Böceklerde Bağışıklık Mekanizması

March 28, 2016 | Author: Duygu Yalaz | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

1 KSÜ. Fen ve Mühendislik Dergisi, 7(2) KSU. Journal of Science and Engineering 7(2)-2004 Böceklerde Bağı...

Description

KSÜ. Fen ve Mühendislik Dergisi, 7(2)-2004

78

KSU. Journal of Science and Engineering 7(2)-2004

Böceklerde Bağışıklık Mekanizması Hasan TUNAZ Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, Kahramanmaraş ÖZET:Böcek bağışıklığı hücresiz ve hücresel olarak iki ana bölümden oluşur. Bunlar bazen antibakteriyel ve hücresel bağışıklık olarak’ da adlandırılır. Bu iki bağışıklık sistemi birbirine tamamlayıcı etki gösterip aynı bulaşmaya yada aynı hastalığa ikisi birlikte karşı koyabilmektedir. Böceklerdeki ve diğer omurgasızlardaki bağışıklık sistemi temel olarak memelilerin bağışıklık sisteminden farklıdır. Anahtar Kelimeler: Böcek bağışıklığı, antibakteriyal, hücresel Mechanism of Insect Immunity ABSTRACT: There are two major areas of insect immunity, cell-free immunity and hemocytic immunity. These are sometimes called humoral immunity and cellular immunity. These two immunological responses are complimentary, and both may be seen in response to the same infection. Immunity in insects and in other invertebrates differs from the immune systems of mammals in fundamental ways. Key Words: Insect mmunity, humoral, hemocytic GİRİŞ Doğada hayvanlar sürekli olarak patojenlerle karşı karşıyadır. Hayvanların önemli fizyolojik özelliklerinden birisi patojenleri içeren virüs, bakteri , fungus ve protozoa’ lar gibi mikroorganizmalara karşı korunmaları ve bağışıklık mekanizması oluşturmalarıdır. Bütün hayvanlar, bağışıklık mekanizması geliştirmesine rağmen omurgalı ve omurgasız hayvanların bağışıklık mekanizması arasında çok önemli farklılıklar vardır. Mikroplara karşı omurgalı hayvanlar özel antibadiler (özellikle proteinler) oluştururken omurgasız hayvanlar antibadiler oluşturmazlar. Buna bağlı olarak omurgasız hayvanların bağışıklık sistemi olmadığı düşünülmüştür. Ancak omurgasızların özel antibadi üretmemesi onların bağışıklık sistemi olmadığı anlamına gelmemektedir. Örneğin, böcekler ve diğer omurgasızlarda hastalık oluşturan mikroorganizmalara karşı bağışıklık mekanizması oluşmaktadır. Böcekler hastalık oluşturan mikroorganizmalara karşı genellikle kan hücrelerinin oluşturduğu ve hücresiz olarak bilinen iki temel aktif bağışıklık sistemi geliştirirler. Bunlar bazen hücresel ve humoral (antibakteriyal protein) bağışıklık olarak adlandırılır (Gupta, 1986). Humoral bağışıklık hastalık oluşturan mikroorganizmaların saldırıları sonucunda böcek vücudunda Sekropin (cecropins), attasin (attacins), dipterisin (diptericins) ve difensinler (defensins) gibi antibakteriyal proteinlerin biyosentezlenmesi ile olmaktadır. Bu antibakteriyel peptitler ve proteinler omurgalıların ürettiği antibadilerin aksine çok sayıda bakteri türüne karşı etkilidir. Antibakteriyel proteinden oluşan sekropinler; bir deneysel aşılama sonunda ilk defa Hyalophora cecropia L.(Lepidoptera: Saturniidae) ’nın pupalarından alınan hemolimf’ den izole edilmiştir. Sekropinler küçük peptit olup yaklaşık 33 amino asitten oluşur ve bakteri hücre zarını eritir. Sekropinler aynı zamanda bakterilerde prolin yükselişini engeller ve zayıf hücre zarı oluşmasına sebep olur. Diğer önemli bir antibakteriyel protein olan attasinlerde H. cecropia ve

Lepidoptera takımına bağlı bazı türlerden elde edilmiştir. Attasinler büyük proteinler olup (yaklaşık moleküler ağırlığı 21-22 kDa) bir kaç bakteri türüne karşı antibakteriyel aktivite göstermektedir. Dipterisinler ve difensinler günümüze kadar çeşitli dipter türlerinden elde edilmiştir. Diğer bazı böcek türleri de antibakteriyel proteinler üretirler. Buna örnek verecek olursak bazı hemipterler prolini zengin olan ve metalnikowins olarak bilinen antibakteriyel proteinler üretmektedirler (Chernysh ve ark., 1996). Böcekler hastalık oluşturan mikroorganizmalara karşı aynı zamanda lizozomlar (lysozymes) üretirler ve bu lizozomlar enzimatik olarak bakterilere saldırır ve onların hücre duvarını hidrolize eder (Dunn, 1986). Lizozomlar diğer antibakteriyel proteinler gibi mikroorganizmaların böceklere bulaşmasından bir kaç saat sonra böcek hemolimfinde oluşur. Fakat fizyolojik olarak lizozomların oluşması diğer antibakteriyel proteinlerden farklıdır. Dunn ve Drake (1983) normalde lizozomların lepidopter larvalarının hemolimfinde düşük miktarda bulunduğunu ve bu miktarın bakteri bulaşması ile önemli ölçüde yükseldiğini belirtmişlerdir. Bu çalışma, böceklere bakteri bulaşması sonunda bakteri hücrelerinin böceklerdeki lizozom geninin salgılanmasının başlamasından sorumlu olduğunu göstermiştir. Fakat son zamanlarda yapılan başka bir çalışma, lizozomlardan elde edilen peptitlerin antibakteriyel etki gösterebilmeleri için bakteri hücreleri tarafından uyarılmaya gerek olmadığını göstermiştir (During ve ark., 1999). Genel olarak böceklerde bakterilere karşı humoral bağışıklığın oluşması 6-12 saat sürmektedir (Glinski ve Jarosz, 1997). Kan hücrelerinin oluşturduğu bağışıklık sitemine gelince bu bağışıklık sistemi dolaşan kan hücreleri ile bakteri hücrelerinin doğrudan ilişkisi sonucunda oluşmaktadır. Böcek kan hücrelerinin tanımlanması ve sınıflandırılması bir çok çalışma ile geniş olarak ortaya konmuştur (Stanley-Samuelson, 1994a; StanleySamuelson, 1994b; Stanley-Samuelson, 1994c). Fakat sınıflandırmada bilim adamları arasında farklı görüşler

KSÜ. Fen ve Mühendislik Dergisi, 7(2)-2004

vardır. Dunn (1986) bir lepidopter türü olan Manduca sexta L. (Lepidoptera: Sphingidae)’ da beş değişik kan hücresi olduğunu belirtmiştir. Bunlar prohemositler (prohemocytes), siferulositler (spherulocytes), inositler (enocytoids), plazmotositler (plasmotocytes) ve granulositlerdir (granulocytes). Gupta (1991) bunların arasından sadece plazmotositler ve granulositlerin hücresel bağışıklıktan sorumlu olduğunu belirtmiş ve bunların birleşik olarak (immunocytes) tanımlanmasını önermiştir. Fakat bu iki kan hücresinin bağışıklıktaki rolü arasında kesin farklılıklar bulunması nedeniyle iki değişik grup olarak tanımlanmıştır. Böceklerde hücresel savunma mekanizması kendi arasında üçe ayrılmaktadır. Bunlar fagositik özellik (phagocytosis), nodulasyon oluşması (nodulation) ve enkapsülasyon oluşmasıdır (encapsulation). Bağışıklık fizyolojisi birçok böcek türünde çalışılmıştır. Bu nedenle böceklerdeki hücresel ve humoral bağışıklık sistemini ayrıntılı olarak aşağıda açıklanmasında yarar vardır. Böceklerde humoral bağışıklık mekanizması Böceklerin fizyolojik hastalıklara karşı oluşturdukları antibakteriyel proteinlerin sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte bu sayının oldukça yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Böceklerin fizyolojik olarak oluşturduğu ve en iyi bilinen antibakteriyel proteinler lizozomlar, sekropinler ve attasinlerdir (Boman ve Steiner, 1981; Boman ve ark., 1986; Boman ve Hultmark, 1987). Humoral bağışıklık sistemi çalışmaları çoğunlukla lepidopter türleri üzerinde yapılmıştır. Özellikle pupal diyapoz gösteren lepidopter türlerinden Anthaeraea pernyi Guérin-Méneville (Lepidoptera: Saturniidae), Samia cynthia Drury (Lepidoptera: Saturniidae) ve H. cecropia’ da görülmüştür (Boman ve ark., 1974; Faye ve ark., 1975; Hoffmann ve ark., 1981; Boman ve Hultmark, 1987). Briggs (1958) yaptığı bir çalışmada daha önce ısı ile öldürülmüş bakteri aşılanmış lepidopter larvalarına canlı bakteri şırınga edildiği zaman buna paralel olarak bu böceklerin hemolimflerinde antibakteriyel proteinlerin arttığını ve bunun sonucunda canlı bakteriye karşı bir kaç saat sonra bağışıklık oluştuğunu belirtmiştir. Bu çalışmaya benzer olarak Stephens ve Marshall (1962) ve Chadwick (1967)’ de birer çalışma yapmıştır. Chadwick (1967) çalışmasına göre Galleria mellonella L. (Lepidoptera: Pyralidae) larvaları ısı ile öldürülmüş Pseudomonas aeruginose ile aşılandığı zaman bu böcek türünün yirmidört saat içinde bağışıklık oluşturduğunu ve bu bağışıklığın yaklaşık yetmiş saat sürdüğünü belirtmiştir. Gingsrich (1964) Oncopeltus fasciatus Dallas.(Hemiptera: Lygaeidae) erginlerine ısı ile öldürülmüş P. aeruginose aşılandığı zaman bu türün aynı bakteri türünün canlısına bağışıklık geliştirdiğini göstermiştir. Aynı araştırıcı bağışıklığın hemolimfdeki çeşitli maddelerin varlığı ile ilişkili olup yaklaşık dört saatte oluştuğunu, bunun ikinci günde maksimum seviyeye çıktığını ve bu bağışıklığın beş gün içinde yok olduğunu gözlemiştir. Bir dipter türü olan Drosophila

79

KSU. Journal of Science and Engineering 7(2)-2004

melonogaster (Diptera: Drosophilidae)’ in pupalarının ve erginlerinin antibakteriyel aktivite gösterdiği rapor edilmiştir (Bakula, 1970; Boman ve ark., 1972; Salzet, 2001). Bu çalışmalar bazı Diptera türlerinin humoral bağışıklık gösterdiğini içeren ilk çalışmalar olması bakımından son derece önemlidir. Bir çok araştırıcı patojenik bakteri olmayan Escherichia coli, Bacillus subtilis veya E. cloacae’ nın şırınga ile böcek pupalarına verildiği zaman bu pupaların hemolimf’ lerinde RNA sentezinin teşvik edildiğini ve 20-25 bağışıklık proteininin salgılandığını ve bunun sonunda antibakteriyel aktivite görüldüğünü rapor etmişlerdir (Boman ve ark., 1974; Hultmark ve ark., 1980; Kirschbaum, 1985; Boman ve Hultmark, 1987). Glinski ve Jarosz (1997)’ da patojenlerin teşviki sonunda bağışıklık peptitlerinin bal arısı, Apis mellifera L. (Hymenoptera: Apidae)’ da görüldüğünü belirtmiştir. Aynı yılda yapılan başka bir çalışmada gloverin antibakteriyel proteininin, İpek böceği H. cecropia pupasının hemolimfin’ de böceğe aşılanan E. coli gelişimini durdurduğu gözlenmiştir (Axen ve ark., 1997). Yine şırınga ile verilmiş olan bakteri türlerinden E. coli ve Microccus luteus sivrisinek türü, Aedes aegypti L. (Diptera: Culicidae)’ nin hemolimf’ inde antibakteriyel protein oluşmasını sağlamıştır (Lowenberger ve ark., 1996). Bu araştırıcılar çalışmalarında E. coli ile şırınga edilmiş sivrisineklerin hemolimf’ lerinden üç antibakteriyel peptit izole ederken, bakteri şırınga edilmemiş sivri sineklerin hemolimf’ inde bu antibakteriyel peptitlerin görülmediğini saptamışlardır. Ayrıca, bu peptitlerin gram pozitif ve gram negatif bakterilere karşı etkili bir şekilde aktivite gösterdiği belirtilmiştir. Bu üç antibakteriyel peptitin amino asit dizilişi, bu proteinlerin difensin familyasına ait antibakteriyel peptitler olduğunu göstermiş ve aralarındaki farklılığın, amino asit dizilişinden kaynaklandığı belirtilmiştir. Diğer bir böcek antibakteriyel protein olan dipterisin’ nin Phormia terranovae Meigen. (Diptera: Calliphoridae)’ ye bakteri bulaştırması sonuncunda hızlı bir şekilde sentezlendiği bildirilmiştir (Bulet ve ark., 1995). Bu güne kadar yapılan çalışmalar ve bu konudaki kaynaklar böcekler tarafından sentezlenen antibakteriyel protein sayısının hızlı olarak yükseldiğini ve gelecekte daha bir çok böcek antibakteriyel proteininin keşif edileceğini göstermektedir. Böcek antibakteriyel proteinleri ile çalışmak bir kaç süpriz buluşu da beraberinde getirmiştir. Bunlardan bir tanesi daha önce H. cecropia pupasının hemolimf’ indeki C-4 olarak bilinen maddenin bir antibakteriyel protein olduğu bakteri bulaştırması sonucunda ortaya çıkmıştır (Boman ve Hultmark, 1987). Daha sonra bu protein, araştırıcılar tarafından izole edilmiş ve amino asit dizilişi belirlenmiştir. Diğer bir buluş ise Sun ve ark.(1990) tarafından ortaya atılmış olan omurgalı hayvanlara ait bir savunma proteini olarak düşünülen immunoglobins’ in immunoglogin üst familyasına ait antibakteriyel protein olduğunun ortaya çıkması ve hemolin diye isimlendirilmesidir. Yine Lowenberger ve

KSÜ. Fen ve Mühendislik Dergisi, 7(2)-2004

ark. (1996) Aedes aegypti’ nin hemolimf’ inde sentezlenen defensins’ ninde bir nematod türü olan Brugia malayi ( Spirurida: Filariidae)’ nin gelişmesini engellediğini bildirmişlerdir. Bağışıklık proteinleri genetik çalışmalar için çok uygundur. Leem ve ark. (1996) bağışıklık kazanmış olan Sarcophaga peregrina Fallen. (Diptera: Sarcophagidae)’ dan bir antibakteriyel madde elde ederek bunun moleküler yapısının N-βalanyl-5-glutathionyl-3,4-dihydroxyphenylalanine olduğunu saptamışlardır. Bu antibakteriyel peptid küçük yapıdadır. Bakteriyel bulaşmalara karşı antibakteriyel protein genlerinin kodlanmasının yanı sıra, bu genlerin gelişme sırasında değişime uğradığı ispatlanmıştır. Meister ve Richard (1996) yapmış olduğu bir çalışmada Dropsophila sp.’ de bir mikroorganizma zararı sonunda bu böcekteki dipterisin geninin değişime uğramasının üçüncü larva döneminde önemli ölçüde olduğunu ve bu değişimin erken pupa döneminde maksimuma ulaştığını belirtmişlerdir. Aynı çalışmada bu değişimin geçici olarak böcek tükürük bezlerindeki deri değiştirme hormonu (ecdyson) ile karşılıklı ilişki içinde olduğu belirtilmiştir. Meister ve Richard (1996)’ da dipterisin gen ekspresinin, ecdyson hormonunun salgılanmasına bağlı olduğunu ortaya koymuşlardır. Aynı şekilde Russel ve Dunn (1996) değişen gen ekspirasyon

80

KSU. Journal of Science and Engineering 7(2)-2004

çalışmasını lizozomlar için yapmışlardır. Aynı çalışmada, başkalaşım sırasında Manduca sexta’ nın pupa döneminde E. coli’ ye karşı orta bağırsak epitel hücrelerinin, antibakteriyel proteinlerden lizozom, hemolin ve fenoloksidaz (phenoloxidase) sentezlediği ortaya konmuştur. Böceklerde hücresel (hemocytic) bağışıklık sistemi Hemosit ( hemocytes) olarak bilinen, dolaşan kan hücreleri, hücresel bağışıklığın fizyolojik temelini oluşturmaktadır (Lackie, 1986;1988). Hemositler mikroplara üç değişik şekilde karşı koyarlar; bunlar fagositik özellik, nodulasyon ve enkapsülasyon oluşmasıdır (Gupta, 1986; 1991). Hemositlerin fagositik özellik göstermesi, hemositlerin böceğe bulaşan yabancı maddelerin ve bakteri hücrelerinin içine işlemesi anlamına gelmektedir. Fagositik özellik oluşmasında hemositlerden olan plazmotositler ana sorumludur. Fagositik özellik kan hücrelerinin doğrudan bakteri hücresini öldürmesi anlamına gelmemektedir. Kan hücreleri, bakteri hücrelerinin içine işlediği zaman, bunun sonunda bakteri hücreleri oksijen reaksiyonuna bağlı olarak ölmektedir (Horohov ve Dunn, 1983)

Arakidonik asit Fosfolipid

Şekil 1. Eikosanoid biyosentezi yolu. Böceklerde, bakteri, fungus ve protozoa ‘ların saldırılarına karşı nodulasyon oluşmaktadır. Nodulasyon oluşması hemositlerin bir araya toplanıp bir grup (microaggregation) oluşturarak bakteri hücrelerini hapsetmesi ile başlar; bu genellikle granulositler ve hastalık yapan mikroorganizma hücrelerinin bir araya gelmesidir. Microaggregation çok sayıda hemositin çok sayıda patojen mikroorganizma hücresini hapsetmesiyle daha da büyür. Bu işlem tipik olarak plazmotosit

tabakalarının bağlanması ile son bulur ve bu plazmotositler profenoloksidaz (prophenyloxidase) aktivasyonu sonunda siyahlaşır (melanize olur). Gelişmiş nodulasyon genellikle yağ dokusu gibi dokuların hücre duvarına bağlanmış şekilde olduğu görülmektedir. Böceklerdeki hücresel bağışıklıktaki hastalıklara karşı nodulasyon oluşmasında eikosanoid’ lerin (20 karbonlu yağ asitleri) (Şekil 1) büyük rol aldığı değişik böcek türleri ile yapılan çalışmalarla ortaya

KSÜ. Fen ve Mühendislik Dergisi, 7(2)-2004

konmuştur (Miller ve ark., 1994; Miller ve ark., 1996; 1999; Stanley ve ark., 1999; Tunaz ve ark., 1999; Tunaz ve Stanley, 1999; Bedick ve ark., 2001) Böcek hücresel bağışıklıklarından enkapsülasyon oluşması, böcek hemositlerinin kendilerinden daha iri yapıda olan yabancı maddelere karşı oluşturdukları bir hücresel bağışıklık şeklidir. Bu olay bir çok kan hücresinin yabancı nesneleri hapsetmesi anlamına gelir ve yine melanize olayı nodulasyon oluşmasındaki gibi enkapsülasyon oluşmasında da görülmektedir (Vinson, 1990). Son zamanlardaki bir çalışma böcek hemositlerinin oluşturduğu nodulasyon ve enkapsülasyonun sonuçta bakteri hücrelerini oksijene bağlı ve oksijenden bağımsız olarak öldürdüğü ortaya koymuştur (Nappi ve Vass, 1998). Bu mekanizmanın tam olarak nasıl çalıştığı bilinmemektedir. Günümüzde bir çok araştırıcı bu konu üzerinde çalışmalar yapmaktadırlar. SONUÇ Böcek humoral ve hemositik bağışıklık sistemlerinin anlaşılması ve bu konuda yapılan çalışmalar böcek fizyolojisi açısından çok önemlidir. Aslında bu tip bağışıklıkların gösterdiği reaksiyon şekli, memelilerdeki yaralanmalara ve diğer bulaşmalara olan bağışıklık reaksiyonuna çok benzemektedir. İşte bu nedenle çoğu zaman omurgasızların bağışıklık sistemi ile memelilerin bağışıklık sistemi arasında benzerlikler olduğu söylenmektedir. Fakat temelde memelilerin ve böceklerin bağışıklık sistemi farklıdır. Burada verilen bilgiler ve tartışmalar böcek bağışıklığının ve özellikle bulaşmalara karşı oluşan bu humoral ve hemositik bağışıklığın hangi biyokimyasallar tarafından kontrol edildiğini anlamaya bir ışık tutacaktır. Ayrıca böcek bağışıklık sistemini anlamak ve bunların hangi biyokimyasal yollardan oluşturulduğunu ortaya çıkarmak zararlı böceklerle mücadelede (özellikle mikrobiyal mücadele) büyük rol alacaktır. KAYNAKLAR Axen, A. Carlsson, A., Engstroem, A., Bennich, H. 1997. Gloverin, an antibacterial protein from the immune hemolymph of Hyalophora pupae. European J. Biochem., 247: 614-619. Bakula, M. 1970. Antibacterial compounds in the cellfree hemolymph of Drosophila melanogaster. J. Insect Physiol., 16: 185-197. Bedick, J.C., Tunaz, H., Nor Aliza, A.R. , Putnam, S., Ellis, M., Stanley, D.W. 2001. Eicosanoids act in reactions to bacterial infections in newly emerged, but not foraging, adults of the honey bee, Apis mellifera. Comp. Biochem. Physiol., 130C: 107-117. Boman, H.G., Hultmark, D. 1987. Cell-free immunity in insects. Ann. Rev. Microbiol., 41: 103-126. Boman, H.G., Steiner, H. 1981. Humoral immunity in Cecropia pupae. Current topics in Microbiology and Immunology, 95: 75-91. Boman, H.G., Faye, I., Hofsten, P.V., Kockum, K., Lee, J.Y., Xanthopoulos, K.G., Bennich, H., Engstrom,

81

KSU. Journal of Science and Engineering 7(2)-2004

A., Merrifield, B.R., Andrech, D. 1986. Antibacterial immune proteins in insects -A review of current perspectives. In: Immunity in Invertebrates, pp. 63-73 (M. Brehelin, ed.). Springer-Verlag, Berlin-Heidelberg. Boman, H.G., Nilsson-Faye, I., Rasmuson, B. 1972. Inducible antibacterial defense system in Drosophila. Nature, 237: 232-235. Boman, H.G., Nilsson-Faye, I., Paul, K., Rasmuson, T. 1974. Insect immunity. I. Characteristic of an inducible cell-free antibacterial reaction in hemolymph of Samia cynthia pupae. In. Immunol. 10: 136-145. Briggs, J.D. 1958. Humoral immunity in lepidopterous larvae. J. Exp. Zool., 138: 155-158. Bulet, P., Hegy, G., Lambert, J., Van-Dorsselaer, A., Hoffmann, J.H., Hetru, C. 1995. Insect immunity: The inducible antibacterial peptide diptericin carries two o-glycans necessary for biological activity. Biochemistry, 34: 7394-7400. Chadwick, J.S. 1967. Serological response of insects. Fed. Proc. 26: 1675-1679. Chernysh, S., Cociancich, S., Briand, J.P., Hetru, C., Bulet, P. 1996. The inducible antibacterial peptides of the hemipteran insect Palomena prasina: identification of a unique family of proline-rich peptides and of a novel insect defensin. J. Insect Physiol., 42: 81-89. Dunn, P.E. 1986. Biochemical aspects of insect immunology. Annu. Rev. Entomol., 31: 321-339. Dunn, P.E., Drake, D.R. 1983. Fate of bacteria injected into naïve and immunized larvae of the tobacco hornworm Manduca sexta. J. Invert. Pathol., 41: 7785. During, K., Porsch, P., Mahn, A., Brinkman, O., Gieffers, W. 1999. The non-enzymatic microbial activity of lysozymes. FEBS Letter 449: 93-100. Faye, I., Pye, A., Rasmuson, T., Boman, H.G., Boman, I.A. 1975. Insect immunity: II. Simultaneous induction of antibacterial activity and selective synthesis of some hemolymph proteins in diapausing pupae of Hyalophora cecropia and Samia cynthia. Infect. Immun., 12: 1426-1438. Gingsrich, R.E. 1964. Acquired humoral immune response of large milkweed bug, Oncopeltus fasciatus (Dallas), to injected materials. J. Insect Physiol., 10: 179-194. Glinski, Z., Jarosz, J. 1997. Advances in studies on structure and function of insect immune antimicrobial polypeptides. Postepy Biologii Komorki., 24: 417-434. Gupta, A.P. 1986. Hemocytic and Humoral Immunity in Arthropods,. Wiley, New York. Gupta, A.P. 1991. Immunology of Insects and other Arthropods. CRC Press, Boca Raton, FL. Hoffmann, D., Hultmark, D., Boman, H.G. 1981. Insect immunity: Galleria mellonella and other lepidoptera have Cecropia-P9-like factors active against gramnegative bacteria. Insect Biochem., 11: 537-548.

KSÜ. Fen ve Mühendislik Dergisi, 7(2)-2004

Horohov, D.W., Dunn, P.E. 1983. Phagocytosis and nodule formation by hemocytes of Manduca sexta following injection of Pseudomonas aeruginosa. J. Invertebr. Pathol., 41: 203-213. Hultmark, D., Steiner, H., Rasmuson, T., Boman, H.G. 1980. Insect immunity: Purification and properties of three inducible bacterial proteins from hemolymph of immunized pupae of Hyalophora cecropia. Eur. J. Biochem., 106: 7-16. Kirschbaum, J.B. 1985. Potential implication of genetic engineering and other biotechnologies to insect control. Ann. Rev. Entomol., 30: 51-70. Lackie, A.M. 1986. Transplantation immunology in arthropods: is immunorecognition merely wound healing. In: Immunity in Invertebrates, (Ed., M. Brehelin) Springer-Verlag, Berlin-Heidelberg Pp .125-136. Lackie, A.M. 1988. Hemocyte behavior. Adv. Insect Physiol., 21: 85-178 Leem, J.Y., Nishimura, C., Kurata, S., Shimada, I., Kobayhashi, A., Natori, S. 1996. Purification and characterization of N-beta-alanyl-5-S-glutathionyl3,4-dihydroxyphenylalanine, a novel antibacterial substance of flesh fly Sarcophaga peregrina, J. Biol. Chem., 271: 13573-13577. Lowenberger, C.A., Ferdig, M.T., Bulet, P., Khalili, S., Hoffmann, J.A., Christensen, B.M. 1996. Aedes aegypti induced antibacterial proteins reduce the establishment and development of Brugia malayi. Exp. Parasitol., 83: 191-201. Meister, M., Richards, G. 1996. Ecdysone and insect immunity: The maturation of the inducibility of the diptericin gene in Drosophila larvae. Insect Biochem. Molec. Biol., 26: 155-160. Miller J.S., Howard, R.W., Rana, R.L., Tunaz, H., Stanley, D.W. 1999. Eicosanoids mediate nodulation reactions in adults of the cricket Gryllus assimilis, J. Insect Physiol., 45: 75-83. Miller, J.S., Howard, R.W., Nguyen, T., Nguyen, A., Rosario, R.M.T., Stanley-Samuelson, D.W. 1996. Eicosanoids mediate nodulation responses to bacterial infections in larvae of the tenebrionid beetle, Zophobas atratus. J. Insect Physiol., 42: 312. Miller, J.S., Nguyen, T., Stanley-Samuelson, D.W. 1994. Eicosanoids mediate insect nodulation responses to bacterial infections. Proc. Nat. Acad. Scie. 91: 12418-12422.

82

KSU. Journal of Science and Engineering 7(2)-2004

Nappi, A.J., Vass, E. 1998. Hydrogen peroxide preoduction in immune-reactive Drosophila melanogaster. J. Parasit., 84: 1150-1157. Russell, V., Dunn, P.E. 1996. Antibacterial proteins in the midgut of Manduca sexta during metamorphosis. J. Insect Physiol., 42: 65-71. Salzet, M. 2001. Vertebrate innate immunity resembles a mosaic of ınvertebrate immune responses. Trends in Immunology, 22(6): 285-288. Stanley, D.W., Hoback, W.W., Bedick, J.C., Tunaz, H., Rana, R.L., Nor Aliza, A.R., Miller, J.S. 1999. Eicosanoids mediate nodulation reactions to bacterial infections in larvae of the butterfly, Colias eurytheme. Comp. Biochem. Physiol., 123C: 217223. Stanley-Samuelson, D.W. 1994a. Assessing the significance of prostaglandins and other eicosanoids in insect physiology. J. Insect Physiol., 40: 3-11. Stanley-Samuelson, D.W. 1994b. Prostaglandins and related eicosanoids in Insects. Adv. Insect Physiol., 24: 115-212. Stanley-Samuelson, D.W. 1994c. The biological significance of prostaglandins and related eicosanoids in invertebrates. Amer. Zool. 34: 589598. Stephens, J.M., Marshall, J.H. 1962. Some properties of an immune factor isolated from the blood of actively immunized wax moth larvae. Can. J. Microbiol., 8: 719-725. Sun, S-C., Lindstrom, I., Boman, H.G., Faye, I., Schmidt, O. 1990. Hemolin: an insect-immune protein belonging to the immunoglobulin superfamily. Science, 250: 1729-1732. Tunaz, H., Stanley, D.W. 1999. Eicosanoids mediate nodulation reactions to bacterial infections in adults of the American cockroach, Periplaneta americana. Proc. at the Entomol. Soc. Ont., 130: 97-108 Tunaz, H., Bedick, J.C., Miller, J.S., Hoback, W.W., Rana, R.L., Stanley, D.W. 1999. Eicosanoids mediate nodulation reactions to bacterial infections in adults of two 17-year periodical cicadas, Magicicada septendecim and M. cassini. J.Insect Physiol., 45: 923-931. Vinson, S.B. 1990. Immunosuppression in New Direction in Biological Control: Alternatives for Suppressing Agricultural Pests and Diseases, (Ed., Alan R. Liss). Inc., USA. Pp. 517- 535.

View more...

Comments

Copyright � 2017 SILO Inc.