%31.8), gövde (%25) ve baş (%22.7) olarak sıralandı. Dört hasta (%9) irrezektabl olarak kabul edilerek medikal tedaviye yönlendirildi. Diğer 40 (%90.9) hastaya küratif rezeksiyon uygulandı. Dokuz (%20.4) hastada tanı anında karaciğer metastazı mevcuttu. Bu hastaların 7’sine karaciğer rezeksiyonu da uygulandı. Postoperatif mortalite olmadı. Sonuç: PNET hastalarının büyük çoğunluğu; iyi bir preoperatif değerlendirme, lokalizasyon çalışması, doğru cerrahi teknik ve ek organ rezeksiyonları ile küratif cerrahi şansına sahiptir. PNET operasyonları deneyimli merkezlerde hepatopankreatobiliyer anatomiye hakim cerrahlar tarafından geniş rezeksiyonlara hazırlıklı olarak yapılmalıdır.
Sözel Bildiri Sunumları S-0010
Ref No: 145
LAPAROSKOPİK DİSTAL PANKREATEKTOMİ: 6 OLGUDA İLK DENEYİMİMİZ Tarık Artış, Bahadır Öz, Can Küçük, Zeki Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı
Amaç: Laparoksopik distal pankreatektomi son 10 yılda artan çalışmalar ile ilgi çekici bir uygulama olmuştur. Seçilmiş hastalarda ve benign tümörlerde bu uygulama uygun ve güvenilirdir. Bu çalışmanın amacı kliniğimizde yapılan laparoskopik distal pankreatektominin ilk 6 olguda değerlendirilmesidir. Yöntem: Aralık-2007 ile Kasım-2010 tarihleri arasında kliniğimizde 6 olguya splenektomi ile beraber laparoskopik distal pankreatektomi yapıldı. Cerrahi endikasyonlar preoperatif görüntüleme, klinik bulgular, semptomlar ve biyokimyasal araştırma kombinasyonu ile konuldu. Sonuçlar: Cerrahi endikasyon sonucunda opere edilen olguların patoloji değerlendirmesi yapıldığında müsinöz kist adenom (1 olgu), seroz kist adenom (1 olgu), gerçek soliter kist (2 olgu), kist hidatik (1 olgu), nöroendokrin tümör (1 olgu) tespit edildi. Erkek/Kadın oranı 1/5 di. Ortalama operasyon süresi 100 dk, kan kaybı 110 ml idi. Ortalama tümör çapı 2,66 cm (2-4 cm) idi. Açık cerrahiye geçiş olmadı. Postoperatif pankreatik fistül görülmedi. Peroperatif mortalite olmadı. Bir hastada postoperatif 5. günde peripankreatik apse oluştu. Drenaj ve uygun antibiyotik ile tedavi edildi. Çalışmamız literatür sonuçları ile karşılaştırIldığında kliniğimizde laparoskopik distal pankreatektomi uygun ve güvenli bir şekilde yapılmaktadır.
S-0011
rın çapı ve lokalizasyonu, PET/BT bulguları kayıt edildi.12 aylık takip, görüntüleme eşliğinde biyopsi veya ameliyat sonunda PET/BT’nin doğruluğu ve tedavi planına etkisi değerlendirildi. Bulgular: 38 (%33,6) hastanın karaciğerinde doğrulanan metastaz vardı. Hastaların tamamının BT ile değerlendirilmesinde, karaciğer metastazı şüphesi olan 75 hastanın sadece 36’sında (%48) metastaz doğrulandı. BT ile görüntülemede karaciğer metastaz şüphesi olan 75 hastanın PET/BT ile değerlendirilmesinde, karaciğer metastazı şüphesi olan 30 hastanın 29’unda (%96,7) karaciğer metastazı doğrulandı. Hastaların tamamının PET/BT ile değerlendirilmesinde; karaciğer metastazı şüphesi olan 31 hastanın 30’unda (%96,8) metastaz doğrulandı. Karaciğer metastazları için BT ve PET/BT’ nin duyarlılıkları (sırasıyla %94,7; %78,9) ve özgüllükleri (%48; %98,7) arasında anlamlı fark saptandı (p0.05). Kolesistektomi endikasyonlarından bilier pankreatit tablosu ile hastaların sistik arterlerinde histopatolojik değişikliklerin varlığı arasında anlamlı ilişki bulundu (p0,05). Gruplar arasında ağrı kesici gereksinimi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptandı (p70), eksternal stent ve wirsung çapının 70), eksternal stent kullanılması ve wirsung çapının