1 Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır. Üç ayda bir yayımlanır. Ekim-Kasım-Aralık Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz

April 19, 2017 | Author: Yavuz Çelik | Category: N/A
Share Embed Donate


Short Description

1 1 Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır. Üç ayda bir yayımlanır. Ekim-Kasım-Aralık Geleceği birlikte ya...

Description

1

Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır. Üç ayda bir yayımlanır. Ekim-Kasım-Aralık 2012

39

Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz

sunuş 01

“60 yıllık sır”

Z

orlu Grubu olarak, hem yeni bir yıla girmenin hem de kuruluşumuzun 60. Yıl dönümü’nü kutlamanın heyecanını yaşıyoruz. Her yeni yıl, önümüze yeni hedefler koymak ve o hedeflere ulaşmak ve var gücümüzle çalışmak için bize yepyeni fırsatlar sunar. 60. yıl dönümümüzü kutlayacağımız 2013’ün de, bizim için birçok başarıya imza atacağımız bir yıl olarak takvimlerimizdeki yerini alacağına inancım sonsuz. 2012’nin son günlerinde Grup şirketlerimizle beraber geçmiş yılı değerlendirdiğimiz, geleceğe yönelik hedeflerimizi ve vizyonumuzu ortaya koyduğumuz “Yöneticiler Toplantımızı” gerçekleştirdik. Bu toplantımızda, “Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz” diyerek Zorlu Grubu’nun faaliyet gösterdiği her sektörde, yurt içindeki ve yurt dışındaki yatırımlarıyla ulaştığı noktayı gözler önüne serdik. Başarımızın sırrını “Yapacaksan en iyisini yap, çıkacaksan en yükseğe çık” sözlerimizle özetledik. Bu düstur, 60. yılımızda da pusulamız olacak. 60 yıllık köklü geçmişimize, bizi biz yapan değerlerimize, çalışanlarımıza ve ülkemize olan güvenimizle, faaliyet gösterdiğimiz her sektörde yine önemli başarılara imza atacağız. Vestel, Türkiye’nin ihracat şampiyonu, inovasyon, teknoloji ve tasarım geliştirme yetkinliğiyle dünyanın en büyük üreticilerinden biri… Yüzde yüz Türk dehası ile yüksek kaliteli tüketici ürünlerinin üretilmesi vizyonuyla ilklere imza atmaya devam edecek. Öte yandan bu yıl tamamı Türk mühendisler tarafından hazırlanan akıllı cep telefonu üretecek ve yine rakiplerimizin arasından başarıyla sıyrılacağız. İlk göz ağrımız Zorlu Tekstil Grubu, Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük tekstil üreticisi konumunda. Zorlu Tekstil, önümüzdeki dönemde de Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla nitelikli ve katma değeri yüksek ürün yelpazesini genişletmeye devam edecek. Öte yandan Grubun önümüzdeki dönem en büyük hedefi, müşteri sayısını ve çeşitliliğini artırarak sektördeki lider pozisyonunu pekiştirmek olacak. Bu amaçla, konusunda uzman üniversite ve sanayi kuruluşları ile birlikte projeler yürüten Zorlu Tekstil’in hem üniversitelere hem de sektöre önemli katkıları olacak. Zorlu Enerji Grubumuz ise, enerji sektöründe, dünyanın yükselen yıldızı ülkemizin enerji kaynağı olmaya talip... Elektrik üretiminden doğal gaz dağıtımı hizmetine uzanan geniş bir yelpazede sürdürdüğü faaliyetlerini, kurumsal bir vatandaş olma bilinciyle devam ettiriyor. Bu doğrultuda, kurulu gücünün yüzde 35’i yenilenebilir kaynaklardan oluşan Zorlu Enerji Grubumuz, 2015 yılına kadar, ağırlıklı olarak jeotermal, rüzgar ve hidroelektrik yatırımlarıyla bu oranı artıracak. Zorlu Gayrimenkul’ün hem Türkiye’de hem de dünyada heyecanla beklenen projesi Zorlu Center’ı da 2013 yılında açacağız. Zorlu Center ile sektörde çıtayı en yükseğe çektik. İlk kez beş fonksiyonu bir araya getiren proje, gayrimenkul alanında örnek duruşumuzun bir simgesi olacak. Madencilik yeni adım attığımız bir iş alanı. Nikel ve kobalt madenleriyle başladığımız bu alanda da Türkiye’de ve bölgemizde önemli bir üretici olacağımıza yürekten inanıyoruz. 2013’ün ilk yarısında büyük montanlı üretim gerçekleştireceğimiz bu alanda, kısa süre içerisinde maden işleme kapasitemizi mümkün olan en yüksek tutara çıkaracağız. Bu yıl Grubumuz için tam anlamıyla bir milat olacak. Gerçekleştirdiğimiz yapılanma programı ile profesyonel yönetime de anlamlı bir geçiş yapıyoruz. Zorlu Grubu CEO’su olarak atanan Ömer Yüngül’e ve Vestel İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan’a yeni görevlerinde başarılar diliyorum. Yöneticilerimizin katkı ve tecrübeleri doğrultusunda her zaman olduğu gibi “ortak akılla” çalışmaya devam edeceğiz. Zorlu Grubu olarak, geleceğimizi birlikte yazıyor, geleceğimize birlikte koşuyoruz… Bütün iş alanlarımızda verimliliği ve karlılığı artırma, yeni sektörler ve yeni müşteriler yaratma hedefi ile geleceğe güvenle bakıyoruz. 60. kuruluş yıl dönümümüz kutlu olsun…

Sevgi ve saygılarımla,

Ah­met ZOR­LU

02 içindekiler

03

Türkiye’de ve Dünyada Zorlu Dergisi, Zorlu Holding A.Ş. yayınıdır. Para ile satılmaz.

Katkıda Bulunanlar: Prof. Dr. Kerem Alkin / BloombergHT Genel Yayın Yönetmeni İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. 1998’de doçentlik, 2004’te ise profesörlük unvanı aldı. Halen İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Ticari Bilimler Fakültesi Bankacılık ve Finans Bölüm Başkanlığı yapıyor. Aynı zamanda Genelkurmay Başkanlığı ATASE Komutanlığı SAREM biriminde Planlama ve Değerlendirme Kurul Üyesi. BloombergHT’de ise Genel Yayın Yönetmenliği görevini sürdürüyor. Ayşegül Güngör / Minerva Eğitim Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü 1989’da İstanbul Üniversitesi Ekonometri Bölümü’nden lisans derecesi, 1991’de Ekonometri Bölümü’nden yüksek lisans derecesi aldı. Bankacılık sektöründeki kariyerinin yanı sıra 1995’te Marmara Üniversitesi Çağdaş Bilimler Vakfı, Çağdaş İşletmecilik Sertifika Programı’nda hazine ve sermaye piyasaları konusunda dersler verdi. 2001’den bu yana yönetici ortağı olduğu Minerva Eğitim ve Danışmanlık bünyesinde, çeşitli kurum ve kuruluşlara eğitim ve danışmanlık hizmetleri veriyor. Metin Salt / Vestek Genel Müdürü Metin Salt 1990’da ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. Adlı şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını yürüten Vestek Elektronik Araştırma Geliştirme A.Ş.’de genel müdür olarak görev yapıyor. ABD, Avrupa ve Türkiye patent enstitüleri tarafından verilen altı patenti bulunuyor.

12 Zorlu Center’dan seçkin davet

14 Vestel Bayi Toplantısı

34 Linens yeni yatırımlarla büyüyor

43 Alaşehir’de sondaj başladı

20 Tasarım Bienali’nde Vestel rüzgarı

22 Geleceğin enerjisi çocuklarda!

04 Kapak / Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz

16 Tam İsabet! 17 Zorlu Center’ın sergisine ünlü akını 18 Mimaride öze yolculuk 26 Önce araştırma sonra yatırım 28 Ayşegül Güngör / Umut etmeyi umut etmek 30 Her şey sosyal 32 Zorlu Center’ın ödüllü web sitesi 33 Vestel, sosyal medyada 35 Sosyal medya Linens’i çok sevdi 36 Vestel’den mağazacılıkta devrim 37 Hayat ile sanatı buluşturuyoruz 38 Metin Salt / İnternet çağında akıllı evler 42 “Altın Ödül” Zorlu Enerji’nin 44 Pakistan Rüzgar Santrali hızla tamamlanıyor 45 Denizli’ye iki müze birden 46 Gelecek LED’sel dönüşümde 48 Vestel LED ile aydınlık yarınlar 49 Yeni hedef: Güney Amerika 50 Van’da eğitime Vestel desteği 51 Bilim ve teknolojiye tam destek 52 Linens’ten eğitime destek

53 Eviniz hiç bu kadar güzel kokmamıştı 54 Tekstil sanatı... 55 Başarı hikayemizi paylaştık 58 Prof. Dr. Kerem Alkin / 2012 yılı beklenenden sert geçti, 2013 yılı piyasaları yumuşatmalı 62 Zorlu Çocuk Tiyatrosu’na uluslararası ödül 63 Karbondioksit etkisini sıfırladık 64 Çevre dostu Türkiye turu 66 Dramayla enerji dünyasına yolculuk 67 İnteraktif enerji eğitimleri 68 Vestel’e 9 ödül birden 69 Tivibu’lu Vestel Smart TV’ler... 70 Living Kitchen’da Türk rüzgarı esti 71 Akıllı ekranlar birbiriyle konuşuyor 72 Alkali diyetiyle içinizi temiz tutun 74 Kısa kısa 78 Gökyüzünün getirdikleri 80 Kültür sanat 82 English summaries

Zorlu Holding A.Ş. Adına Sahibi Olgun Zorlu

İçerik ve Tasarım Uygulama

Genel Koordinatör Ayşegül Kuyucu

Görsel Yönetmen Esen Ataman Kürklü

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yaprak Özer

indeks içerik-iletişim danışmanlık Kore şehitleri Cad. Atılım İş Merkezi No: 28 K: 4 D: 4 34397 Zincirlikuyu-İstanbul Tel: 0212 347 70 70 Faks: 0212 347 70 77 e-mail: [email protected] web: www.indeksiletisim.com

Süreli Yayınlar Koordinatörü Nilüfer Eyiişleyen

Grafik Tasarım Serkan Bengin

Yayın Editörü Umut Bavlı

İdari İşler Çiğdem Yarar

Yayın Kurulu Vedat Aydın, Lale İlalan, Necmi Kavuşturan Yayın türü: Yerel, süreli, 3 aylık

Yazı İşleri İsmail Polat, Erkan Yavuz, Belkıs Dalkıranoğlu

Fotoğraflar

Renk Ayrımı ve Basım Bilnet Matbaacılık Dudullu Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde No: 16 Ümraniye/İstanbul Telefon: 444 44 03

56 Renklerin ülkesi

Dergi Yönetim Yeri Zorlu Plaza, 34310 Avcılar - İstanbul Telefon: 0212 456 20 00 Faks: 0212 422 00 49 e-posta: [email protected]

60 Çocukları sanatla buluşturuyoruz

“Zorlu” Dergisi’nin içerik ve tasarımı İndeks İçerik İletişim Danışmanlık tarafından yaratılmış olup, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında eser olarak koruma altındadır. “Zorlu” Dergisi’nde yayınlanan yazı ve fotoğrafları yayma hakkı ve “Zorlu” markası ve logosu Zorlu Holding A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilse dahi, hak sahiplerinin yazılı izni olmaksızın ticari amaçlarla kullanılamaz. Dergide yayınlanan yazılar, yazarların kişisel görüş, yorum ve tavsiyelerini içermektedir, İndeks İçerik İletişim Danışmanlık veya Zorlu Holding A.Ş., yazılarda yer alan bilgi, görüş ve tavsiyeler nedeniyle doğabilecek maddi veya manevi zararlardan hiçbir şekilde sorumlu değildir.

04 kapak

Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz Zorlu Holding Yöneticiler Toplantısı’nın ilki, Antalya’da gerçekleştirildi. Toplantıda, holdingin 60 yıllık çalışmaları değerlendirilirken her grubun vizyonu ve geleceğe dair hedefleri de açıklandı. Toplantının sonunda ise 15 yıldan uzun süredir Zorlu Grubu’nda görev alan yöneticiler birer plaketle ödüllendirildi.

05

Z

orlu Holding yöneticileri 14 – 16 Aralık 2012 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen “Zorlu Holding Yöneticiler Toplantısı”nda bir araya geldi. Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Zeki Zorlu ve Zorlu Ailesi’nin katılımıyla gerçekleşen toplantıda grubun 60 yıllık gelişim hikayesi ele alındı. Programın ilk yarısını oluşturan kronoloji bölümünde Zorlu Grubu’nun 1953’ten bu yana mihenk taşı kabul edilen önemli tarihler nostaljik şekilde anlatıldı. Zorlu Grubu’nun yer aldığı sektörlerin bugünü ve geleceğine ilişkin vizyon ve projelerin sunulduğu toplantı “Geleceği birlikte yazıyoruz, geleceğe birlikte koşuyoruz” sloganıyla gerçekleştirildi. Toplantı’nın birinci gününde, tüm yöneti-

cilerin katıldığı, Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş yönetiminde gerçekleştirilen ekip çalışması ve takımdaşlık merkezli “Hayalistan” adlı bir yönetim oyunu düzenlendi. Oyuna katılan ekipler unvan ve şirket düzeyinde karma gruplardan oluşturuldu. Konuk konuşmacı olarak sahneye çıkan ünlü tiyatrocu Ali Poyrazoğlu, “Değişim ve Motivasyon” konulu ilgi çekici bir sunum gerçekleştirdi. Toplantının ikinci yarısında ise tüm grupların sunumları gerçekleştirildi. Tekstilden enerjiye güncel rakamların duyurulduğu toplantıda, en az 15 yıldır grupta çalışan yöneticilere plaket verildi. Basına kapalı olan organizasyon Candan Erçetin’in muhteşem konseriyle son buldu. Toplantıda; Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ve Zorlu Holding

06 kapak

Ömer Yüngül

Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Zeki Zorlu’ya, Zorlu Grubu’nun en genç iki müdürü, Zorlu Enerji Yatırımcı İlişkileri Müdürü Başak Dalga ve Vestel Beyaz Eşya ÇMF Arge Müdürü Serkan Balcı tarafından 60. yıla özel plaket verildi. Ahmet Zorlu ve Zeki Zorlu’nun açılış konuşmalarını gerçekleştirdiği toplantıda; Ocak 2013 itibarıyla Zorlu Holding CEO’su olan Ömer Yüngül başta olmak üzere Zorlu Holding Tekstil Grup Başkanı Vedat Aydın, Vestel Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan, Zorlu Gayrimenkul Grup Başkanı Mesut Pektaş’ın yanı sıra tüm Zorlu Grubu şirketlerinden yöneticilerin hazırladığı sunumlar paylaşıldı. Zorlu Holding’in faaliyet gösterdiği her sektörde yurt içinde olduğu kadar yurt dışı yatırımlarıyla da öne çıktığı gözler önüne serilirken, mevcut rakamlar ve hedefler de açıklandı. 4 yılda 200 milyon Dolar artış Vedat Aydın, toplantıda yaptığı konuşmada Zorlu Tekstil Grubu’nun 2012 konsolide cirosunu 900 milyon Dolar olarak açıkladı. Grubun toplam cirosunun yüzde 43’ü ihracat, yüzde 57’si iç pazardan elde edildi. 2015 ciro hedefi ise toplamda 1 milyar 100 milyon Dolar olarak belirlendi. Yaklaşık 6 bin çalı-

07

Vedat Aydın

şanın bulunduğu grupta 16 firma, toplamda 800 bin m2 kapalı alanda hizmet veriyor. Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük polyester iplik üreticisi Korteks’in yurt içinde 33 ilde 2000 müşterisinin yanı sıra, 62 ülkede tam 194 müşterisi bulunuyor. Korteks, Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla nitelikli ve katma değeri yüksek ürün yelpazesini genişletmeyi hedefliyor. Hedef ve vizyona dair güncel bilgiler veren Aydın “Otomasyon geliştirme yatırımlarıyla, gelişen teknolojiyi kullanarak kaliteyi artırıp, maliyetleri düşürmeyi amaçlıyoruz” dedi. Korteks’in teknolojiyi sonuna kadar kullanma alışkanlığının ilerleyen

Zeki Zorlu, Ahmet Zorlu

yıllarda da artarak devam edeceğini belirten Aydın, ürünlerin kullanım alanlarını genişletmeyi hedefleyen grubun vizyonunu ise şu maddeler ile sıraladı:

yenilikçi partneri olmak ve bunu sürekli kılmak için çalışmamızı artırarak sürdürmeliyiz” ifadesine de yer verdi.

Toplantıda ayrıca, Korteks’in önemli hedefleri arasında müşteri sayısını ve çeşitliliğini artırarak sektördeki liderliği pekiştirmek olduğu ve bu amaçla nitelikli yeni ürünler geliştirmenin gerekliliğinin altını çizen Aydın, bu amaç doğrultusunda, konusunda uzman üniversite ve sanayi kuruluşları ile birlikte projeler yürütüldüğü ve bundan sonraki dönemde ise bu projelerin sayısının artacağını belirtti.

Zorlu Tekstil’in önemli hedefleri arasında, tüm pazarlarda öncelikle üst segmente hitap eden ve katma değeri yüksek ürünlerin üretici markası olmak yer alıyor. Türk tekstil sektörünün lider markası Taç bugün itibarıyla 30 ülkede tüketiciyle buluşuyor. Yapılan araştırmalara göre TAÇ markası, yüzde yüz marka bilinirliğine sahip. Zorlu Tekstil Grubu’nun yenilikçi ve öncü markası Linens’in ise 8 ülkede toplam 80 mağazası bulunuyor. Ev tekstili sektöründe uluslararası markalardan biri haline gelen Valeron ise, 50 ülkede 200 satış noktasında tüketicilerle buluşuyor. Yeni pazar ve alternatif kanal arayışlarına devam etmek, öncelikle mevcut pazarlardaki pazar payını artırmak, katma değeri yüksek ürünler geliştirmek Zorlu Tekstil Grubu’nun önümüzdeki yıllarda öncelikli hedefleri arasında bulunuyor.

Zorlu Tekstil 369 milyon Dolar ciroya ulaştı Vedat Aydın, toplantıda yaptığı açıklamada “Teknik imkanlarımızı sürekli geliştirerek en kaliteli ve en farklı ürünü üretebilmek en büyük amacımız” diye konuştu, “Müşterilerimizin

Enerji devi Tüm sektörlerde olduğu gibi enerjide de yüksekleri hedeflediklerini belirten Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, toplantıda yaptığı sunumda öncelikle Türkiye’nin enerji rakam-

• Verimliliği ve karlılığı artırmak • Yeni sektörler ve yeni müşteriler yaratmak • Rekabet gücünü artırmak • Yönetim ve İK süreçlerini geliştirmek • Sosyal sorumluluk faaliyetlerini artırmak

larını değerlendirdi. Açıklanan rakamlara göre Türkiye’nin enerji kurulu gücü 1984’te 8 GW düzeyindeydi. Bugün ise bu rakam 56 GW’a çıkarıldı. Türkiye’nin 2023 hedefi ise 100 GW civarında... Ak, sunumunda kişi başı elektrik tüketiminde 3 bin kWh ile Türkiye’nin dünya genelinde 66. sırada bulunduğunu da belirtti. Sürdürülebilir enerji üretiminde öncü Ak, Zorlu Enerji Grubu bünyesindeki santraller hakkında önemli bilgiler de verdi. Doğal gazda 5 adet santral ile 493

MW, 7 adet hidroelektrik santraliyle 113 MW, 1 adet jeotermal santraliyle 15 MW ve 1 adet rüzgar santraliyle 135 MW olmak üzere toplam 771 MW kurulu güce sahip. Grup; son beş yıl içinde (2008’den bu yana) 780 milyon Dolar yatırım yaptı. Sunumunda güncel yatırımlar hakkında açıklamalarda bulunan Ak; temiz ve sürdürülebilir enerjinin kayda değer çözümlerinden biri kabul edilen güneş enerjisi üretim santralleri kurmak üzere çalışmalara başladıklarının da müjdesini verdi. Birkaç bölgede ölçüm yapıldığını ifade eden Ak “Önümüzdeki sene lisans başvurusu yapmayı planlıyoruz” dedi. Yatırımların son durumu ve rakamlar ise şöyle: • Yaklaşık maliyeti 226 milyon Dolar olan Kızıldere Jeotermal Santrali Faz II 2013’te devreye girecek. • Alaşehir, Simav ve Kızıldere’de toplam 180 MW’lık jeotermal yatırım planlanıyor. • Zorlu Enerji; Türkiye’nin 2023 yılında jeotermal enerjide ulaşmayı hedeflediği 600 MW kurulu gücün yarısına talip. • Yatırımlar tamamlandığında 2 milyar kWh üretim, 200 milyon Dolar EBİTDA’ya ulaşılacak.

08 kapak

Mesut Pektaş

09

Ayrıca Dalaman’da 124 MW’lık Sami Soydam HES, Harşit Çayı üzerinde bulunan 60 MW’lık Tirebolu HES yatırım projeleriyle, İkizdere’de 30 MW’lık kapasite artırımı planlanıyor. Osmaniye Sarıtepe ve Demirciler’de ise toplam 110 MW’lık iki rüzgar santrali yatırımı daha hedefleniyor. Bu durumda toplam rüzgar kapasitesi 245 MW olacak. Sadece mevcut projeler hayata geçtiğinde 2017’de yurt içi kapasitesi 1300 MW olacak. Rusya, Pakistan ve İsrail olmak üzere yurt dışındaki santrallerle beraber Zorlu Enerji’nin kurulu gücü 977 MW’a erişecek. 5 yıl sonra ise yurt içi ve yurt dışı toplam kurulu gücün 2100 MW’a, toplam cironun ise 1 milyar Dolar’a çıkarılması hedefleniyor.

Türkiye’nin ilk beş fonksiyonlu karma kullanım projesi; Zorlu Center • Zorlu Gayrimenkul, Türkiye’nin ilk beş fonksiyonlu karma kullanım projesi Zorlu Center ile, Asya ve Avrupa kıtalarının birleştiği bir noktaya, İstanbul’un tam kalbine yeni bir cazibe merkezi kuruyor. • Proje 102.000 m2’lik arazide 615.885 m2’lik inşaat alanına sahip. • Zorlu Center ile İstanbul Metrosu Gayrettepe İstasyonu ve Zincirlikuyu Metrobüs Durağı arasında yaya ulaşımını sağlayacak “Zorlu Center Metro ve Metrobüs Yaya Bağlantı Tünelleri”, toplam uzunluğu 770 metre olan delme tüneller ile üç noktayı birbirine bağlıyor. • 300 milyon Dolar yatırım yapılan ve 50.000 m2 kapalı alana sahip olan Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi dünyanın önde gelen müzikal, konser, dinleti, tiyatro ve dans gösterileri ve sergiler gibi birçok sanatsal faaliyete ev sahipliği yapacak. • 100. yaşını kutlayan ve birçok Broadway şovunun mimarı olan Nederlander ile yaptığı işbirliğiyle Zorlu Center’ın fonksiyonları için de “en iyiyi” sunma vizyonunu Performans Sanatları Merkezi için de göstermiş oldu.

Zorlu Enerji Grubu; 771 MW kurulu gücüyle sektörde önde gelen oyunculardan biri: Son beş yıllık yatırım 780 milyon Dolar düzeyinde.

verdi. Ayrıca, abone sayılarının 2012 yılında Trakya’da 153 bin BBS, Gaziantep’te 106 bin BBS ve toplamda 259 bin BBS olduğunu belirten Celepçi, Botaş dışı ihracatçılardan 900 milyon m3 doğal gaz temin edildiğini söyledi. Trakya Bölgesi’nde gerçekleşen yerli üretim gazıyla beraber 2013 satış potansiyelinin 1 milyar m3 olduğunu ifade etti.

Zorlu Enerji Gaz Grubu Genel Müdürü Fuat Celepçi ise doğal gaz tanıtım çalışmalarından örnekler de sunarak Zorlu Enerji Gaz Grubu’nun dağıtım ve ticari faaliyetlerini anlattı. Trakya ve Gaziantep bölgelerine ait dağıtım faaliyeti rakamlarını açıklayan Celepçi, ardından ticari faaliyetler hakkında bilgi

Gayrimenkulde toplam portföy değeri 5 milyar Dolar Celepçi’nin ardından sunumuna başlayan Mesut Pektaş, Zorlu Gayrimenkul Grubu’nun bugün sahip olduğu 5 milyar Dolar portföy değerinin altını çizdi. Bitmek üzere olan projelerin son durumları hakkında açıklamalarda bulunan Pektaş, gayrimenkul sektöründe Zorlu’nun hızlı yükselişini çok çalışmalarına ve yenilikçi vizyonlarına borçlu olduklarını söyledi.

Çevre dostu A+ ofis; Zorlu Levent Ofis • Zorlu Center AVM yıllık ziyaretçi beklentisi 18 milyon kişi. • Zorlu Center AVM, 105 bin m2’lik toplam alanda 60 bin m2’lik kiralanabilir alan bulunuyor. • Mevcut markaların flagship mağazalarının yanı sıra dünyaca ünlü bazı markalar ilk defa Türkiye’de Zorlu Center AVM’de yer alacak. • AVM’de 1600 kişi kapasiteli toplam 12 adet sinema salonu bulunacak. • Zorlu Center içinde yer alacak otel için tercihini “premium luxury” otel markası Raffles Hotel & Resorts’dan yana kullandı. • Raffles İstanbul Zorlu Center, 250 milyon Dolar yatırımla hayata geçiyor. • Zorlu Center Rezidansları, büyüklükleri 117 m2 ile 735 m2 arasında değişen 1+1’den 5,5+1’e kadar farklı tipte rezidanslarla İstanbul’un eşsiz eski İstanbul, Adalar ve Boğaziçi Köprüsü manzarasını seçkin ailelerle buluşturacak. • Proje’ de 72 bin m2’lik peyzaj alanı mevcut.

• Şehrin ve iş dünyasının tam kalbinde yer alan çevreci proje böl-

imza atan markanın bu başarısının temelinde, yenilikçiliğe ve Ar-Ge’ye verdiği önemin yattığını söyledi. Televizyonda dünyanın en büyük 3 üreticisinden biri olan Vestel’in, yıllık 360 bin adet olan üretim kapasitesini bugün 35 milyona taşıdığının da altını çizdi. Erdoğan, Vestel’in yerli teknoloji ve tasarım geliştirmede milli bir gurur kaynağı olduğunu, büyük bir ekip ruhu ve inovasyona duyduğu tutkuyla çalışan Vestel ailesinin faaliyet gösterdiği sektörlerde öncü bir rol oynamaya devam edeceğini belirtti. Turan Erdoğan ayrıca ürettikleri yerli tablet PC ve akıllı tahta gibi son teknolojiye sahip ürünlerle, Türkiye’de eğitim ve öğretim faaliyetinin çağ atlamasına katkı sunmaktan gurur duyduklarını aktardı. Erdoğan, bu ürünlerin Vestel’in ihracat hacmine de ciddi ivme kazandıracağını söyledi.

genin en prestijli ofis binası olmaya aday. • Zorlu Levent Ofis, 40 katlı ve 161 metre yüksekliğe sahip. • 110 bin m inşaat alanına kurulacak Zorlu Levent Ofis, 1200 2

araçlık 5 katlı otoparka da sahip olacak. • Bekleme süresini en aza indiren ve Türkiye’ de ilk defa kulla-

Zorlu Konak, Zorlu Bebek, Zorlu Alaçatı ve Zorlu Marmaris projelerini müjdeleyen Pektaş, yatırım değeri 2,5 milyar Dolar olan Zorlu Center ve Zorlu Levent Ofis projeleri hakkında detaylı bilgi verdi.

nılan Double Deck asansör sistemine sahip proje aynı zamanda “Yeşil Bina” olmaya aday: Zorlu Levent Ofis, çevreci yapıları belli kriterleri değerlendirerek belgelendiren Leed Gold sertifikasına uygun olarak tasarlandı. • Zorlu Levent Ofis’in İşletme aidatı benzer A+ ofis binalarından daha düşük olacak.

Vestel ihracatta lider Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan ise Zorlu Holding’in amiral gemisi olan Vestel’in, 13 yıldır sektörünün değişmez ihracat şampiyonu olduğunu vurguladı. Erdoğan, kurulduğu günden beri sektöründe birçok ilke

Türkiye’nin teknolojiyi tüketen değil üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna erişmesinde lokomotif görevini üstlendiklerine dikkat çeken Erdoğan, Vestel’in bunu sadece çalışanlarıyla değil, bu geniş ailenin diğer üyeleri olan bayi ve yetkili servislerinin de destekleri sayesinde başardığını ifade etti. Turan Erdoğan sözlerine Vestel’in bundan sonra da hem Türkiye’nin hem de dünyanın dost teknolojisi olmaya devam edeceğini söyleyerek son verdi.

Turan Erdoğan

10 kapak

11

Zorlu Holding Yöneticiler Toplantısı’nda Plaket Alan Zorlu Grubu Yöneticileri Toplantının ardından 15 yıldan fazla süredir grupta çalışan toplam 111 yönetici plaketle ödüllendirildi. Ad-Soyad Osman Terzi Burhan Cahit Tokcan Halil Karataş Ali Arslan Sertaç Beller Faruk Ulutaş Mehmet Erdal Ergün Mehmet Salih Yıldırım Enis Turan Erdoğan İhsaner Alkım Hayrettin Çelikhisar İsmail Murat Sarpel Necat Altın Levent N. Tanrıdağ İsmail Sağır Ali Canbulat Kamil Dilmit Salih Terzi Recep Biricik Hamdiye Yalçın Salih Muratoğlu Murat Güney Recep Duman Hayri Kılıç Veysel Zurnacı Beyhan Dağıtan Ömer Kocabaş Murat Erdin Ahmet Yavuz Doğan Aydın Aytekin Atalay Buğlagil Özlem Şimşek Utku Erentürk Mehmet Perdecioğlu Halil Turan Ömer Yüngül Bilal Vedat Aydın Necmi Kavuşturan Mehmet Fatih Dereköylü Cengiz Ultav Bekir Cem Köksal Akın Barbaros Birsen Onur Tabak Kasım Altay Ahmet Nezir Ertürk Ender Yüksel Cemal Eren Ataman Hamza Cihan Sarı Tolga Targutay Cem Sezer Seda Kaya Ali Şahin

Şirket/Departman 30 sene üzeri Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş. Belair Zorluteks Perde Zorlu Holding Sultanhamam 25 sene üzeri Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. 20 sene üzeri Vestel Dış Tic. A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Dış Tic. A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Korteks Ayesaş-ODTÜ-Teknokent Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş. Zorluteks Perde Zorluteks İstanbul Zorlu Ev Tekstil Ürünleri Tic. A.Ş. Korteks Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Korteks Korteks Korteks Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Ayesaş-ODTÜ-Teknokent Vestel Dış Tic. A.Ş. Zorluteks Zorluteks Vestel Beyaz Eşya A.Ş. 15 sene üzeri Zorlu Holding A.Ş. Zorlu Holding A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Zorluteks İstanbul Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Dış Tic. A.Ş. Vestel France Korteks Aydın Yazılım Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Dexar Vestel Dış Tic. A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Dış Tic. A.Ş. Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş.

Görev Adı Yönetim Kurulu Üyesi Genel Müdür Müdür (Sevkiyat) Müdür Genel Müdür İstihbarat & Risk Kontrol Müdürü İnşaat Bakım Müdürü Uygulama Mühendisliği Müdürü İcra Kurulu Başkanı İcra Kurulu Üyesi (Ar-Ge) Genel Müdür Genel Müdür Genel Müdür Genel Müdür Yrd.,Teknik Genel Müdür Yardımcısı -Mali İşler Bölüm Müdürü (Kurumsal Destek) Birim Müdürü (Perde Satış) Pazarlama Müdürü Satınalma Müdürü Muhasebe Müdürü İthalat Operasyonları Müdürü Makine Enerji Direktörü Ür-Ge / SSTH-Müdür Ür-Ge / SSTH-Müdür Satınalma Müdürü Test Geliştirme Mühendisliği Emc, Safety & Dqa Group Manager Malzeme Yönetimi Müdürü Bölge Müdürü Üretim Müdürü (Plastik) Sistem Mühendisliği Grup Müdürü Malzeme&Ürün Yönetimi Müdürü Müdür (Pazarlama Müdürü) Müdür (Finans Müdürü) Teknoloji Geliştirme ve Endüstriyel Tasarım Müdürü Zorlu Holding CEO Tekstil Grup Başkanı İcra Kurulu Üyesi İcra Kurulu Üyesi (Satış) İcra Kurulu Üyesi İcra Kurulu Üyesi, Mali İşler Vestel İtalya Genel Müdürü Genel Müdür Genel Müdür Yardımcısı (Poly/Poy) Genel Müdür Yardımcısı Satınalma Genel Müdür Yardımcısı Yurtdışı Markalı Ürünler Pazarlama GMY Bilgi Teknolojileri Direktörü Genel Müdür Yardımcısı (Satış) Genel Müdür Yardımcısı, Ar-Ge Genel Müdür Yardımcısı (Satış) Genel Müdür Yardımcısı- İdari İşler

Kemal Özgür Hüseyin Morkoyun Gürcan Okumuş Firdevs Akmenek Cemil Çiçek Tamer Kaçar Cemil Şahin Cihat Aytaç Remzi Parsak Neşe Alp Mustafa Turgay Aksoy İsmail Cin Şenol Özkan Sinan Yılmaz Altan Dericioğlu Funda Atıcı Dedeoğlu Seyit Karagüney Özgü Dedeoğlu İlker Gürtekin Murat Güdücüler Raşit Çiloğlan Zeki Varol Şükrü Arıcı Hatice Esen Eriş Demir Cengiz Tarhan Sedat Şengül İstemi Akıntürk Sengül Soytaş Zafer Pirim İbrahim Utku Özdel Hasan Adanur Okay Gönen Nursel Altınordu Mustafa Cevdet Gürman Gözde Günder Cengiz Takıt Özgür Eriş Tarık Hakan Leloğlu İbrahim Kubilay Yeşilmen Sami Çalışkan Mehmet Kalkan Alp Gültekin Ali İhsan Erdoğan Mehmet Emin Özcan Ergün Kaya Ahmet Çalışkan Tuncay Kartal Mustafa Kemal Arslançeri İsmet Uzun Lale İlalan Mutlugün Aldemir Sedat Özenir Yeşim Erbuğa Recep Hamit Karota Arzu Zahide İnan Ali Murat Sağdıç Erol Birinci Halil İbrahim Uray Salih Erdinç Topaloğlu

Vestel Beyaz Eşya A.Ş. Zorlu Doğalgaz İthalat A.Ş. Zorlu O&M (İşletme) Ayesaş-ODTÜ-Teknokent Zorluteks Nevresim Zorluteks Perde Dokuma Bursa Zorlu Ev Tekstil Ürünleri Vestel Elektronik A.Ş. Korteks Zorluteks Perde Vestel Dış Tic. A.Ş. Dexar Müşteri Hizmetleri Vestel Pazarlama A.Ş. Zorluteks Nevresim Vestel Dış Tic. A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Zorluteks Nevresim Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Dış Tic. A.Ş. Vestel Dış Tic. A.Ş. Vestel Dış Tic. A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Vestel Beyaz Eşya A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Vestel Pazarlama A.Ş. Ayesaş Korteks Korteks Korteks Korteks Korteks Korteks Zorluteks Nevresim Zorlu Holding A.Ş. Zorlu Grand Hotel İşl. A.Ş. Zorluteks Vestel Pazarlama A.Ş. Zorluteks Zorluteks Zorluteks Zorlu Doğalgaz İthalat A.Ş. Zorlu O&M Bursa Kontrol Sistemleri Zorlu End. Enj. İnşaat Tic.

Satınalma Genel Müdür Yardımcısı Direktör, Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı, İşletme Kalite Sistem Direktörü Grup Müdürü (Üretim) Birim Müdürü(Planlama) Muhasebe Yöneticisi Fikri Haklar Müdürü Mamül Ambar Müdürü Müdür (Perde Terbiye İşletme) Kalite Müdürü İş Geliştirme Ve Projeler Müdürü Test & Değerlendirme Müdürü Bölge Müdürü Müdür (Makine Enerji) Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Mekanik Tasarım Müdürü Senior Design Architect Taiwan Office Manager Müdür (Baskı İşletme) Bütçe Kontrol & Denetim Müdürü Saha Müdürü Numune Hazırlık Müdürü Pcb Tasarım Müdürü Senior Design Architect Lead Technologies & Video Group Manager Satış Müdürü Pazarlama Müdürü Satış Müdürü Saha Müdürü Saha Müdürü İş Geliştirme Ve Koordinasyon Müdürü Bütçe Ve Stratejik Planlama Müdürü Saha Müdürü Senior Purchasing Architect Senior Application Architect Senior Process Architect Bölge Müdürü Zincir Mağazalar Satış Müdürü Saha Müdürü Saha Müdürü Mali İşler Müdürü İnsan Kaynakları Müdürü Muhasebe Müdürü Poly / Üretim Bakım Müdürü Elektrik Müdürü Bilgi İşlem Müdürü Tekstil İşletmeler Bakım Müdürü Müdür (İhzarat İşletme) İletişim Müdürü Satış Ve Ziyafet Müdürü Müdür (Muhasebe Müdürü) Saha Müdürü Müdür (İşletme) Müdür (İhracat Bölge Satış) Müdür (Perde Pazarlama) Müdür, Muhasebe / Bütçe Ve Raporlama Müdür, Kontrol Sistemleri Müdür, Proje

12 haber

13

Zorlu Center’dan seçkin davet Contemporary Istanbul’un ikinci kez “Associate/Ortak Sponsor”u olan Zorlu Center, seçkin konuklarını sergi alanında ağırladı.

S

anata desteğini sürdüren Zorlu Center, Lütfi Kırdar

& Zeynep Zorlu, Olgun & Berrin Zorlu, Selen Zorlu Melik &

Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul

Bakır Melik, Şule Zorlu Cümbüş & Serdar Cümbüş katıldı.

Kongre Merkezi’nde 22-25 Kasım tarihlerinde dü-

Çakmak & Cevher Turgay

zenlenen Contemporary İstanbul öncesinde seçkin isimleri

Ayrıca davete; Rabia & Ali Güreli, Leyla Alaton, Vedat Ala-

buluşturduğu yeni bir davete imza attı.

Maide & Emre Kurttepeli

yanı sıra iş ve sanat dünyasının temsilcileri, koleksiyonerler, Contemporary İstanbul ve Zorlu Gayrimenkul yönetici-

ciate/Ortak Sponsor”u olan Zorlu Center, fuar açılışından

leri de katıldı.

önce “yapım aşaması”nda özel VIP yemek davetinde, iş ve sanat dünyasının önde gelen isimleri ile cemiyet hayatın-

Çağdaş sanatın takipçisi ünlü isimler aynı zamanda, Con-

dan çok özel konukları ağırladı.

gi alanında düzenlenen yemeğe Zorlu Ailesi’nden; Emre

Ebru Edin

man, Mahide & Emre Kurttepeli, Billur Tansel gibi isimlerin

amacıyla gerçekleştirilen Contemporary İstanbul’un “Asso-

Zorlu Center ev sahipliğinde, Contemporary İstanbul ser-

Koza Güreli & Ali Güreli

Barut, Ayşegül & Doğan Karadeniz, Hasan Bülent Kahra-

çağdaş sanat alanındaki birikimin Türkiye’ye aktarılması

Emre Zorlu

Kaan Bergsen & Selim Bergsen

ton, Ebru Özdemir, Füsun Eczacıbaşı, Nezih Barut, Berrak

Türk Çağdaş Sanatı’nın evrensel boyutlara taşınması ve

Olgun & Berrin Zorlu

Aylin & Tamer Alkan

temporary İstanbul’da eserleri herkesten önce özel rehberli Bakır Melik & Selen Zorlu Melik

Serdar Cümbüş & Şule Zorlu Cümbüş

tur eşliğinde görme fırsatı yakaladı. Obje’ct Zorlu Center, 22-25 Kasım tarihleri arasında Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ve İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Contemporary İstanbul süresince konuklarını özel lounge’unda ağırladı. 2013 yılında açıla-

Nezih Barut

Bingül Cerrahoğlu

rak yeni bir sanat platformu oluşturacak olan Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, bu yıl yedincisi düzenlenen Contemporary Istanbul’da Zorlu Center Yayınları’nın ikincisi olan “Obje’ct” kitabının lansmanını da yaptı. Making of: Architectural Objects Aynı zamanda Zorlu Center Yayınları’nın üçüncüsü “Making of: Architectural Objects” projesinde yer alan ve fotoğrafları Cemal Emden tarafından çekilen 10 mimari yapının özgün parçalarının üretim ve uygulanış biçimleri fotoğraf seçkisi, Zorlu Center Lounge sergi alanında ziyaretçilerle Mehmet & Esra Even

Vedat Alaton - Leyla Alaton

paylaşıldı.

Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, biri 2 bin 300 kişi kapasiteli, diğeri doğal akustik donanımla tasarlanan 770 kişi kapasiteli iki salon ile İstanbul’u dünyaca ünlü eserlerle buluşturacak.

14 haber

15

Hazır mısınız? Vestel Bayi Toplantısı, 7-9 Aralık 2012 tarihleri arasında Antalya Susesi Hotel’de gerçekleştirildi. “Hazır mısınız?” konseptiyle şekillenen toplantı Vestel’deki değişim, gelişim ve yenilikleri bayilerle buluşturdu. Türkiye’nin dört bir yanından gelen Vestel bayileri, “Hep birlikte yeni başarılara imza atmak için hazırız” diyerek Vestel’e olan güven ve inançlarını bir kez daha gösterdiler.

Z

orlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan, Vestel Şirketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Ergün Güler, Vestel Şirketler Grubu Müşteri Hizmetleri Genel Müdürü Tarkan Tekcan, Vestel Şirketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mert Gürsoy ve diğer Vestel yöneticilerinin katıldığı toplantının moderatörlüğünü Vestel Şirketler Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Sıla Sayar yaptı. Değişim ve bilişime hazır olmalıyız Yaklaşık 1250 kişinin katıldığı toplantıda Vestel Üst Yönetimi ile fikir alış verişinde bulunma imkânını yakalayan bayiler Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu’nun konuşmasını heyecanla izlediler. Ahmet Zorlu konuşmasında bilişim ve değişimin önemine değinirken başarının sırrını da şu şekilde özetledi: “Ben çok hayal kurarım, bu benim en büyük kazancımdır ancak hayalci değilim. Vestel’i de böyle bir hayal ile kurdum. Vestel’i devraldığımızda 360 bin adet televizyon üretimi yapılıyordu, bugün 35 milyon adet üretime ulaştık. Sizler de hayal kurun, hayalinizi gerçekleştirmek için de çok çalışın.” Vestel her zaman öncü oldu Toplantıda söz alan Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül ise Vestel’in televizyonda dünyanın üç büyük üreticisinden biri

olduğunu belirterek “Vestel kazanırken Türkiye’ye ye de kazandırıyor. Bir yatırım ajansı gibi çalışarak bizimle iş yapan yabancı şirketleri Türkiye’de üretim yapmaya teşvik ediyoruz” dedi. Vestel’in her zamanda öncü olduğunu ifade eden Ömer Yüngül; “Akıllı Tahta projesi yıllardır bizim gündemimizdeydi, bu projeyi gerçekleştirmek için çok çalıştık. Geçen yıl 85 bin Akıllı Tahta’ yı öğrencilerin kullanımına sunarak gelecek nesillerin önünü açan şirket olduk” dedi. Güçlü olanlar ayakta kalır Toplantıda bir konuşma yapan Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan ise Japonların ticareti savaşa benzettiklerini ifade ederken “Savaşta sadece güçlü olanlar

ayakta kalır, güçlü olmak için her türlü koşula hazırlıklı olmak gerekiyor” dedi. Bunun da bazı kuralları olduğunu hatırlatan Turan Erdoğan “İnsan kaynağı, kaliteli ürünler, teknoloji, finans, iletişim, planlama ve strateji gibi başlıklarda hazırlıklı olmadan bu savaş kazanılamaz” diyerek başarı için gerekli ipuçlarını da verdi.

dettiğinin altını çizerek “Gerek ülkemizin yüksek potansiyeli ve gerekse doğru sektörde olmamız sebebiyle hedeflerimizi yükseltiyoruz” dedi. Uzun yıllar Vestel’e hizmet eden bölge müdürleri ise Ergün Güler ve toplantıya katılanların huzurunda 2013 yılı hedeflerini ortaya koyarken geçmiş yıllarda başlarından geçen ilginç olayları da paylaşarak keyifli anlar yaşattılar.

Türkiye büyüyor, Vestel büyüyor Toplantıda oldukça heyecan verici bir sunum yapan Vestel Şirketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Ergün Güler, Türkiye’nin geleceğin parlayan yıldızı olacağını, Vestel’in de Türkiye ile birlikte emin adımlarla büyüyeceğini söyledi. Güler, dayanıklı tüketimin ekonomin bir buçuk katı kadar büyüme kay-

Tasarım marka tercihlerini değiştiriyor Vestel Şirketler Grubu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mert Gürsoy ise gerçekleştirdiği sunum ile tasarımda son trendleri anlattı. Tasarımın marka tercihlerini değiştirdiğine işaret eden Mert Gürsoy, akıllı çözümlerin müşteriyi çeken bir diğer önemli özellik olduğuna söyledi. Gürsoy, “Tasarım ve akıllı çözümleri; mağazalarımızda, ürünlerimizde ve personelimizin iş süreçleri dahil olmak üzere her alanda görebileceksiniz” dedi. Hedef yüzde 100 müşteri memnuniyeti Kısa bir süre önce Müşteri Hizmetleri Genel Müdürü olarak atanan Tarkan Tekcan ise süreç yönetimi ile yeniden yapılandıklarını belirtti. Tarkan Tekcan “Yetkili servislerin hizmet ve yönetim süreçleri iyileştirilmeye devam edilecek. Yetkili servislerin eğitim faaliyetleri daha da arttırılacak. Müşterilerimize daha hızlı ve etkili çözüm üretebilmek için bilgi teknolojilerini geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. Tekcan, 2013 ile birlikte

Müşteri Hizmetleri’ndeki kalite çıtasının daha da yükseleceğini de sözlerine ekledi. Akıllı ürünler, renkli tasarımlar Akıllı ürünler ve renkli tasarımlar ile tüketicinin kalbine dokunan Vestel’in bayi toplantısı da oldukça renkli görüntülere sahne oldu. Tak-çıkar çerçeveler için düzenlenen mini defile daha renkli bir Vestel dünyasının ilk işaretlerini verirken salonda da heyecanlı anlar yaşattı. Akıllı ekranlar teknolojisini tüm ürünlerine taşıyan ve renkli bir tasarım dünyasının kapısını aralayan Dost Teknoloji Vestel’deki değişim rüzgarı salondaki herkesin yüzünden okunuyordu. Bayiler üzerlerindeki tatlı yorgunluğu ise gün sonunda Ebru Gündeş’in verdiği muhteşem konser ile attılar.

16 haber

17

Tam İsabet!

Zorlu Center’ın sergisine ünlü akını

Taç Bayi Toplantısı Antalya Susesi Hotel’de, 30 Kasım-2 Aralık 2012 tarihleri arasında gerçekleştirildi. “Tam İsabet” temasına sahip toplantıda tüm etkinlik bu konsept çerçevesinde şekillendirildi. Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık 1000 Taç bayisinin katıldığı toplantıda, “Başarı için, hedef için tam isabet” açılımı katılımcılarla paylaşıldı.

22-25 Kasım tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde 16 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen Contemporary Istanbul 2012’de Zorlu Center, 110 m2 özel lounge alanında fuar boyunca konuklarını ağırladı. Cemal Emden’in hazırladığı Making of: Architectural Objects kitabından fotoğraf seçkilerini ziyaretçilerle buluşturdu.

T

ürkiye’nin ilk ve tek uluslararası çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul’a bu yıl da desteğini sürdürerek ikinci kez “Associate/Ortak Sponsor” olan Zorlu Center’in Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki standı, VİP konuklar için düzenlenen ön gösterimde büyük ilgi gördü. Zorlu Center Lounge sergi alanında yer alan, Cemal Emden tarafından çekilen 10 mimari yapının özgün parçalarının üretim ve uygulanış biçimleri fotoğraf seçkisini gezen Feryal Gülman,

Can-Tansa Ekşioğlu, Ceylan Pirinçcioğlu, Erol Aksoy, Begüm Şen gibi seçkin isimler beğenilerini dile getirdiler. 22-25 Kasım tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde 16 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen Contemporary Istanbul 2012’ye, 55’i yurt dışı, 45’i yurt içinden olmak üzere 100 çağdaş sanat galerisi ve 600 sanatçı katıldı. Zorlu Center ise 110 m2 özel lounge alanında fuar boyunca konuklarını ağırlarken, Cemal Emden’in hazırladığı Making of: Architectural Objects kitabından fotoğraf seçkilerini ziyaretçilerle buluşturdu.

Sevinç İnanç, Ferit Volkan, Erol Aksoy

T

akım ruhunu geliştirmek, motivasyonu artırmak ve hedefe doğru ilerlemek amacıyla 30 Kasım-2 Aralık tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen Taç Bayi Toplantısı, “Tam İsabet” temasıyla gerçekleştirildi. 30 Kasım Cuma günü bayilerin otele girişiyle başlayan etkinlik, 1 Aralık Cumartesi günü gerçekleştirilen sunumlar ve konuşmalarla devam etti. Açılış konuşmasını Zorlu Tekstil Grubu İcra Kurulu Üyesi Fatih Dereköylü’nün yaptığı toplantıda Zorlu Holding Tekstil Grup Başkanı Vedat Aydın ve Linens Pazarlama Genel Müdürü Erkmen Onbulak bayilere sunum gerçekleştirdiler.

“Tam İsabet” konsepti çerçevesinde başarının temellerini, sektörde yaşanan gelişmeleri, değişimleri ve 2012 değerlendirmesini bayilerle paylaşan Dereköylü’nün ardından Onbulak bir sunum gerçekleştirdi. Onbulak sunumunda, hedefi tam ibasetle vurmak için gerekli olan donanımlar ve vurulması gereken hedef hakkında bilgi verdi. Motivasyonun önemine değinen Onbulak, yeni mağazacılık konsepti hakkında da açıklama yaptı. Konuk konuşmacı olarak Türk tiyatrosunun duayenlerinden Ali Poyrazoğlu’nun da bir sunum gerçekleştirdiği ilk günün kapanış konuşmasını Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı

Ahmet Zorlu yaptı. Zorlu, konuşmasında, hedefe ulaşmak için atılması gereken adımlar hakkında deneyimlerini aktardı ve “tam isabet” konusunda bayilere duyduğu güveni paylaştı. Ahmet Zorlu’nun konuşmasının ardından yeni ürünler ve koleksiyonlar bayilere tanıtıldı. Taç konsept mağazalarının yeni konseptine ilişkin bilgilendirme sağlandı ve yeni konsepti içeren demo mağazanın kurulumu gerçekleştirilerek gezildi. 1 Aralık Cumartesi günü düzenlenen gala yemeğinde ise ünlü sanatçı Gülben Ergen sahne aldı. Katılımcılar, Ergen’in seslendirdiği şarkılar eşliğinde günün yorgunluğunu attılar. Keyifli bir akşam yemeğinin ardından etkinlik sona erdi.

Ceylan Pirinçcioğlu

Can & Tansa Ekşioğlu

Feryal Gülman

18 haber

19

Mimaride öze yolculuk...

PMMA-Italpromo ve Libardi Şirketi

Zorlu Center Yayınları’nın üçüncü kitabı Making of: Architectural Objects, mimari malzemenin özüne görsel bir yolculuk vadediyor. Kitapta yer alan, Cemal Emden’in, mimari ürünün kendine özgü üretim sürecini belgeleyen fotoğrafları ise bu yolculuğu daha sürükleyici kılıyor.

Kitapta yer alan 10 mimari proje Bambu - Green School, Bali / Endonezya / Mimari: Ibuku

PMMA - Italpromo ve Libardi Şirkeleri, Roma-İtalya / Mimari: Labics

Dichromatic Cam - Reykjavik Konser Salonu, Reykjavik-İzlanda / Mimari: Henning Larsen ve Batteriid

Çelik - Zorlu Center İstanbul, İstanbul-Türkiye / Mimari: Emre Arolat ve Tabanlıoğlu Mimarlık

Bürüt Beton - Fukutake Hall, Tokyo-Japonya / Mimari: Tadao Ando

Taş - Galisia Kültür Merkezi, Galisya - İspanya / Mimari: Peter Eisenman

Precast Cephe Kaplama - Masdar Enstitüsü, Abu Dhabi-Birleşik Arap Emirlikleri / Mimari, Foster ve ortakları Bitki - California Doğa Müzesi, San Francisco-Ameri Birleşik Devletleri / Mimari: Renzo Piano

Z

orlu Center Yayınları’nın üçüncü kitabı olan “Making

rımda karşımıza çıkar” sorularının yanıtlarını arıyor. Eser,

desteği için teşekkür ediyorum” ifadesine de yer verdi. Tanı-

of: Architectural Objects” mimari ürünün kendine

tanınmış uluslararası 10 mimarın yapılarından yola çıkarak

tım toplantısında konuşan Zorlu Gayrimenkul Genel Müdür

özgü üretim sürecinin mimar ve fotoğraf sanatçısı

malzemelerin özüne kadar iz sürüyor. Bu izi sürerken mi-

Yardımcısı Mehmet Even, Zorlu Center’in, her aşamada sanata

Cemal Emden’in fotoğraflarıyla belgelendiği bir proje ola-

mar ve fotoğraf sanatçısı Cemal Emden’in gözünden 300

destek verdiğini ve bu desteğin süreceğini vurguladı.

rak öne çıkıyor. Dünyada ilk kez gerçekçekleştirilen “Ma-

fotoğrafla ve Maria Voyatzaki’nin metinleriyle yapım süreci

king of: Architectural Objects” projesi mimari malzemenin

belgeleniyor.

Thermoformed Cam - Naordpark Teleferik İstasyonları, Innsbruck- Avusturya / Mimari: Zaha Hadid Kiremit - Xinjin Zhi Müzesi, Chengdu-Çin / Mimari: Kengo Kuma

Even, “Zorlu Center bu konudaki ilk adımı ‘Beklenmedik Karşılaşmalar- Mimarlıkla İlişki Bağlamında 2000’li yılların

temeli olan hammaddenin özüne kadar iniyor. Proje için Emden, 12 ülkede 24 farklı lokasyona gidip toplam

Çağdaş Sanat Çalışmaları’ kitabı ile atmıştı” diyerek geç-

Making of: Architectural Objects, “yapı malzemesi ham-

65 bin km yol aldı. 2 bine yakın fotoğraf çeken fotoğrafçı tanı-

mişe atıfta bulundu. Ardından Zorlu Center Yayınları’nın

maddeden nasıl elde edilir”, “işçilik nedir”, “hammaddeyi

tım toplantısında kitabın, mimari üretim sürecinin farklı coğ-

ikinci kitabı ‘Obje’ct’ hakkında çeşitli bilgiler veren Even

yapı malzemesine dönüştürmekteki süreçler nelerdir” ve

rafyalar ve kültürlerde, mümkün olduğu ölçüde fotoğraflarla

konuşmasını üçüncü kitapta emeği geçen herkese teşekkür

“yapı malzemesi nasıl etkin bir öğe olarak mimari tasa-

anlatısı olduğunu söyledi. Emden; “Zorlu Center’a bu vizyoner

ederek bitirdi.

Bambu-Green School

Bambu-Green School

Çelik-Zorlu Center

Cemal Emden - Y. Mimar, Fotoğraf Sanatçısı Cemal Emden, 1990 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ni bitirdikten sonra 1991-1993 yılları arasında aynı üniversitede yüksek lisansını tamamladı. 1992 yılından bu yana ağırlıklı olarak fotoğraf çalışmalarını yürüten Emden, çeşitli mimari tasarım projeleri, restorasyon çalışmaları hazırladı ve uygulamalar yaptı. Emden, profesyonel fotoğraf çalışmalarını mimari, iç mimari, grafik, endüstri ürünleri ve peyzaj tasarımı alanlarında sürdürüyor. Sanatçı, adı geçen alanlardaki çalışmalarının yanı sıra Ortadoğu, Kuzey Amerika, Avrupa ve Rusya’daki çalışmalarını içeren zengin bir fotoğraf arşivinin de sahibidir.

Çelik-Zorlu Center

Bürüt Beton - Fukutake Hall Tokyo Üniversitesi

20 haber

21

Tasarım Bienali’nde Vestel rüzgarı Vestel, İstanbul Modern’de gerçekleştirilen “kusurluluk” (imperfection) temalı İstanbul Tasarım Bienali’nin eş sponsoru oldu. Vestel, Tasarım Bienali’ni özel davetlileriyle izledi.

İ

stanbul Tasarım Bienali’nin eş sponsoru Vestel, Bienal açılışı kapsamında verdiği davette iş, sanat dünyası ve cemiyet hayatının saygın isimlerini bir araya getirdi. Ev sahipliğini Zorlu Holding Ceo’su Ömer Yüngül’ün yaptığı Bienal brunch’ta aralarında İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Olgun-Berrin Zorlu, Emre-Zeynep Zorlu, Selen Zorlu, Ayşegül Toplusoy, Banu Çarmıklı, Berrin Okçu, Buket Taşdelen, Zeynep Germen, Fatoş Sarıgül, Feryal Gülman, Özlem Yalım Karaoğlu, Sıla Sayar, Şükran Güzeliş, Turgut – Meltem Güneri, Yasemin Edige, Ünal Uzun, Zeynep Üstünel ve Vestel üst düzey yöneticilerinin olduğu, iş dünyasının ve sosyal yaşamın sevilen simalarından 100’ü aşkın konuk bir araya geldi. İstanbul Modern’de gerçekleştirilen etkinlik, eş küratörler Emre Arolat ve Joseph Grima eşliğinde düzenlenen Bienal ön izleme turuyla devam etti. Etkinlikte söz alan Yüngül, Türkiye’de tasarım olgusunun gelişmesine ve yeni tasarımcıların gelişmesine katkı sunacak rol üstlenmeyi arzu ettiklerini belirterek Vestel’in İstanbul Tasarım Bienali’ne bu çerçevede destek verdiğini ifade etti.

Yüngül, “Gıptayla izlediğimiz tasarım bienallerinin artık ülkemizde de düzenleniyor olması bizleri heyecanlandırıyor. İstanbul’un sadece uluslararası bir finans merkezi değil, sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkararak bir tasarım merkezi de olacağına inanıyoruz. Türkiye olarak 2023 vizyonumuzda yer alan 500 milyar dolarlık ihracat hedefini gerçekleştirmek için üretim üssü olmak yetmiyor. Tasarımla ürünlerinizde fark yaratmanız, bu farkı da artı değere dönüştürmeniz gerekiyor” diye konuştu. Bir teknoloji devi olan Vestel için teknoloji ve tasarımın iç içe geçmiş kavramlar olduğunu aktaran Yüngül, şunları söyledi: “Tasarım, sektörümüzün oksijeni konumunda. Artık sadece kaliteli ürünler ortaya koymak yeterli değil. Öne çıkmak istiyorsanız, ürününüzün tasarımıyla fark yaratmasını sağlamalısınız. Tasarımın tercih edilmedeki rolünü erken dönemde fark eden Vestel, 15 yıl önce gerçekleştirdiği atılımla kendi bünyesinde başarılı tasarımcılar yetiştirdi. Bugün 100 kişilik ekibimizle geleceğin tasarımlarını yaratıyoruz.” Bu sayede

tüketicilere kendi kişisel zevklerini yansıtan, kendilerine ait hissedecekleri ürünler sunduklarını ifade eden Yüngül bu yaklaşımın karşılığını, son iki yılda uluslararası prestije sahip tasarım yarışmalarından kazandıkları 130’a yakın ödülle aldıklarını ifade etti. Vestel’in Bienal öncesi gerçekleştirdiği atölyelerin sonuçları İstinye Park mağazasında sergilendi. Vestel’in sponsorluk kapsamında Bienal’in açılışını beklemeden kolları sıvadığını belirten Yüngül, mart ve mayıs aylarında tasarım öğrencileriyle birlikte iki farklı atölye çalışmasına imza attıklarını ifade etti. Yüngül, sözlerini şöyle noktaladı: “İstanbul’daki üniversitelerin endüstri ürünleri, grafik, iç mimarlık ve çevre tasarımı bölümlerinden öğrencilerle bir araya gelerek gerçekleştirdiğimiz atölyelerin ilkinde şehrin dokusunu yansıtan buzdolabı tasarımları ortaya koyduk. İkinci atölyede ise televizyonla aynı ortamı paylaşan mobilyalar tasarladık. Atölyelerden çıkan bu yaratıcı çalışmaları Bienal süresince Vestel’in İstinye Park’taki yeni amiral mağazasında sergiledik.”

İstanbul Tasarım Bienali’nin eş sponsoru Vestel, Bienal açılışı kapsamında verdiği davette iş, sanat dünyası ve cemiyet hayatının saygın isimlerini bir araya getirdi. İstanbul Modern’de gerçekleştirilen etkinlik, eş küratörler Emre Arolat ve Joseph Grima eşliğinde düzenlenen Bienal ön izleme turuyla devam etti.

22 röportaj

23

Geleceğin enerjisi çocuklarda! “Enerjimiz Çocuklar İçin” kurumsal sorumluluk projesi, iki buçuk yıl içinde 75 bin çocuğumuzla bir araya geldi. “Enerji bilinci ancak küçük yaşlarda oluşabiliyor ve hayatımızda yer ediniyor” diyen Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem Erverdi, projenin içeriğini, önemini, hedeflerini ve gerçekleşen aktiviteleri anlattı.

Z

orlu Enerji Grubu’nun çocuklarda enerji bilincini artırmak için duraksız sürdürdüğü “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesi, küçük yaşlardan itibaren çocuklara enerji bilincini aşılamayı hedefliyor. Üzerinde yaşadığımız bu gezegenin sürdürülebilirliğini garantiye almak tek tek bireylerden çok, bilinçli ve sorumlu öncü kuruluşlara düşüyor. Zorlu Enerji Grubu gerçekleştirdiği bu projeyle, çevre ve enerji kaynaklarının yaşamsal değerinin bilincinde bir nesil yetiştirilmesine destek vermeyi amaçlıyor. Bugünün çocuklarının ileride alacakları kararlar, gezegenimiz için son derece kritik bir öneme sahip. Yenilenebilir enerji kaynaklarının “olmazsa olmaz” olduğunu kavrayan, çevre koruma bilincini hayatlarının bir parçası haline getiren bu çocuklar sayesinde gelecekte yaşanabilir bir dünyanın temelleri atılmış olacak. Zorlu Enerji Grubu, “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesiyle bu anlamda gerçek bir ihtiyaca cevap veriyor. Proje, yerleşik ve yaygın hale gelmiş toplumsal bir fayda yaratmak adına, ulaşılabilir ve somut hedefler içeriyor. Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem Erverdi’den projenin varlık sebebini ve geleceğe yönelik nasıl çalışmalar yapıldığını öğrendik.

Şebnem Erverdi

Z: Zorlu Enerji Grubu’nun çocuklarda enerji bilincinin artırılmasına yönelik faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu projeler, nasıl bir kurumsal kültür ve anlayışın etkisiyle hayata geçiriliyor? Çocuklarımız her zaman daha güzel bir dünyada, daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyor. Zorlu Enerji Grubu olarak, çocuklarımızın geleceğine katkıda bulanabilmek için üzerimize düşeni yapıyoruz. Enerji kaynaklarımızı, bizden sonra çocuklarımız kullanacak, koruyacak ve yönetecekler. Onlara bu alanda ihtiyaç duyabilecekleri bazı bilgileri ve deneyimleri aktarabilmek istiyoruz. Bu amaçla 2010 Mart ayında Türkiye genelinde “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesini başlattık. Bu projeyle çocuklarımıza, gezegenimizin geleceği için önem ta-

şıyan yenilenebilir tüm enerji kaynaklarını anlatıyoruz. Enerji kaynaklarını koruyabilmek için enerji tasarruf yöntemlerini paylaşıyor ve çevreyi korumaya yönelik mesajlar veriyoruz. Tüm bu çalışmalar için çıkış noktamız, çocuklarımıza eğlenceli deneyimler yaşatacak bir öğrenme ortamı yaratmak. “Enerjimiz Çocuklar İçin”, Türkiye’de bir enerji şirketi tarafından yürütülen ulusal ölçekteki ilk enerji eğitim projesi. Bu nedenle bizler için ayrı bir önem taşıyor. Enerji sektörüne öncü yatırım ve yaklaşımlar kazandırmayı ilke edinen bir şirket olarak kurumsal sorumluluk alanında da çocuklarımızın hayatına dokunan, onları düşündürmeye yönelten bir projeye imza atmaktan dolayı mutluyuz. 6-12 yaş arasındaki çocuklara seslenen “Enerjimiz Çocuklar İçin”, başlangıcından itibaren iki buçuk yıl içinde 75 bin çocuğumuzla bir araya geldi. Önümüzdeki yılın sonunda bu rakamı 120 binin üzerine taşımayı hedefliyoruz. “Enerjimiz Çocuklar İçin”i sürdürülebilir iş anlayışımızın bir yansıması olarak görebiliriz. Yaşadığımız toplumun ihtiyaç ve beklentilerine farkındalıkla yaklaşarak çevresel, sosyal ve kültürel hayata katkı sağlayan, yenilikçi ve uzun soluklu projeleri hayata geçirmenin Zorlu Enerji Grubu’nu farklı kıldığına inanıyoruz. Grubumuzun önemli liderlik hedeflerinden birinin de kurumsal sosyal sorumluluk alanında olduğunu söyleyebilirim. Z: Geleceğin büyükleri neden enerji konusunda şimdiden bilinçlenmeli? Bunun önemini anlatır mısınız? Enerji bilinci ancak küçük yaşlarda oluşabiliyor ve hayatımızda yer ediniyor. Çocuklarımız yaşadıkları dünyaya bugünden sahip çıkmayı öğrenmeli. Bunun yolu da eğitimden ve alışkanlıklardan geçiyor. Çevre ve enerji kaynaklarının hayati öneminin bilincine sahip biçimde yetişen çocuklarımız, bu gezegenin

24 röportaj

25

“Gelecek Sizin, Enerjiniz Tükenmesin” sloganıyla Şişli Bilim Merkezi’nde “temiz enerji maketi” hazırladık. Ayrıca Türkiye’nin ilk enerji sitesi www.enerjisitemiz.com’u da hayata geçirdik. Yaptığımız sunumlarla ise yılda 60 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. geleceğinde ve sürdürülebilirliğinde önemli rol oynayacak. Enerjiyi tasarruflu ve verimli kullanmayı bilen, yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini kavrayan ve çevreyi korumayı hayatlarının bir parçası haline getiren çocuklarımızı dünyamızın geleceğinin garantisi olarak görüyoruz. Z: Çalışmalarınızla çocuklara aşılanmasını hedeflediğiniz bilincin, geleceği nasıl şekillendireceğini öngörüyorsunuz? Bu durum, kurum kültürünüze uzun vadede nasıl katkı sağlar? Kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizde gerçek bir soruna ya da ihtiyaca çözüm bulmayı hedefliyoruz. Yaygınlaşabilecek toplumsal bir fayda yaratmak, projenin ulaşılabilir somut hedefler içermesi ve sürdürülebilir olması bizim için çok önemli. Bir sosyal sorumluluk projesinin kurum içinde benimsenmesi ve sahiplenilmesi de, onun sürekliliğini sağlıyor. Çalışma arkadaşlarımızın görüş ve önerileri, projenin uygulamasında aktif rol almaları “Enerjimiz Çocuklar İçin”in başarısını getiriyor. Örneğin geçtiğimiz yıl proje kapsamında düzenlediğimiz eğitimleri, gaz dağıtım şirketimiz GAZDAŞ’ta çalışan arkadaşlarımızdan oluşan gönüllü bir grup verdi. Onlardan gelen yorumlar, projemizin kurum içinde de çok sahiplenildiğini gösterdi. Bu projeye katılmaları

sayesinde çocukların gözlerinde gördükleri ışıltının kendilerini ne kadar heyecanlandırdığını her fırsatta dile getiriyorlar. Z: Çocuklara yönelik bu çalışmalarınızda ana hedefleriniz nedir? Bu hedeflere ulaşıldı mı, ulaşılıyor mu? Yürüttüğümüz çocuklara yönelik projelerde hedefimiz; onlarla bir araya gelerek doğayla dost yaşamı, çevrenin korunmasının önemini ve enerji kaynaklarını onlara anlatarak yeni bir bakış açısı kazandırmak. Bu doğrultuda, çalışma arkadaşlarımızın gönüllü çalışmalarının yanı sıra, yüz yüze eğitimlerle, çeşitli kitaplarla ve dijital medya aracılığıyla da çocuklarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Yürüttüğümüz tüm bu çalışmalarla çocuklarımızın enerji sektörü hakkında daha fazla bilgi edinmelerine ve hatta gelecekte kariyerlerini bu sektörde sürdürmeye karar verdiklerine tanık oluyoruz. Projelerimiz sayesinde geleceğimiz olan çocuklarda yarattığımız farkındalığa şahit olmak, her geçen gün daha çok çocuğa dokunarak onlara farklı bir bakış açışı kazandırdığımızı görmek, bizi hem çok mutlu ediyor hem de doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Z: “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesi kapsamında yürüttüğünüz çalışmalardan söz eder misiniz? “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesiyle Türkiye’nin dört

bir yanına gidiyoruz. Çocukların hayal dünyası ve görüşlerine başvurarak geliştirdiğimiz sevimli maskot “Yeşil Ejderha” aracılığıyla eğitimler veriyoruz. Bugüne kadar yatırımlarımızın bulunduğu Osmaniye, Denizli, Rize, Erzincan, Kars, Gaziantep, Tekirdağ, Çerkezköy ve Kayseri’de ilkokulları, TEGV’in Türkiye’nin dört bir yanına yayılan eğitim parklarını ve LÖSEV’in Ankara’daki Lösemili Çocuklar Köyü’nü ziyaret ettik. Ayrıca santrallerimizin bulunduğu kentlerdeki çalışanlarımızın çocukları için eğitim atölyeleri düzenledik ve enerji santrallerini gezdik. Yeşil Ejderha, eğitimlerden sonra da çocuklarla iletişimini sürdürüyor. Facebook sayfasında takipçileriyle birlikte birbirinden güzel projeler geliştiriyor ve sürekli bilgi alışverişinde bulunuyor. Daha önce de belirttiğim gibi, Zorlu Enerji Grubu çalışanları da bu projeye aktif destek verdi. GAZDAŞ bünyesinde çalışan arkadaşlarımız gönüllü katılımlarıyla Edirne, Kırklareli, Çerkezköy, Tekirdağ, Lüleburgaz, Gaziantep ve Nizip’teki ilköğretim okullarında interaktif enerji sunumları gerçekleştirdiler. Gönüllü bu 36 arkadaşımız projenin içeriği ve çocuk psikolojisi konusunda pedagogların düzenlediği atölyelere katıldılar. Uzmanların eşliğinde örnek sunumlar gerçekleştirdikten sonra çocuklarla buluştular. 2012-2013 döneminde, “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesinde yeni bir adım atarak TOÇEV ile işbirliği yaptık. Birlikte hazırladığımız Türkiye’nin ilk

enerji draması 2012’de Anadolu turnesine çıktı. İki kişilik ve interaktif kurgulanan oyun ile 2013 yılının Nisan ayına kadar ülkemizin 15 şehrinde 10 bin çocuğumuzla buluşacağız. Doğal yaşamın renklerinden adını alan iki karakterimiz Mavi ve Yeşil, interaktif bir diyalogla çevre dostu enerjiye, enerjinin tasarruflu kullanımına ve elektriğin hayatımızdaki önemine dikkat çekiyorlar. Oyun sırasında çocuklarımız bir yandan eğlenirken bir yandan da enerji kaynakları ve sürdürülebilir enerjinin önemi hakkında bilgi sahibi olma imkanı buluyor. Çocuklarımızın bilgi dünyasına ve hayal güçlerine katkıda bulunmak için “Gelecek Sizin, Enerjiniz Tükenmesin” sloganıyla Şişli Bilim Merkezi ile de bir proje geliştirdik. Bu çalışmamızla, çocuklarımıza enerjiyle ilgili görsel bir dünya yaratmayı hedefliyoruz. İşbirliği kapsamında Şişli Bilim Merkezi’nde bir “temiz enerji maketi” hazırladık. 140 x 210 santim boyutunda, topografik yapıya sahip bu maketin üzerinde orijinallerine sadık kalınarak tasarlanan mini enerji santralleri yer alıyor. Bilim Merkezi’ni ziyaret edenler, 25 metrekarelik enerji köşesinde yer alan bu makette, temiz enerji kaynaklarıyla çalışan jeotermal, rüzgar, güneş, doğal gaz ve hidroelektrik santrallerinin yapısını, nasıl çalıştıklarını ve ürettikleri elektriğin evlerimize kadar nasıl ulaştırıldığını mekanik dinamikleriyle birlikte gözlemleyebiliyor. Çocuk-

larımız ve gençlerimiz uzman pedagogların danışmanlığında çeşitli seviyelerde hazırlanan eğitimlere katılabiliyor. Enerji kaynaklarının korunması hakkında bireylere düşen sorumluluklar ve günlük hayatta alınabilecek tasarruflar hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Haftanın 7 günü gerçekleştirilen bu sunumlarla, anaokulu öğrencilerinden lise öğrencilerine, öğretmenlerden velilere kadar geniş bir yelpazede bir yıl içinde 60 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Çocuklarımızla, çağımızın iletişim zemini olan dijital ortamda da bir araya gelebilmek için Türkiye’nin enerji konulu ilk çocuk web sitesi olan www.enerjisitemiz.com’u tasarladık. Enerji dolu oyunları, yarışmaları, enerji kaynaklarımızı anlatan videoları ve enerji konusunda önemli buluşlara imza atan mucitleri ve çalışmalarını tanıtan bölümleriyle, sitemiz çocukların keyifli zaman geçirmesini sağlıyor. Enerjinin hareketli dünyasını tanıtan sitemiz, çocuklarımızın yanında eğitimcilere ve ailelere de sesleniyor. “Enerjimiz Çocuklar İçin” projesinin bir diğer ayağını da, çocuklarımızın anlatımını ve tasarımını çok sevdiği enerji temalı kitaplarımız oluşturuyor. Bugüne kadar “Zorlu ile Rüzgar Enerjisi”, “Zorlu ile Doğal Gaz”, “Zorlu ile Jeotermal Enerji” ve son olarak da Ekim ayında “Zorlu ile Su Enerjisi” kitabını çocuk-

larımızla buluşturduk. Bu dört kitaba www.enerjisitemiz.com sitesini ziyaret ederek kolayca ulaşabiliyorlar. Z: Projelerle kaç çocuğa ulaşıldı? Proje kapsamında bugüne kadar 75 bin çocuğa ulaştık. Çocuklarımızla buluştuğumuz her ortamda onların yoğun ilgisi ile karşılaşmak bizi mutlu ediyor. Enerji kaynakları ve enerji tasarrufunun öneminin anlatıldığı eğitimlerde, çocuklarımızın yüzünde gördüğümüz heyecan bize bu projenin doğru ve zamanında hayata geçirildiğini gösteriyor. Örneğin TOÇEV işbirliğiyle geliştirdiğimiz oyunun sahnelendiği okullarda öğrencilerin konuya büyük bir sorumlulukla yaklaştıklarını gördük. Oyunu izledikten sonra oyuncularla yaptıkları konuşmalarda, daha önce enerjiyi ne kadar boşa harcadıklarını fark ettiklerini ve enerji kaynaklarının önemini daha iyi anladıklarını belirttiler. Bundan sonra daha bilinçli hareket edecekleri konusunda söz verdiler. Bu projeyle ulaştığımız çocuklarımız aracılığıyla ailelerine, yakınlarına ve öğretmenlerine de ulaşmaya çalışıyoruz. Ailelerden, eğitimlerimize katılan çocukların eve geldiklerinde heyecanla öğrendiklerini anlattıklarına ve çocuklarının kendilerini enerji tasarrufu konusunda sürekli uyardıklarına dair çeşitli geri bildirimler aldık. Maalesef ülkemizde enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin tam olarak anlaşılmadığını biliyoruz. Bu geri bildirimler bize umut veriyor.

26 haber

27

Önce araştırma, sonra yatırım Manisa Alaşehir ile Kütahya Simav’daki jeotermal yatırımları öncesi Zorlu Enerji Grubu, halkın düşüncesini ve bakış açısını öğrenmek için 3 ay süren bir sosyal etki araştırması yaptı.

Z

orlu Enerji Grubu, yerli ve yenilenebilir kaynaklarla büyüme stratejisi doğrultusunda jeotermal alanındaki yatırımlarına hız verdi. 2008’de ADÜAŞ özelleştirmesi kapsamında 30 yıllık işletme hakkını aldığı Kızıldere Santrali’ndeki iyileştirme çalışmalarının ardından aktif üretimi 15 MW’a çıkaran Grup, aynı yerde Türkiye’nin en büyük jeotermal santralinin inşaatını da sürdürüyor. Tamamlandığında 80 MW güce sahip olacak yeni santralin de 2013’te faaliyete geçmesiyle Grubun Kızıldere’deki kurulu gücü 95 MW’a yükselecek. Öte yandan Grup şirketlerinden

Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş.’nin sahip olduğu Manisa Alaşehir’deki 30 MW’lık jeotermal üretim lisansı ve Kütahya Simav’daki jeotermal arama ruhsatı dahilinde yatırım öncesi çalışmalar sürdürülüyor. Bunlar içinde önemli bir yere sahip “sosyal etki değerlendirmesi” ve “paydaş iletişimi” geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Daha önce İkizdere Hidroelektrik Santrali’nde sektöre örnek olacak nitelikte bir “paydaş katılım planı” gerçekleştirilmişti. Kapasite artırımı için başlatılan fizibilite çalışmalarında öncelikle bu planın sonuçları değerlendirilmişti. Alaşehir ve Simav’da da benzer biçimde detaylı bir araştırma yapıldı. Sosyolog, antropolog ve

iletişimcilerden oluşan ekip, jeotermal arama ruhsatı ve üretim lisansının kapsadığı alandaki tüm köy ve beldeleri ziyaret etti. Toplum üyeleriyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdi. Enerjinin diğer alanlarında olduğu gibi jeotermalde de yatırım öncesi toplum dinamiklerinin iyice araştırılması gerektiğini vurgulayan Zorlu Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ali Kındap, “Grup olarak, projelerimizde doğal çevre kadar sosyoekonomik yapıyı da önemsiyoruz. Yatırımımızın orada yaşayanlar üzerindeki etkilerini belirlemek için kapsamlı araştırmalar yapıyoruz” dedi. Kındap, henüz fizibilite aşamasındayken

halkın bilgilendirilmesine büyük önem verdiklerini vurguladı ve “Zorlu Enerji’nin süreci dışarıdan izlediğini, çalışmaların gerçekleri yansıtabilmesi için tamamen uzman ekiplerin yürüttüğü araştırmalar yapılmasına özen gösterdiklerini” ifade etti. Ekim ayında Alaşehir’deki bağ bozumunun tamamlanmasıyla birlikte başlayan araştırmalarda, ilçe merkezi ile lisans sahasındaki 8 köyde 100’den fazla kişi ve kurumla birebir görüşme yapılarak yörede yaşayanların jeotermale bakış açısını ve sosyo-ekonomik yapıyı ortaya koyan bir rapor hazırlandı. Bu

çalışmayla, yörenin başlıca geçim kaynağı olan bağcılık ve üzüm ticareti konusunda önemli veriler elde edildi.

halkın doğru şekilde bilgilendirilmesine yönelik önemli bulgular içeriyor.

Aynı çalışma, Alaşehir’in ardından Simav’da da yürütüldü. Simav merkez, Naşa ve Çitgöl beldelerindeki 50’ye yakın kişi ve kurumla görüşüldü. Özellikle göç nedeniyle, durgun bir ekonomik yapı ve içine kapanık bir sosyal hayatı barındıran yörenin yerel değerlerine ilişkin önemli bilgilere ulaşıldı.

Zorlu Enerji Grubu, ülkemizin 2023’e kadar jeotermalde ulaşmayı amaçladığı 600 MW kurulu gücün yarısını gerçekleştirme hedefiyle yatırımlarına hız katıyor.

Sosyal etki değerlendirme çalışması, iletişim stratejisi açısından da, yatırım öncesi hareket biçiminin belirlenmesi ve

Bu yatırımların çevresel ve sosyal etkilerini azaltırken, aynı zamanda topluma katkısı yüksek ve yerel değerlere saygılı projeler hayata geçirebilmek için sosyal etki araştırmalarını ve halk katılım çalışmalarını büyük bir titizlikle yürütüyor.

28 köşe yazısı/ayşegül güngör

29

Minerva Eğitim Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü [email protected]

Kaynak: Perception, Memory and Emotion, Taketoshi Ono, 1996 *broker: Aracı kurumda çeşitli yatırım araçlarının alım ve satımını yapan kişilere verilen isim

Umut etmeyi umut etmek… “Geçmişe bakış umudun yarısıdır, bazen daha da fazlası…” Emily Dickinson

U

mut etmek ve umudunu kaybetmemek insanı insan

dayanarak fareler üzerinde umudun etkisi üzerine bir deney

ri iki kol bulunan odacıklara yerleştiriyorlar. Kollardan birine

öğrenilmiş çaresizlik içine hapsetmemize neden oluyor. Yaşa-

“Umudunu Kaybetme” filmini izliyorum. Filmin kahramanı Chris

yapan en önemli özelliklerden biri… Umudumuz ol-

gerçekleştiriyorlar. Bu deneyde su, sukroz ve elektrik şok

bastıklarında sadece bir şeker geliyor, diğer kolda ise ilk önce

ğıdımız dünyada her anlamda başarılı ve mutlu olabilmek için

Gardner, kendi geleceğini bir aracı kurumda “broker” olarak

mazsa yaşama amacımızı da kaybediyoruz. Her yıl

beklentisi ile fare beynindeki “duyumsal talamus”un uyarıl-

hiç şeker gelmiyor ama on saniye sonra 4 şeker gelmeye baş-

beynimizdeki umut devresini harekete geçirmeyi öğrenmemiz

belirliyor. İçinde bulunduğu durumun koşullarına bakıldığında

sonu yaklaştığında geçmiş yılda yaptıklarımızı ve yapama-

dığını ve farelerin bu uyarıyla umut etmeyi harekete geçirdik-

lıyor. Beyni hasara uğramamış fareler umut devreleri yerinde

lazım. Bunun da ilk adımı geçmişe bakmak ve neleri başarıp

bu gerçekleştirilmesi çok zor bir hayal gibi gözüküyor. Hayalini

dıklarımızı ortaya koyuyor ve bir sonraki yıl yeni istek ve ar-

lerini ispatlıyorlar.

olduğu için dört şekerin gelmesini beklerken, beyni hasara

neleri başaramadığımızın analizini yapmak. Bunu yaparken de

gerçekleştirirken başına her şey geliyor, parasız kalıyor, evini

zularımızı gerçekleştirmemizi sağlayacak gücü, umut ederek yakalıyoruz.

uğramış olanlar sadece bir şekerin geldiği kola basıyorlar. Di-

neden başardığımız ya da neden başaramadığımız konusunda

kaybediyor, iki işte çalışıyor, çocuğuna bakıyor ve sonunda asıl

Deneyde farelerin beynine sinyal gönderiyorlar. Sinyal beyin-

ğer bir değişle umut devreleri olmadığı için iradelerini kaybe-

kendimize karşı dürüst olmak. Bir sonraki adım da gelecekte

çalışmak istediği şirketin kapısından girmeyi başarıyor. Birçok

de gelecekte bir ödül alabileceklerinin işaretini taşıyor ve bu

diyor ve sadece kısa vadeli ödüle odaklanıyorlar.

başarmak istediklerimizin bir listesini çıkarmak ve bu listeyi

defa kırılma anı yaşamasına ve vazgeçmesine ramak kalmışken

gerçekleştirmek için elimizdeki kaynakları iyi kullanmak. Bu

hedefi ve yaşamak istediği hayat onun yol göstericisi oluyor ve her türlü zorluğa katlanarak amacına ulaşıyor.

Neden bazı insanlar geleceğe karşı büyük umutlar beslerken

sinyali aldığında farelerin beynindeki nöronlar birbiriyle ile-

bazılarının gelecekle ilgili beklentileri daha karamsar oluyor?

tişime geçiyor. Ödül ne kadar büyük ise nöronlar da o kadar

Bu deneyleri okuyunca ilk anladığım, umut etmenin ilk aşa-

adımı gerçekleştirebilmek için kendi kendimize yarattığımız

Pozitif düşünmek ve umut etmek doğuştan gelen bir özellik

hızlı hareket etmeye başlıyorlar. Umut devresi bir ödülle ha-

masının geçmişe bakmak olduğu oldu. Eğer geçmiş deneyim-

bahaneleri de ortadan kaldırmak gerekiyor. Çoğumuz gelece-

mi? Yoksa belli bir çabayla sonradan geliştirebilir mi? Bu so-

rekete geçtiğinde, fareler ödülün iyi olacağı beklentisine giri-

lerimiz başarılarla doluysa gelecekte de başarılı olacağımızı

ğimiz ile ilgili planlar yaparken “zor olur” ve “uzun zaman alır”

Geçmiş tecrübelerimiz ne olursa olsun kıymetini bilelim ve

ruların cevaplarını vermekte bazen zorlanıyorum. Tam da bu

yor. Sonunda iyi bir ödülle (büyük bir parça peynir gibi) ödül-

düşündüğümüz için umut devremiz harekete geçiyor. Gele-

bahanelerinin ardına sığınıyor ve gerçekleştirme motivasyo-

bizim geleceğimiz üzerine ipotek koymalarını engelleyelim.

konuları araştırırken ilginç bir deneyi okuma şansım oldu ve

lendirilirlerse, beyinleri bu hareketi geçmiş haline getiriyor.

cekte başarılı olma isteğimiz de artıyor. Daha pozitif bir insan

numuzu kaybediyoruz.

İçinde bulunduğumuz durumu da iyi analiz edelim ve bunun

umuda karşı bakışım neredeyse tamamıyla değişti.

Gelecekte de bu sinyali aldıklarında büyük bir ödül beklentisi

oluyoruz. Eğer geçmişte başarısızlıklar yaşamışsak ya da bir

içine giriyor ve umut devresini harekete geçiriyorlar.

şekilde başarısız olmuşsak veya yapamadığımıza ve yapa-

Peki bu bahanelerden kurtulduğumuzda hayatımız nasıl ola-

harekete geçirelim. Emily Dickinson’ın çok sevdiğim bir şiiri

mayacağımıza inanıyorsak kendi kendimize umut devresini

cak? Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bahanelerimizden kurtul-

ile bitiyorum bu yazımı.

Oregon Universitesi’nden Paul Slovic beynimizde bir umut

içinde umut etmeyi öğrenelim. Beynimizdeki umut devresini

devresi olduğunu savunuyor. Bu devrenin harekete geçirile-

Taketoshi ve ekibi bu deneyle de yetinmiyor; umut devresi,

kapatıyor, adeta şalterleri indiriyor ve kendimizi umutsuzlu-

mak öyle kolay değil, sabır ve çok çalışmayı göze almak lazım.

“Tuhaf bir yaratıktır geçmiş,

bileceğini, bununla birlikte de sabır ve adanmışlıkla uzun va-

devre dışı kaldığında neler olacağını görebilmek için araştır-

ğa sürüklüyoruz. Bir süre sonra da kendimizde planlarımızı

Öncelikle yapamayacağımız şeylere odaklanmak yerine, yapa-

Yüzleşmek onunla

deli hedeflerimizi gerçekleştirebileceğimizi söylüyor. Japon-

malara başlıyorlar. Bazı farelerin beyninde umut devresinin

gerçekleştirecek gücü bulamadığımız için gerçekten başarı-

bileceklerimize odaklanarak kendi geleceğimizi yaratabiliriz.

Bir mutlulukla ödüllendirilir,

ya’daki Toyoma Tıp ve Eczacılık Fakültesi’nden Taketoshi Ono

bulunduğu alana zarar vererek o bölgeyi devre dışı bırakıyor-

sız oluyor ve geleceğe dair tüm umutlarımızı kaybediyoruz.

Örneğin, ben yapabileceklerimle ilgili kuşkuya düştüğümde

Ya da bir utançla.”

liderliğindeki bir araştırma ekibi, Paul Slovic’in varsayımına

lar. Her iki fare grubunu; içlerinde pençeleriyle basabilecekle-

Bu durum da olaylara ön yargılı yaklaşmamıza ve kendimizi

Will Smith’in gerçek bir hayat öyküsünü başarıyla canlandırdığı

Herkesin umut devresini harekete geçirmesi dileğiyle…

Bahanelerimizden kurtulmak öyle kolay değil, sabır ve çok çalışmayı göze almak lazım. Öncelikle yapamayacağımız şeylere odaklanmak yerine, yapabileceklerimize odaklanarak kendi geleceğimizi yaratabiliriz.

30 haber

31

Her şey sosyal Sosyal girişim, sosyal medya, sosyal kapitalizm, sosyal sermaye… Önüne bu kelimeyi getirmediğimiz kavram neredeyse kalmadı. Benmerkezci bir dünyada her şeyin önüne neden “sosyal” takısının yerleştirildiği sorusuna ise ancak sosyal zeka mız cevap verebilir.

S

osyal ağlar ile baş döndüren bir hıza ulaşan iletişim, toplumun yapısını da değiştirmeye ve dönüştürmeye başladı. Nerdeyse iki cümlemizden biri “sosyal” kelimesi ile başlıyor. Bir ihtiyaç olan sosyalleşme hayatın her noktasında her zamankinden daha fazla telaffuz edilir hale geldi. Günlük kelime haznemize her geçen gün daha fazla “sosyal” takısı ile başlayan yeni kelime, yeni kavram ve yeni meslekler ekleniyor: Sosyal sorumluluk, sosyal risk, sosyal medya uzmanı ve daha niceleri… Sosyalizm Sosyalizm, özel mülkiyeti reddeden, üretim araçlarının halk tarafından kontrol edildiği toplum fikrine dayanan ekonomik bir sistem olarak tanımlanabilir. Kökenleri Eflatun’a kadar dayanan sosyalizm 1820’lerin sonlarında İngiltere ve Fransa’da adını duyurmaya başlasa da en son şeklini Karl Marx’ın bilimsel sosyalizmi ile almıştır. Sosyalizm sermayedarların güçlenmesini işçilerden sağlanan artık değere bağlar. Sermayedarın işçiye hakkını tam olarak vermediğini, onun üzerinden kazanç sağladığını söyler. Sosyalizmin en son safhasında üretim araçlarının tamamının mülkiyeti topluma geçecek ve herkes çalışmasının karşılığını tam olarak alabilecektir. Kominizm olarak adlandırılan bu aşamadan sonra devletin de ortadan kalktığı bir sosyo-ekonomik düzene doğru geçiş sağlanacaktır. Sosyal Kapitalizm Liberal sol olarak da adlandırılan bu kavram sosyal adaleti liberalizmin bir parçası olarak ele almaktadır. Bireylerin doğuştan gelen haklarının korunmasını ve devletin farklı gelir grupları arasındaki eşitsizlikleri önlemek için sağlık,

eğitim ve işsizlik gibi konularda sorumluluk alması gerektiğini savunur. Karma ekonominin günümüzdeki temsilcisi olan bu sosyal kapitalizm, sağlıklı ve refah düzeyi yüksek bir toplum yaratabilmek için yeni sosyal politikalar üretilmesini ve aynı zamanda bireysel hakların kapsamının genişletilmesi gerektiğini savunur. Sosyal kapitalizm ırk, cinsiyet ve bunun gibi tüm ayrımcı kavramlara karşı çıkar. Serbest ve adil seçimler, çok partili demokrasi, sosyal adalet, rekabet koşullarını ihmal etmeyen sosyal piyasa ekonomisi ve devletin müdahalesi olmadan yapılan serbest ticaret sosyal kapitalizmin temel ilkeleri arasında yer alır. Sosyal Girişim Sosyal girişim, daha önce sivil toplum kuruluşlarının toplumsal fayda adına yaptığı faaliyetleri bir adım daha ileri taşır. Girişimcilik anlayışını sosyal fayda getiren projelerin içine taşıyan sosyal girişim, kısa dönemli projelerden çok uzun dönemde toplumu dönüştürecek girişim projelerini odaklanır. ASHOKA Girişim Ağı’nın (1980) kurucusu William Drayto, bu kavramı ‘balık tutmayı öğretmekten de öte balık endüstrisinde devrim yapmak’ şeklinde özetliyor. Girişimciliğin tüm dinamiklerinden yararlansa da toplumsal yaşamı daha çok etkileyen doğal kaynakların kullanımı, elektrik ve su tüketimi, sağlık ve yoksulluk konularında daha fazla sosyal girişim projesi yapılıyor. Karını dağıtmayan sosyal girişimler, mayın taramaları için yeni yöntemlerden tutun da öğrencilerin eğitimleri için finansal enstrümanlar geliştirmeye kadar uzanan geniş bir yelpazede hizmet veriyorlar. Sosyal Ağ Facebook ile zirve yapan sosyal ağ kavramı bireyleri internet ortamında sosyalleştiren bir iletişim metodu olarak tanımlanabilir. Bu ağlar sayesinde kullanıcılar, şahsen tanıdıkları

veya tanımadıkları diğer insanların iş ve gündelik yaşamdaki faaliyetlerini takip etmektedirler. Facebook, twitter, foursqare ve webstagram gibi sosyal ağlar sayesinde eski bir arkadaşınızı bulabilir, farklı fikirlerdeki insanlarla çok hızlı bir şekilde iletişim kurabilir, dünyanın en ücra köşesindeki birinin fotoğraflarını beğenip, onunla sohbet edebilirsiniz. Akıllı telefonların yaygınlaşması ile çok daha fazla insan hızlı bir şekilde sosyal ağları kullanabiliyor. Wall Street’i işgal ve Arap Baharı gibi ciddi eylemlerde de sosyal ağların etkili olduğu tespit edildiği gözlemlendi. Sosyal Medya Uzmanı Sosyal ağların yaygınlaşmasıyla firmaların marka yönetim stratejilerini sosyal mecralara taşımaları bir zorunluluk haline geldi. Bu süreci yönetecek profesyonellere ihtiyaç duyan firmaların insan kaynakları ekibi sosyal medya uzmanı kavramıyla tanıştı. Sosyal medya uzmanı sosyal ağlar ve blogları kullanarak bir marka veya kurumun pazarlama iletişimini internet üzerinden yürütüyor. Kullanıcıları çekecek anahtar kelimeler kullanarak yazılar yazan sosyal medya uzmanları, firmanın iletişim stratejisine uygun fotoğraf ve videoları yayınlayarak kullanıcıların ilgisini çekmeye çalışmaktadır. Birçok firma sosyal mecra kullanıcılarına ürünlerini denetmekte, bunun karşılığında ürün hakkında yazılar yazdırmaktadır. Tüm bu süreçlerin etkin bir şekilde yönetimi ise sosyal medya uzmanları tarafından gerçekleştirmektedir. Sosyal Yaşam Sosyal yaşam bireyin toplumun geri kalanıyla kurduğu ilişkilerin tamamını kapsar. Ancak sosyal yaşam denildiğinde daha çok bireyin iş ve aile yaşamında yerine getirmesi zorunlu olan şeylerin dışındaki yaşamı anlaşılır. Kişinin kendi inisiyatifi ile katıldığı toplantılar, gittiği konserler ve katıldığı organizasyonlarda diğer insanlarla geliştirdiği ilişkiler sosyal yaşamının bir parçasıdır. Sosyal yaşam farklı lezzetleri tatmak için yeni restoranlar keşfetmekten tutun da yeni ülkeler keşfetmek için seyahatlere çıkmaya kadar uzanır. Bireyin sosyal yaşamı sosyal sermayesinin güçlü olup olmaması ile yakından ilgilidir. Sosyal zekâsı yüksek olanların sosyal yaşamının daha renkli olduğu da söylenebilir. Sosyal Zekâ Sosyal Zekâ, kişinin sadece kendisinde veya karşısındaki insanlarda olup bitenleri değil, çevresinde olup bitenleri de anlayabilme ve çeşitli sosyal ortamlarda güçlü ilişkiler kurabilme kapasitesi olarak tanımlanabilir. Bir insanın sosyal zekâsı ne kadar yüksekse çevreye uyum yeteneği ve insan ilişkilerini yürütme becerisi de o kadar yükselir. Karakter ve kişilikleri

anlama ve analiz etme yeteneğine sahip olan insanların sosyal zekâlarının daha yüksek olduğu söylenebilir. Günümüzde iletişim hızının artması, ilişkiye girilen insan ve ortam sayısının çoğalması insanın zekasının daha da sosyalleşmesini gerekli kılıyor. Sosyal İçici Sosyal içiciler sadece arkadaş ortamlarında ya da iş toplantılarında bir kadeh ile sınırlı kalan alkol kullanıcıları olarak tanımlanabilir. Benzer bir tanımı teklif edildiği zaman sadece eşlik etmek için sigara kullanan kişiler için de yapmak mümkündür. Sosyal içiciler alkolün kötüye kullanımının olumsuz etkilerini yaşamasalar da alkolle ilişkili kazalar gibi tek bir içme döneminde ortaya çıkan risklerle karşı karşıyadırlar. Sosyal içiciler her ne kadar zararlı görmeseler de bazı doktorlar sosyal içiciliğin bir başlangıç olduğunda ısrarcılar. Sosyal Risk Çağdaş hukuk sistemi içerisinde sosyal güvenlik ile eş anlamlı olarak kullanılan sosyal risk bireyi etkileyerek gelir azalmasına ya da gider artışına yol açan her türlü tehlike olarak tanımlanabilir. Sosyal riski; mesleki, fizyolojik ve soysa-ekonomik olmak üzere üç ana başlık altında toplayabiliriz. İş kazaları ve meslek hastalıkları, hastalık, sakatlık, annelik, yaşlılık, ölüm, ailevi yükler, işsizlik, evlenme, çocuk sahibi olma ve konut ihtiyacı sosyal risk kapsamındadır. Sosyal riski azaltmak için hem hükümetler hem de Dünya Bankası gibi uluslar arası kuruluşlar çeşitli projeler geliştirmektedirler. Türkiye’de birçok şehrin sosyal risk haritası çıkarılmakta, çözüm önerileri ve projeler üzerinde çalışılmaktadır. Sosyal Sorumluluk Sosyal sorumluluk; kamu, özel sektör ve sivil toplumun bir amaç etrafında toparlanarak, ortak yaşama yönlenmeleri olarak tanımlanabilir. Kendi menfaatlerinin olduğu kadar toplumun genel faydasını da geliştirecek ve sahiplenecek eylemlerin yapılmasıdır. Sosyal sorumluluk, kuruma veya bireye belirli bir inanç sistemi sunar ve hedef kitlenin algılarını bu yönde değiştirir. Sosyal sorumluluk özellikle firmaları belirli bir amaç ya da soruna, karşılıklı fayda sağlamak üzere bağlayan stratejik bir konumlandırma aracı olarak da kullanılabilir. Şirketler sosyal sorumluluklarını iş yaşamında çevre ve topluma zarar vermeyecek üretim ve hizmet faaliyetlerinde

bulunarak ya da toplum yararına özel projeler yaparak yerine getirirler. Bireyler ise bir yandan günlük yaşamlarında toplum faydasını gözeterek bir yandan da sivil toplum kuruluşlarında sosyal projelerde görev alarak yerine getirirler. Sosyal Sermaye Sosyal sermaye, bireylerin içinde bulundukları toplumun resmi ve sivil tüm kurumlarıyla kurduğu ilişkilerinden fayda sağlama yeteneği olarak tanımlanabilir. Sosyal sermaye normlar, değerler ve kâğıda yazılı olmayan yaptırımları da içine alan bir sosyal ilişkiler bütünü anlatır. Bir yandan aile, komşular ve bireyler diğer yandan da diğer toplumsal gruplar arasındaki bağları oluşturur. İnsanlar arası ilişkiler ve kurumsal ilişkiler de bireylere sağlanan imkanlar ve yapılması gerekenler de sosyal sermayenin kapsamı içerisindedir. Sosyal sermayenin en iyi göstergesi güvendir. İster sektör, pazar ve işletme gibi toplumun daha büyük parçaları olsun ister aile ve mahalle gibi daha küçük birimler olsun, bunların her biri ile kurulan ilişkilerde güvenin yüksek olması sosyal sermayenin yüksek olduğuna işarettir.

32 haber

33

Zorlu Center’ın ödüllü web sitesi

Vestel, sosyal medyada

Zorlu Center, mimari tasarımıyla öne çıktı ve birçok uluslararası ödüle layık görüldü. Zorlu Gayrimenkul’ün İstanbul’a değer katmak amacıyla tasarladığı Zorlu Center web sitesi, uluslararası arenada “Sınıfının En İyisi” seçildi.

Sosyal medya herkes için sonsuz bir dünyanın kapılarını açtı. Dost teknoloji Vestel, sosyal medyadaki çalışmaların, dünyadaki en popüler iki platform olan Twitter ve Facebook hesaplarıyla hayata geçirdi.

Z

V

orlu Center web sitesi, uluslararası arenada web sitelerini teşvik ve desteklemek amacıyla kurulan ve kar amacı olmayan Interactive Media Awards (IMA) tarafından “Gayrimenkul-Yapı” kategorisinde 2012’nin en yüksek onur ödülüne layık görüldü. IMA’nın ‘’Best in Class’’ sertifikasını aldı. IMA, bünyesinde ileri gelen web tasarımcıları, geliştiricileri, programcıları gibi profesyonelleri barındıran Interactive Media Council (IMC) tarafından kuruldu. IMA adayları web tasarım firmaları, reklam ajansları ve kurumsal pazarlama departmanlarının yanı sıra web tasarımcıları ve grafik sanatçıları arasından seçiliyor. Zorlu Center web sitesi, tasarım, içerik, fonksiyonel özellikler, kullanılabilirlik, standartlara uygun-

luk, çapraz tarayıcı uygunluğu kriterlerinde değerlendirmeye alındı. Sonuçta IMA’nın profesyonel jürisinden toplamda 500 üzerinden 489 puan alarak rakiplerini geçti. Hem kullanışlı hem üst düzey Zorlu Center için hazırlanan web sitesi üst düzey teknolojiler ve kullanışlılık öğeleriyle planlandı. Web sitesinin hem görsel kodları, hem de bilgi mimarisi farklı hedef kitlelerin kolayca aradığını bulacağı ve doğru konumlandırmayı ayrı ayrı hissettirebilecek şekilde tasarlandı. Site, Zorlu Center’ın en önemli özelliğinden biri olan konumunu en iyi şekilde anlatabilmek için etkileşimli bir harita tasarlandı. Bu sayede, İstanbul’daki önemli noktalardan Zor-

lu Center’a olan uzaklıklar ayrı ayrı hesaplanabiliyor. Zorlu Center’ın 5 farklı fonksiyonu için hazırlanan galerilerin yanı sıra; rezidanslar için özel hazırlanmış daire planlarına da etkileşimli olarak erişim imkanı bulunuyor. Tasarım olarak büyük görsellerin tercih edildiği Zorlu Center sitesinde kullanıcılar, tek bir tuşla tam ekran moduna geçip, projenin ve İstanbul’un en güzel görüntülerini tam ekran keyfinde izleyebiliyorlar. Zorlu Center web sitesi günümüz teknolojik gereksinimlerini de karşılıyor. Her çeşit mobil cihaz için geliştirilen özel arayüzler sayesinde site içeriğinin tamamına bu cihazlarla ulaşmak da mümkün. Zorlu Center web sitesi daha önce 2011 yılında gerçekleşen “Altın Örümcek Web Ödülleri”nde de birinci olmuştu.

estel, sosyal medya hesapları üzerinden tüketicilerini dinliyor ve interaktif iletişim kurarak etkileşime geçiyor. Facebook sayfasında Vestel hakkında ilgi çekici haberlere yer vererek tüketicilerinin dikkatini çekiyor. Güncel konuları yakından takip ederek sayfada uygun içerikler üretiyor. Sosyal medyanın vazgeçilmezlerinden Twitter’da ise ağırlıklı olarak tüketicilerinin fikir ve önerilerini dinleyen Vestel, müşteri memnuniyetini en üst noktada tutmak için çalışmalarını sürdürüyor. 2013 Şubat ayı itibarıyla Facebook’ta 60 bin, Twitter’da ise toplam 1.500 takipçi sayısını aşan Vestel, kısa sürede sosyal medyada dikkatleri çekmeyi de başardı. Vestel ve tasarım

ilişkisini kuvvetlendirmek açısından 15 Ekim’de “Tasarımın Kalbi” sayfasını açan Vestel, ilgi çeken bu sayfada tasarıma yönelik yaratıcı içerikleri ve trendleri paylaşıyor. Takipçi sayısı çok kısa süre içerisinde 25 bini aşan “Tasarımın Kalbi” sayfası, teknoloji ve tasarım tutkunlarını buluşturan bir platform niteliği taşıyor. Eşsponsorları arısında yer aldığı 1. İstanbul Tasarım Bienali kapsamında, 15 Ekim’de tasarım tutkunlarından büyük ilgi gören bir yarışma düzenleyen Vestel, sayfasında uygulamalar üretmeye ve tüketicilerine sunmaya devam etmeyi hedefliyor. Türkiye’nin en sevilen markalarından biri olan Vestel, sosyal medyada da görünürlüğünü artırmayı sürdürecek.

Vestel’i aşağıdaki adreslerden takip edebilirsiniz. Facebook: Twitter: Twitter/Destek: Foursquare: Tasarımın Kalbi:

www.facebook.com/Vestel www.twitter.com/Vestel www.twitter.com/VestelDestek tr.foursquare.com/Vestel www.facebook.com/TasariminKalbi

34 Linens

35

Linens yeni yatırımlarla büyüyor

Sosyal medya Linens’i çok sevdi

Ev tekstili mağazacılığı konusunda Türkiye’nin ilk en kapsamlı Türk markası konumundaki Linens, bugün Türkiye’nin dört bir yanındaki mağazalarıyla, şıklığını evlere taşıyor.

Facebook ve Pinterest ile sosyal medyada yer alan Linens, şimdi de Foursquare kullanıcıları ile buluştu.

Ü

T

retim gücü ve markalarıyla ev tekstili sektöründe lider konumda olan Zorlu Tekstil Grubu’nun yenilikçi ve öncü markası Linens, 59 yurtiçi, 21 yurtdışı olmak üzere, toplam 80 mağazayla bugün yaklaşık 31 bin 870 m2 satış alanında hizmet veriyor. Linens, 2012 yılı içerisinde yeni mağaza açılışları gerçekleştirdi. İstanbul’da Buya-

ka ve Marmarapark’ın yanı sıra, Kütahya, Antakya, Konya, Batman gibi illerde yeni mağazalar açtı. Ayrıca, Bodrum’da Midtown AVM içerisinde de yeni bir mağaza açıldı. Linens yurtdışında da Kazakistan, Ukrayna, Azerbaycan, Irak-Erbil, Kıbrıs, Arnavutluk ve Libya çeşitli ülkelerde mağazalara sahip. Ev tekstili mağazacılığı konusunda Türkiye’nin ilk en

kapsamlı Türk markası konumundaki Linens mağazaları, bugün Türkiye çapında İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa gibi büyük şehirler yanı sıra, Trabzon, Denizli, Uşak, Gaziantep, Kahramanmaraş, Samsun, Sivas, Adana, Konya, Antakya, Antalya, Balıkesir, Edirne, Eskişehir gibi birçok ilde faaliyet gösteriyor.

emmuz 2012’de yayına başlayan Linens faceook sayfasını beğenen kişilerin sayısı 55 bini aşmış bulunuyor. Takipçilerin büyük çoğunluğu 18-24 ve 25-34 yaş aralıklarında yer alıyor. Büyük şehirlerden takipçilerin yoğunlukta olduğu sayfa, Social Bakers’ın Ekim 2012 raporuna göre, engagement sıralamasında 4. sırada yer alıyor. Sayfada kullanıcılara; özel günlerin yanı sıra, etkinlikler, ürün içerikleri ve dekorasyon, trendlere dair ipuçları ve ev hayatını kolaylaştıran öneriler de sunuluyor. Linens, Facebook sayfasına özel indirim, kupon ve uygulamalar ile kullanıcılarına sürprizler yapmaya da devam ediyor. Linens, geçtiğimiz günlerde Facebook sayfasının yanı sıra Pinterest’te de yer almaya başladı. Fotoğraf ve video payla-

şımı yapılan sosyal medya platformu Pinterest üzerinde oluşturulan “board”lar ile “life style” Linens görselleri, dekoratif önerileri ve evle ilgili mottolar kullanıcılarla paylaşılıyor. Diğer taraftan Foursquare üzerinden de mağaza lokasyon bilgilerine ulaşmak mümkün olabiliyor. Bu sosyal mecra üzerinden de dönemsel kampanya, indirim ve fırsatları duyurulmaya devam ediliyor. Yaklaşık 2,5 yıldır yayında olan Linens online alışveriş sitesi de kullanıcıların cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Ücretsiz üye olunabilen sitede kullanıcılar nevresim, yatak örtüsü, battaniye, pike, masa örtüsü, bebek ürünleri, aksesuar gibi pek çok ürüne ulaşabiliyorlar. Kredi kartı veya havale yolu ile alışveriş yapılabilen Linens online alışveriş sitesinde ürünler

ücretsiz olarak kargolanıyor. Sitede sadece Linens değil Valeron ve Pierre Cardin markalı ürünler de satışa sunuluyor. Siteden ücretsiz olarak temin edilebilen Taç Kart ile kullanıcılar kampanyasız dönemlerde peşin alışverişlerde yüzde 10, taksitli alışverişlerde yüzde 5 puan kazanabiliyorlar. Kazanılan puanları bir sonraki alışverişlerde kullanmak da mümkün olabiliyor. Linens mağazalarında geçerli olan kampanya ve indirimlerden online alışveriş sitesinde de yararlanılabiliyor. Diğer taraftan kullanıcılar 0800 219 01 08 no’lu ücretsiz danışma hattından ya da “[email protected]” adresine e-posta göndererek de yardım alabiliyorlar.

36 haber

37

Vestel’den mağazacılıkta devrim

Hayat ile sanatı buluşturuyoruz

Vestel, yeni mağaza tasarımıyla müşteri deneyiminde çığır açıyor. Amiral mağazasında tüketicilerine, ev ortamında kusursuz bir müşteri deneyimi sunuyor. En güncel tasarım trendleri, Türk kullanıcısının beklentileriyle buluşuyor.

Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, Türkiye’nin ilk ve tek çağdaş sanat fuarı Contemporary İstanbul’un “Associate/Ortak Sponsor”u oldu. Zorlu Center, etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği, Cemal Emden’in fotoğraf sergisi ve Yane Calovski’nin kitap tanıtımıyla da fuara renk kattı.

V

C

estel, kusursuz müşteri deneyimi yaşatmak için tasarlanan yeni amiral mağazasını İstinye Park’ta hizmete açtı. 220 metrekarelik mağazada ziyaretçiler, Vestel ürünlerinin kalitesini ev ortamında deneyimleme şansını yakalıyor. Sektörünün küresel oyuncuları arasında yer alan Vestel, amiral gemisiyle üstün rekabet gücünün yansıması olarak mağazalaşmada da çıtayı yükseltmeyi hedefliyor.

Vestel, mağazada tüketicilere ürün ve hizmetleri deneyimleme fırsatı sunarak, markaya dair farkındalığı artırmayı ve ziyaretçilerin keyifli vakit geçirecekleri bir atmosfer sunmayı amaçlıyor. Ürün tasarımında elde ettiği yetkin konumu mağaza tasarımlarına da yansıtan Vestel, mağazada ziyaretçilerin Vestel ürünlerini rahatlıkla inceleyebilecekleri alanlar da hizmete açtı. Vestel, bu sayede mağazalarda tüketicilerle kurulan bağı daha da güçlendirmeyi hedefliyor. Global tasarım, yerel dokunuş Vestel, amiral mağaza konseptiyle, Vestel’in “dost teknoloji” vaadine uygun, özgün bir ifade şekli geliştirmiş oldu. Çarpıcı bir sunuşun hakim olduğu mağazada global tasarım trendleri, yerel dokunuşlarla birleştirildi. Her ürün grubu kendi içinde sergilenirken ürünler arasında bağ kurularak tüketici tarafından rahatlıkla kıyaslama yapılabilmesi hedeflendi. Ayrıca oluşturulan ürün segmentasyonlarının da yardımıyla tüketicilere ürün özelliklerinin ve faydalarının anlaşılır ve sade bir dille anlatılması amaçlandı. “Evin kalbi mutfakta atar” sloganından hareketle amiral mağazada öncelikli bir konum edinen beyaz eşya alanı, ürünlerin ebatları da düşünülerek mağazanın üçte ikilik bir bölümünü kaplıyor. Alan, mimaride kullanılan farklı renk ve tasarımla elektronik ürün alanından ayrışıyor. Beyaz eşya alanında, ürünlerin kullanım amaçlarına uygun biçimde yaratılan ev ortamıyla sıcak bir sergileme atmosferi sağlanıyor. Mağaza

girişlerinde kurulan canlı mutfak alanlarında beyaz eşya ürünleri gerçekçi bir biçimde sergileniyor. Aynı alanda konumlanan ada mutfaklarda, tüketiciler ürünleri inceleme olanağına sahip olurken dijital ekranlar üzerinde kendi mutfaklarını tasarlayabiliyorlar. Dijital ekranlarda, güncel kampanya bilgileri ve Vestel’in geniş ürün gamı da sergileniyor. Tüketiciye özel teknoloji deneyimi Elektronik ürünlerin bulunduğu alanda oluşturulan yeni panel sistemiyle tüketicinin ihtiyacına yönelik yönlendirmeler yapılıyor. Görüntü ve ses teknolojilerinin incelenebilmesi için yaratılan izole alanda tüketici için konforun ön planda tutulduğu özel bir deneyim alanı oluşturuldu. Bu alanda kurulan 3D odasında teknoloji severler Vestel ürünlerini deneyimlerken ürün kalitesini ve Vestel farkını da gözlemleme şansı elde edebiliyorlar. Mağazayı ortadan ikiye bölen “Vestel Yenilikleri” alanında ise elektronik ve beyaz eşya alanında Vestel ailesine katılan yeni ürünler tanıtılırken tüketiciye bu ürünlerle ilgili detaylı bilgilendirme yapılıyor.

ontemporary Istanbul 22-25 Kasım tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, Rumeli salonu ile İstanbul Kongre Merkezi, Fuar Alanı’nda toplam 16 bin metrekarelik alanda sanatseverlerle buluştu.

gerçekleşen tanıtımıyla sanatseverlerle buluştu. Zorlu Center Sanat Koleksiyonu için 2011’de bir obje üreten sanatçı Yane Calovski’nin eserinden yola çıkılarak hazırlanan kitap Calovski’nin diğer işlerine odaklanan ilk geniş kapsamlı yayın olarak da dikkat çekiyor.

ve İstanbul’un kendisi için önemini anlatan Çalovski, kitabın oluşum süreciyle ilgili şunları söyledi: “Yerel görüntüyü uluslararası ile bağlamak ve İstanbul’u, ilham verici ve yeni kültürel diyaloglara güç veren muhteşem bir şehir olduğunu göstermek için muhteşem bir fırsat.

Dünyadan ve Türkiye’den koleksiyonerleri, galerileri, sanatçıları, sanatseverleri ve uluslararası sanat dünyasının önemli isimlerini bir araya getiren fuarda; 42’si yurtdışından 48’i yurtiçinden toplam 20 ülkeden 100’e çağdaş sanat galerisi ve 600 sanatçının katıldığı sergilerin yanı sıra sanat inisiyatiflerine, yayınlarına, kurumlarına ve bağımsız projelerle birçok etkinliğe yer verildi.

“Zorlu Center Sanat Koleksiyonu” için 2011’de bir obje üreten dünyaca ünlü “obje sanatçısı” Yane Çalovski’nin işlerine odaklanan ilk geniş kapsamlı yayın olan “Obje’ct” isimli kitabın editörü Başak Şenova ve Yane Çalovski, CI Dialogs kapsamında sanatseverlerle buluştu. Obje sanatçısı olmak

Kitap üzerinde çalışmak, bana bazı eserlerimi yeniden görme, bazı fikir ve anahtar soruları yeniden canlandırma ve ne demeye çalıştığımı ve kendi görsel, konseptsel dilimi nasıl geliştirmeye çalıştığımı görmek adına nadir bulunur bir fırsat verdi” dedi.

Zorlu Center’ın en önemli fonksiyonlarından biri olan ve sanatın çeşitli dallarına ev sahipliği yapmak üzere çok amaçlı sanat merkezi olarak tasarlanan Performans Sanatları Merkezi, inşaat aşamasındayken dahi sanata destek vermeyi sürdürdü. Zorlu Center, İstanbul’a değer katma vizyonu doğrultusunda bu yıl 6. kez İstanbul’u çağdaş sanat aracılığıyla dünyayla buluşturacak olan Contemporary Istanbul etkinliğine ortak sponsor olarak destek verdi. 6 aylık bir çalışmanın ürünü Vestel’in yeni mağazacılık konsepti 6 aylık bir çalışma sonucu ortaya çıktı. Amiral mağazanın tasarımı için yurt içi ve yurt dışından perakende mağazacılık alanında en iyi projelere imza atmış tasarım firmaları arasında açılan konkurda tasarımlar perakende mağazacılık gereklerine uygunluk, sağlanan fayda, tüm Türkiye’ye uygulanabilirlik, fonksiyonellik, sürdürülebilirlik gibi birçok parametreye göre değerlendirildi. Konkur sonucunda, hedeflere ve vizyona en uygun olacağına inanılan Dalziel and Pow adlı tasarım ajansıyla işbirliğine gidildi ve kusursuz deneyim için bu mağazalar hayata geçirildi.

Bu sponsorluk kapsamında 110 m2 özel lounge alanında fuar boyunca konuklarını ağırladı. Fotoğraf sanatçısı Cemal Emden’in Zorlu Center fotoğraflarından oluşan “Konstrüktif Parçalar” sergisi Contemporary Istanbul’da sanatseverlerle buluştu. Fuarda Zorlu Center Yayınları’nın ikincisi olan dünyaca ünlü “obje sanatçısı” Yane Çalovski’nin “Obje’ct” kitabının tanıtımı da yapıldı. Obje sanatçısı Yane Calovski’den “Obje’ct”… “Obje’ct” 24 Kasım Cumartesi Contemporary Istanbul’da

Yane Calovski

38 köşe yazısı/metin salt

39

Vestek Elektronik Araştırma Geliştirme A.Ş. Genel Müdür [email protected]

İnternet çağında akıllı evler Çağımızın olgusu internet, modern evlerin elektrik su kadar temel bir unsuru oldu. Çoğumuz için internet, web sitelerini gezmeye olanak sağlayan teknolojidir. Ancak internet insanlarla sınırlı değil.

Beyaz eşya sadece internete değil ev içindeki ağ üzerinden diğer makinelere de bağlanabilir. Ocak üzerindeki ekrandan o gün için bir yemek tarifi seçtiğinizde, malzeme listesi ekrana gelir. Aynı liste buzdolabına da gider. Buzdolabına koyarken barkodları okunmuş ürünler içinde, buzdolabı eksikleri belirler. Marketi arayıp alışveriş listesini gönderir. Tamam. Kabul. Kimse tek tek barkod okutmakla uğraşmak istemez. Ürünü buzdolabının içine koyduğunuzda otomatik olarak ürünü tanıyabilen RFID adlı bir teknoloji bugün bile kullanımda. Buzdolabı, RFID ile tanıdığı ürünlerin son kullanma tarihi yaklaşmış olan ürünler için kapaktaki LCD ekranda uyarı çıkarabilir. Hatta internetten bu ürünlerin yer aldığı yemek tarifleri de önerebilir. Veya gidip “bugün ne pişiriyorsun?” diye fırına ya da ocağa sorabilir. “İki yumurta da bozulmadan benim için ekle” diyebilir. Benim Jetgiller hikayesi uydurduğumu düşünüyorsunuzdur. Ama Vestel şirketlerinden Dijital ile Beyaz Eşya ortak bir çalışmayla buzdolabına Android tablet entegre ediyorlar. Diğer beyaz eşya için de çalışmalar başladı. Uygulamalar da geliyor. Gerçekten ev içi cihazların aralarında konuşması, sonra toplanıp internete alışverişe gitmesinin altyapısı bugünden hazır. Elbette gerçek dünyada olduğu gibi, ağzı olan konuşurken, konuşmak yeterli değil. Bu cihazların hangi akıllı uygulamalarla ne konuşacakları ve birlikte neler yapabileceklerini zaman gösterecek.

Y

akın zamanda ev alıp taşınan biri olarak söyleyebilirim ki benim evim hiç de akıllı değilmiş. Bir kere evdeki beyaz eşya sıradan, hiçbirinin internet erişimi yok. Hadi internete bağlanamıyor, ev içi kablosuz ağdan da haberi yok. Tablet ve cep telefonumla konuşamıyorlar. Bu aletleri çalıştırmak için gidip üzerindeki düğmelere basıyorum, cep telefonumda onu kontrol eden bir uygulaması bulunmuyor. Buzdolabı süt bitince marketin sunucularına erişip, eve süt isteyemiyor. Çamaşır makinesinin elektrik faturasından haberi yok. Ne zaman basarsan o zaman çalışıyor. “Elektrik şimdi pahalı, şu saatte daha ucuz” diye beklemiyor. Bulaşık makinesinin de kuzeninden farkı yok. Kendi enerjisini üretmesini geçtim, satın aldığım enerjide bile tasarruf yapmıyor. Evin gün ışığına göre renk değiştiren camları yok. Eğer akşam içeride ışık yanarken perdeler açıksa içerisi olduğu gibi gözüküyor. Perdeler otomatik değil, kalkıp kendim kapatıyorum. Bir güvenlik sistemi var ama bana henüz hiç SMS atmadı. Yağmur suyunu biriktirip, onunla evdeki çiçekleri de sulamıyor. Su kayıtsızca çatıdan akıyor gidiyor. Ama en azından evin çatısı akmıyor. Bir de ağırlık çalışabildiğim ortak spor odası var. Bina yalıtımı, havuzu, bahçesi, spor sahası ile aslında standartları zorluyor ama anladım ki akıl yoksunu. Haksızlık ettiğimi düşünüyorsanız bakın son teknoloji akıllı evler neler barındırıyor. Öncelikle çağımızın olgusu internet, modern evlerin elektrik, su kadar temel bir unsuru oldu. Çoğumuz için internet, web sitelerini gezmeye olanak sağlayan teknolojidir. Ancak internet insanlarla sınırlı değil. Artık tüm elektronik cihazlar kendi başlarına internette varlık gösteriyorlar. Cansızların interneti – internet of things – kavramı son yılların üzerinde en çok kafa yorulan konularından biri oldu. Özellikle internete giren ev aletlerinin tüketici fuarlarının gözdesi olmaya başladı. Yakında pazarda yerlerini alacaklar.

su ısmarlayıp kaydınızı oluşturuyorsunuz. Sonrasında telefon ile aradığınızda otomatik yanıtlama servisi size sadece kaç damacana su istediğinizi soruyor. Telefonda tuşluyorsunuz, yarım saat içinde kapınız çalıyor. Eğer bir elektronik su sebiliniz olsa ve Pınar’ı telefonla arasa veya daha doğrusu onun sitesine internet üzerinden erişse, tek yapması gereken damacana sayısını ve saat söylemek olacaktı. Aslında buzdolabı hikâyesine o kadar da uzak değiliz.

Şimdiden “Evimdeki makinelerin internette işi ne?” diyenleri şaşırtacak kullanım senaryoları yazıldı. En bilinenleri şunlar; buzdolabının yumurta rafındaki algılayıcı yumurta azalınca sadece size uyarı vermiyor üşenmeden internete bağlanıyor. “Olmaz” demeyin. Otellerdeki mini barlarda görmediniz mi? Henüz raftaki kola kutusunu çıkarır çıkarmaz otel faturasına yazılıyor. Hatta bazen geri koysanız bile parasını alıyorlar. Neyse bizim buzdolabı daha önce tanımladığınız yakındaki süper marketin internet sitesine gidiyor. Buraya erişirken

marketin internet sunucusu, bunun bir buzdolabı olduğunu anlıyor. Bağlantıyı makineler için geliştirilmiş olan özel internet servisine yönlendiriyor. Kayıtlı olan kredi kartı numarası, mobil ödeme veya Paypal üzerinden buzdolabı kendi alışverişini yapıyor. Eve gönderilmesi gereken saati de bildiriyor. Akşam eve gelen şanslı ev sahibi üzerini çıkarmadan market görevlisi yumurta, süt ve ekmeği akşam yemeğine yetiştiriyor. Kredi kartını vermek istemeyen, kapıda da ödeyebilir. PınarSu 10 saniyede sipariş sistemini başlattı. Önce bir kez

Artık mutfaktan çıkalım. Sensörler çıktığımızı anlayıp ışığı kapatacak, ısıyı düşürecek, bulaşık makinesini başlatacaktır. Mutfaktaki televizyonu kapatmadan önce izlediğim kanalı gittiğim odaya göndermeye hazırlanacaktır. Buzdolabına koymadığımız ürün varsa uyarı verecektir. Abartmayalım henüz evde robot olayı başlamadı. Dolayısıyla geri dönüp portakal suyunu, sütü henüz bizim kaldırmamız gerekiyor. Salona adım attığımda aynı ritüel orada başlar. Isı, ışık, camlar, perdeler hazırlandıktan sonra televizyon açılır. TV üzerindeki kamera yüzümü tanıyıp benim zevklerime göre öneriler yapar veya mutfakta seyrettiğim magazin programına devam eder. Eğer önemli bir son dakika haberi varsa internetten gelen uyarı ile önce ilgili web sayfalarını/videolarını ekrana

getirir. Sonra canlı yayınları tarayıp ilgili haber kanallarını ekrana getirir. Hatta bunları ekranda yan yana koyabilir. İçeri giren oğlum olsaydı onun için zaten televizyon yayını kavramı yoktur. Tüm videolarını internetten seyreder. Ödevler bittiyse televizyon onu yüzünden tanıdıktan sonra “Assasin Creed 3” oyununu açar. Onların okulunda ödevleri sıklıkla internet üzerinden verirler. Dolayısıyla benim eğlence sistemine ödevler okula teslim edilmeden oyunlara erişimi açmamayı tanımlamam pek de zor değil. Ama yaşlılık günlerimi de düşünerek çocuklara fazla yüklenmiyorum. Belli mi olur teknoloji sopasının kime ne zaman vuracağı. İşin gerçeği ben yaşlandığımda eşim yanımda olsa yeter. Gerisini zaten oturduğum ev halledecektir. Kilom, tansiyonum, şekerim, uyku düzenim, nabzım, oksijen oranım hepsi evdeki akıllı biyomedikal cihazlardan toplanıp anlık olarak sağlık merkezine iletilebiliyor. Eğer bir anormallik varsa sağlık sigortamın zengin ettiği doktor veya hemşire beni kayıtlı numaramdan arayabiliyor. Önleyici sağlık maliyeti hastalık sonrası maliyetlere göre çok daha düşük olduğu için bu hizmetleri devlet bile yaygınlaştırmak istiyor. Kötü yanı kolesterol yükseldiyse ölçüm cihazları fırınla konuşup yağlı yemek yaptırmaz, buzdolabına tereyağı, kaymak yasağı getirebilir. Dahası da var. Banyo aynalarına takılan derinlik, kızıl ötesi ve optik kameralar ile deride oluşabilecek hastalıklar erken teşhis edilebilir. Örneğin sizin dikkatinizden kaçabilecek olan benlerin ve lekelerin şekil ve renk değişikliklerine karşı uyarı verebilir. Değişik tarihlerde çektiği resimleri doktora gönderebilir. Rochester üniversitesinde oluşturulan bir akıllı ev uygulamasında vücuda bağlanan bir bileklik yardımıyla ortamdaki, derideki ve yiyeceklerdeki bakterilerin ölçümü yapılabilmektedir. Parkinson hastalığı gibi erken teşhisin önemli olduğu hastalıkların takibinde kameralar ile yürüyüş gibi hareket bozuklukları izlenmektedir. Unutkanlık sorunu olan hastalar ve yaşlılar kameraların kişisel öğe bulucu özelliği ile gözlük, anahtar, bardak veya diğer ev eşyalarını kolaylıkla bulabilir. Akıllı yataklar EKG ve beden ısısı ölçerek uyku anında ortaya çıkabilecek hastalıklara karşı çalışmaktadır. Bütün bu önleyici teknoloji yetmezse, kalp krizi geçirip yere düşen kişi hareket algılayıcılar ve kameralar ile tespit edilip, acil servisi ekibi gönderilmesini sağlanabilir. Gelen ekibe hastanın son ölçümlerini de kablosuz olarak aktarması cabası olur. Bütün bu akıllı cihazları ve onları koyacak evi hangi parayla alacağını düşünmemek elde değil. Ancak olur da alırsanız, bu akıllı cihazlar kendi masraflarını çıkarmak için önemli tasarruflar yapabiliyorlar. Akıllı ısıtma sistemleri ev boşken ka-

Vestel şirketlerinden Dijital ile Beyaz Eşya ortak bir çalışmayla buzdolabına Android tablet entegre ediyorlar. Diğer beyaz eşyalar için de çalışmalar başladı. Uygulamalar da geliyor. Gerçekten ev içi cihazların aralarında konuşması, sonra toplanıp internete alışverişe gitmesinin altyapısı bugünden hazır. demeli olarak ısıyı düşürebilir, eve geliş saatlerinize istatistiksel olarak bakarak o saat yaklaştıkça kademeli olarak ısıyı arttırır. Pencere açık ise o odanın ısıtmasını kapatır ve size mesaj gönderir. Böylelikle dışarıdaki zen bahçesini kışın ısıtmaya para harcamaz. Sistem sadece hareket olan ve beden ısısı algıladığı bölgeleri ısıtır, diğerlerini düşük ısıda tutar. Bu yöntemlerle %30 dolayında enerji tasarrufu sağlayabileceğiniz tahmin ediliyor. Bunlar sıradan ben daha fazlasını istiyorum derseniz, eviniz kendi enerjisini üretebilir. Ev ve siteler için geliştirilmiş olan güneş panelleri yaygınlaşıyor. Henüz popular olmasa da kendi elektrik enerjisini üreten evler sanıldığından fazladır. Daha ötesi de var, eğer ürettiğiniz enerji tükettiğinizden fazlaysa bu enerjiyi satabilirsiniz. 21 Temmuz 2011 de yayımlanan lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönetmelik evlerde bile enerji üretiminin (500kW altı) önünü açtı. Sistemde bulunacak çift yönlü sayaç ile şebekeden aldığınız ve verdiğiniz enerji miktarları ölçülecektir. Eğer fazlanız varsa dağıtım şirketi size farkı ödeyecektir. Elektrik kadar olmasa da çatıdan biriktirilen yağmur suyu ile su tüketiminde tasarruf yapılabiliyor. Yağmur suyu bahçeyi sulamak için, saksılara damlama sulaması yapmak için ve tuvaletlerde doğrudan kullanılmaya hazırdır. Eğer bir arıtma sisteminden geçirilirse musluklarda, hatta içme suyu olarak bile kullanıldığı örneklere rastlanıyor. Sağlık bakanlığının en son “su raporu” nu okuduysanız, bazı damaca su ürünlerinden daha iyi olacağı söylemek yanlış olmaz. Akıllı evler ile ilgili ortaya atılan bu senaryolar bugün bildiğimiz yaşam algımızı zorluyor. Ancak işin gerçeği burada anlattıklarımın hepsi için teknolojik alt yapı hazırdır. Bu tip ürünler fuar alanlarında sıklıkla boy gösteriyor. Sizin evinizin akıllanmasına az kaldı.

42 haber

43

“Altın Ödül” Zorlu Enerji’nin

Alaşehir’de sondaj başladı

Zorlu Enerji 2011 Yılı Faaliyet Raporu, MerComm Galaxy Ödülleri’nin “Enerji” kategorisinde “Altın Ödül”ü aldı.

Zorlu Grubu şirketlerinden Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş. Alaşehir Jeotermal Sahası’ndaki sondaj ve inşaat çalışmalarına başladı. Alaşehir sahasının üretim lisansını 2040 yılına kadar elinde bulunduran Zorlu Jeotermal, bu sahada 100 milyon Dolar’ın üzerinde yatırım gerçekleştirecek.

Z

orlu Enerji 2011 Yılı Faaliyet Raporu, MerComm Galaxy Ödülleri’nin “Enerji” kategorisinde “Altın Ödül”ü aldı. Zorlu Enerji üretim süreçlerinin yönetilmesi ve paydaşlarıyla iletişimde benimsediği sorumlu kurum olma anlayışını 2011 Yılı Faaliyet Raporu’yla aldığı bu ödülle de göstermiş oldu. Zorlu Enerji’nin faaliyet raporunda, şirketin sürdürülebilir ve çevreye duyarlı iş yaklaşımını öne çıkaran bir tasarım benim-

sendi. Yıl boyunca gerçekleştirilen kurumsal faaliyetlerle ilgili doğru ve şeffaf bilgileri yenilikçi vizyonla sunan raporun yatırımcılar için erişimi kolay temel kaynaklardan biri olması hedeflendi. Şirketin çevre duyarlılığı ve tüm paydaşlarını kapsayan şeffaf iletişim döngüsü, raporun kapak tasarımında, yeşil zemin üzerinde yükselen beyaz bir ağaç ile dallarda kullanılan rüzgar türbini, su ve insan gibi sembollerle anlatıldı. Farklı sektörlerden 60 ülkenin katıldığı çok sayıda prestijli ödül organizasyonuna imza atan MerComm, 26 yıldır dünyanın en iyi pazarlama ve iletişim uygulamalarını ödüllendiriyor. Alınan ödülle ilgili değerlendirmede bulunan Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, İş stratejilerini, çevreyi gözeten, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji üretmek üzerine kurduklarını ifade etti. Ak, 2011 Yılı Faaliyet Raporu’nun da, bu stratejiyi yansıtan bir tasarımla öne çıktığını vurguladı. Sinan Ak, sözlerine şöyle devam etti: “Çevreye, kültüre ve insan yaşamına duyarlı yatırımları ve projeleri kurumsal sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu alanda hazırladığımız rapor ve çalışmalarla ödüllendirilmek bizleri gururlandırıyor. Farklı ülkelerden alanında önemli işlere imza atan katılımcıların değerlendirildikleri bu yarışmada vizyonumuzu en doğru biçimde yansıttığına inandığımız faaliyet raporumuzla Altın Ödül almaktan mutluluk duyuyoruz.”

Z

orlu Grubu şirketlerinden Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş. Alaşehir Jeotermal Sahası’ndaki sondaj ve inşaat çalışmalarına başladı. Batı Anadolu’nun en büyük grabenlerinden Gediz Grabeni üzerinde bulunan Manisa Alaşehir sahasındaki sondaj çalışmalarının tamamlanmasının ardından santral inşa edilecek. İlk aşamada 30 MW güce sahip olacak santral bölgenin ilk jeotermal santrali olacak. Zorlu Jeotermal, Alaşehir sahasının üretim lisansını 2040 yılına kadar elinde bulunduruyor. Ayrıca bu lisans, talebe bağlı her defasında 10 yıl olmak üzere 2 defa uzatılabilecek. Şirket, bu jeotermal sahadaki çalışmaların 2015 yılında tamamlanmasını ve enerji üretimine geçilmesini hedefliyor. Zorlu Jeotermal Enerji Elektrik Üretimi A.Ş’ye ait Alaşehir Jeotermal Sahası arama ruhsatı, 2010 yılında, jeolojik ve jeofizik etütler, sondaj çalışması, rezervuar test ve değerlendirme çalışmalarının ardından Manisa İl Özel İdaresi tarafından 30 yıl süreyle işletme ruhsatına dönüştürüldü. Ülkemizdeki kurulu jeotermal gücün üç yıl içinde 200 megavat düzeyine ulaşması bekleniyor. Zorlu Jeotermal’in Alaşehir Jeotermal Sahası’ndaki çalışmaları ile bu hedefe daha hızlı ulaşılacak. Zorlu Jeotermal, 2011 yılında bu proje için Amerikan Ticaret ve Kalkınma Ajansı‘ndan 393 bin 927 Dolar hibe de aldı. Özel sektörü temiz enerji yatırımlarına teşvik etmek amacı ile sağlanan destek jeotermal sahasında kurulacak santralin rezervuar değerlendirme ve fizibilite çalışmalarında kullanıldı. Yatırım bedelinin 100 milyon Dolar’ın üzerinde gerçekleşeceği tahmin edilen santralin 2014 yılında devreye alınması hedefleniyor.

44 haber

45

Pakistan Rüzgar Santrali hızla tamamlanıyor

Denizli’ye iki müze birden Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ile Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay, Denizli’ye iki müze yapılması için protokol imzaladı.

Zorlu Enerji’ye ait Pakistan Rüzgar Santrali’nin 50 MW kapasiteli ikinci fazı kapsamında 28 türbinin kurulumu tamamlandı.

Z

Z

orlu Enerji’ye ait yurt içi ve yurt dışı yatırımlarıyla ilgili önemli gelişmeler kaydediliyor. Pakistan’ın güneyindeki Jhimpir bölgesinde bulunan, ülkenin ilk rüzgar santrali de bunlardan biri. 2009 yılında tamamlanan projenin ilk fazı kapsamında 6,4 MW’lık elektrik üretiliyor. 2012 yılının son aylarında santralin 30 MW kapasiteli ikinci fazı kapsamında toplam 28 türbinin kurulumu tamamlandı.

orlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu tarafından Denizli’de yaptırılacak olan iki müzenin imza töreni Leodikya Antik Kenti’nde düzenlendi. Törene Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay ve Ahmet Zorlu ile birlikte eşi Zülal Zorlu, Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Belediye Başkanı Osman Zolan ve çok sayıda davetli katıldı. Denizli’de sergilenecek yer olmadığı için depolarda tutulan 29 bin parça eser Zorlu Grubu’nun Pamukkale ve Denizli merkezde yaptıracağı iki müzede sergilenecek. Zorlu, Denizli mer-

Türbinlerin tamamının temelleri ile kontrol ve şalt binalarının betonları atıldı. Santralin mart ayında tamamlanması hedefleniyor. Pakistan’ın ilk rüzgar santrali projesini tamamlayacak olan Zorlu Enerji, bu ülkede 600 milyon Dolarlık yeni yatırım yapmayı hedefliyor. Proje ile birlikte Pakistan’daki 1.2 milyon insanın elektrik ihtiyacı karşılanacak. Zorlu Enerji 2016 yılı sonunda Pakistan’da 200 MW’lık rüzgar enerjisi kapasitesine ulaşmayı planlıyor.

GAZDAŞ’tan yeni abonelik merkezleri

A

ltyapı çalışmalarını tamamlayarak abonelik işlemlerine ağırlık veren GAZDAŞ, doğal gaza olan yoğun talebi daha hızlı karşılayabilmek ve kaliteli hizmet verebilmek amacıyla abonelik merkezlerinin sayısını artırdı. Yaklaşık 1 milyon 750 bin nüfusa sahip Gaziantep’te, abonelik için başvuran vatandaşların sayısının 120 bini geçmesi ve taleplerin hızla artmasıyla birlikte GAZDAŞ, daha etkin hizmet verebilmek için Şehitkamil’deki abonelik merkezinin yanı sıra, Şahinbey’de de yeni bir abonelik merkezi açtı. 31 kişilik bir ekiple hizmet veren yeni abonelik merkeziyle birlikte Gaziantep’te toplam 13 bankoda günde 800-900 aboneye hizmet verilmeye başlandı. GAZDAŞ’ın lisansı kapsamında yer alan Kilis’te ise BOTAŞ’ın bölgeye henüz doğal gaz getir-

memiş olması nedeniyle bugüne kadar belediye binasındaki geçici ofiste hizmet veriliyordu. 2010 yılında başlanan faaliyetler kapsamında yaklaşık 2 bin adet ön abonelik başvurusu alınmıştı. BOTAŞ’ın, 2013 yılında Kilis’e doğal gaz getireceğini açıklaması ve abonelik taleplerinin hızla artmasıyla birlikte, Kilis’te de bir abonelik merkezi açıldı. Trakya Bölgesi’nde ise Kırklareli’ne bağlı Babaeski’de ve Tekirdağ’a bağlı Muratlı’da binaların yaklaşık yüzde 95’ine doğal gaz ulaştıracak altyapı çalışmalarının tamamlanması ve doğal gaz abonesi olanların oranının yüzde 50’nin üzerine çıkmasıyla birlikte, yerinde hizmetin verilebilmesi amacıyla birer abonelik merkezi açıldı.

kezde 10 bin m2 kapalı alanı olan bir müze, Pamukkale’deki Hierapolis’e de 5 bin metrekarelik kapalı alanı olan ikinci bir müze daha yapacak. Törende bir konuşma yapan Ahmet Zorlu, 25 bin çalışan ile ülkeye hizmet etmeye devam ettiklerine işaret ederek “Bundan 30 sene önce Türkiye’nin ihracatı 2 milyar dolardı. Bu sene sadece Zorlu Grubu 4 milyar dolar ihracat hedefliyor. Bir ülke bu şekilde ileri gider” şeklinde konuştu. Ahmet Zorlu ayrıca, “Ne kadar güzel bir iş yaptığımın şimdi farkındayım. Sayın Bakanım çok teşekkür ederim. Dönemin belediye başkanı olan Milletvekili Nihat Zeybekci’ye de

Leodikya’yı Denizli’ye kazandırdığı için teşekkür ederim” dedi. Törende konuşan Bakan Ertuğrul Günay ise işadamlarının bu tür desteklerine her zaman ihtiyaç duyduklarını söyleyerek “Denizli’nin bu büyük ihtiyacını karşılaması konusunu Sayın Zorlu ile paylaştık. Kendisi soyadına rağmen beni hiç zorlamadı. Dostlarımız bizi kırmıyor, onlara bir kere daha minnetlerimi ifade etmek istiyorum” dedi. Konuşmaların ardından tarihi bir sütundan yapılmış masada Bakan Günay ve Ahmet Zorlu tarafından protokol imzalandı.

46 haber

47

Gelecek LED’sel dönüşümde Aydınlatmada LED’e geçiş başarılı olursa Atatürk Barajı’nın yıllık üretiminin iki katı kadar enerji tasarrufu sağlanabilir. Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Serkan Özkök “Türkiye’nin ‘LED’sel dönüşümüne’ talibiz” diyor.

E

nerji Verimliliği Haftası’nda açıklamada bulunan

Cree ile teknoloji ortaklığı yaptıklarını belirten Özkök, ürün-

Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Serkan Özkök,

lerinin 35- 40 bin saatlik ömre sahip olduğunu, cıva içerme-

Vestel’in LED aydınlatma alanındaki çalışmalarını ve

diğini ve yüzde 100 geri dönüştürülebilir olduğunu belirtti.

hedeflerini paylaştı. Özkök, enerji tüketiminde aydınlatma-

Uzun kullanım süreleri sayesinde daha az atık oluşturan bu

nın önemine dikkat çekerek Türkiye’deki 18 milyon hanenin

ürünler zararlı madde içermedikleri için suyu ve toprağı da

her birinde ortalama 5 adet lambanın her gün yaklaşık 6 saat

kirletmiyor. Ayrıca karbondioksit salınımını yüzde 80’e varan

kullanıldığını ifade etti. Her evde 100W enkandesen lamba

oranda azaltan Vestel LED ürünleri için Özkök “Genel aydın-

yerine 12W LED lamba kullanılırsa, yılda 17 bin 344,8 GWs

latmada akkor lambalara oranla yüzde 80’e varan, ‘enerji

enerji tasarruf edileceğinin altını çizen Özkök bu miktarın,

tasarruflu’ ya da ‘sarfiyatsız’ diye bilinen floresan lambala-

Türkiye’nin en büyük barajı olan Atatürk Barajı’nın yıllık üre-

ra oranla da yüzde 50’ye varan seviyelerde enerji tasarrufu

timinin 2 katına eşit olduğunu da belirtti. LED aydınlatma

sağlıyor” dedi.

sistemleriyle karbondioksit salınımında yılda 11 milyon ton düşüş olacağını açıklayan Özkök bu rakamın da yılda 22 mil-

Uygun finansman koşulları

yar ağaç tarafından temizlenen karbondioksit miktarına eşit

Özkök, Vestel olarak sadece ürün satışı yapmadıklarını, ay-

olduğunu söyledi.

dınlatma projeleriyle reel sektöre enerji verimliliği sunan teknolojik çözümlere de imza attıklarını belirtti. Vestel LED

Hem Türkiye’nin hem de dünyanın geleceğinin, enerji ve-

aydınlatma ürünlerinin, Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finans-

rimliliği yüksek LED ışık teknolojisinde olduğunu belirten

man Programı (TURSEFF) tarafından onaylanmış olduğunun

Özkök, “Şehirlerimiz kentsel dönüşüm projeleriyle yeniden

altını çizen Özkök, firmaların Vestel LED aydınlatma çözüm-

yapılanırken biz de geleceğin aydınlatma teknolojisi olarak

lerinden faydalanabilmek için TURSEFF programına ortak

tanımlanan ve az enerji tüketen LED aydınlatma ürünlerimiz-

bankalardan piyasa şartlarına göre daha uygun faizlerde ilk

le, ülkemizin LED’sel dönüşümünü yönetmeye talibiz” dedi.

2 yılı ödemesiz 5 yıl vadeli kredi kullanabileceklerini ekledi. Bu sayede firmalar, enerji sarfiyatında ve maliyetinde ger-

Hem enerji tasarruflu hem çevre dostu Vestel LED Aydınlatma olarak sektörün lider firmalarından

çekleşecek azalmayla ilk yatırım maliyetlerini ve kredi geri Serkan Özkök

ödemelerini karşılayabilecekler.

48 haber

49

Vestel LED ile aydınlık yarınlar

Yeni hedef: Güney Amerika

Vestel LED Aydınlatma, Taksim Tünel’de düzenlenen “Guerrilla Lighting İstanbul Vol 2” adlı aydınlatma etkinliğine sponsor oldu.

Vestel 19. kez katıldığı, ABD’nin en büyük elektronik fuarı Consumer Electronics Show’da Türkiye’yi temsil etti ve en yeni teknolojilerini Las Vegas’ta tanıttı. Vestel, fuarda hem Güney Amerika hem Avrupa pazarından yeni müşterilerle bağlantı kurarak müşteri portföyüne yenilerini kattı.

D

V

üşük ve temiz enerji tüketimiyle bilinen LED aydınlatma teknolojisini Türkiye’ye taşıyan Vestel LED Aydınlatma, kötü aydınlatma tasarımı ve gereksiz ışık kullanımına karşı alternatif duruşunu bir başka organizasyonda daha sergiledi. “Guerrilla Lighting İstanbul Vol 2” etkinliğinde aralarında aydınlatma tasarımcılarının da olduğu altmış gönüllü ile birlikte Vestel LED Aydınlatma, Tünel meydanındaki tarihi binalardan dördünü büyük fenerler ve taşınabilir aydınlatma aygıtlarıyla ışığa boya-

dı. Bu etkinlikle, aydınlatma konusunda bir farkındalık yaratarak doğru ışık ile enerji tasarrufu ve estetik görüntü elde edilebileceğini vurgulayan Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Serkan Özkök, “Bu sayede ‘akıllı tasarlanmış ışığın’ gücü ve ışığın şehir yaşamına kattığı konfor hakkında bir algı yaratmayı hedefledik” dedi. Çok parlak ya da çok fazla miktarda ışığın iyi aydınlatma anlamına gelmediğinin altını çizen Özkök, “Çok az enerji tüketen Vestel LED aydınlatma ürünlerimizle ihtiyaç duyulan her yerde konfordan ödün vermeden aydınlanmak mümkün” diyerek geleceğim teknolojisi LED’in avantajlarına işaret etti.

estel, Las Vegas’ta düzenlenen Amerika kıtasının en büyük tüketici elektroniği fuarı Consumer Electronics Show’da (CES) en yeni elektronik ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sundu. CES’te Vestel’in Güney Amerika’ya özel tasarladığı televizyonlar ilk kez görücüye çıkarken 3D Smart LED TV, 3D TV ve diğer 2013 TV modelleri de sergilendi. Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan, 2012 yılında elektronik ve beyaz eşyada 138 ülkeye 2,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini söyledi. Sektörde 13 yıldır ihracat şampiyonu olduklarını hatırlatan Erdoğan “400 milyona yakın nüfusuyla şimdi de Güney Amerika kıtasını odağımıza aldık” dedi. Rotada hızlı büyüyen ülkeler bulunuyor Vestel’in hızlı büyüyen ülkelere yatırım yaparak pazarda pay sahibi olmak ve ihracat haritasını genişletmek için çalıştığını ifade eden Erdoğan, başta Brezilya olmak üzere Güney Amerika’nın tüm ülkelerinin hem ekonomi hem de ürün satışı açısından en dinamik pazarlar arasında yer aldığını belirtti. 3 yılda 1 milyon tv 2012’de AR-GE ve altyapı çalışmalarını tamamlayıp Güney Amerika’nın dijital yayın sistemini destekleyen elektronik cihazların üretimine başlandığını belirten Erdoğan, Uruguay ve Peru’da ilk satışların gerçekleştiğini açıkladı. Erdoğan “Önümüzdeki 3 yılda kıtaya 1 milyon televizyon satmayı amaçlıyoruz. Hedef ülkelerimiz arasında başta 16 milyon televizyonluk bir pazar büyüklüğüne sahip olan Brezilya olmak üzere Uruguay, Paraguay, Şili, Peru ve Kolombiya yer alıyor” ifadesine yer verdi.

50 haber

51

Van’da eğitime Vestel desteği

Bilim ve teknolojiye tam destek

Vestel Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde eğitim başladı. Van depreminin ardından yeniden inşa edilerek Vestel Kız Teknik ve Meslek Lisesi adıyla eylül ayında eğitime başlanan lise 4 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı.

Mehmet Zorlu Vakfı’nın katkılarıyla hayata geçirilen Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi açıldı. Merkez, “Bilimin Serüvene Dönüştüğü Yer” sloganıyla tüm Türkiye’ye model olmayı da hedefliyor.

V

B

an’da yaşanan yıkıcı depremin ardından yardım seferberliğine çıkan Türkiye, hayırseverlerin de desteğini almaya devam ediyor. Deprem sonrası ağır hasarlı olan ve yıkılan toplam 1.015 dersliğin yerine Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden, hayırseverlerin de desteği ile 2013 yeni derslik inşa edildi. Kazım Karabekir Caddesi üzerinde bulunan ve depremde ağır hasar gören Kız Meslek Lisesi de Zorlu Grubu tarafından yeniden inşa edildi. Holding tarafından yeniden inşa edilen ve Vestel Kız Teknik ve Meslek Lisesi adıyla 2012 yılının Eylül ayında eğitime açılan lise, 4 ay gibi kısa bir sürede yapıldı. İçerisinde Çocuk Gelişimi Eğitimi, El Sanatları Teknolojisi, Kuyumculuk Teknolojileri, Bilişim Teknolojileri, Yiyecek İçecek Hizmetleri, Giyim Üretim Teknolojileri alanları bulunan okul, Van’a nitelikli ara eleman yetiştiriyor. Bünyesinde 1100 Öğrencisi olan okul, modern mimarisi ve son teknoloji kullanılan donanımlarıyla dikkat çekiyor.

ursa Büyükşehir Belediyesi ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı işbirliği ve Mehmet Zorlu Vakfı’nın katkılarıyla yapılan Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi; Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in de katıldığı törenle açıldı. Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde hazırlanan 2 bin 500 metrekarelik alanda ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.

Toplumda bilim ile ilgili algıyı güçlendirmek ve geleceğin bilim adamlarını yetiştirmek için kurulan Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin asıl binası 12 bin metrekarelik inşaat alanı ve 3 bin 400 metrekarelik deney düzeneği alanıyla hizmet verecek. Orbit modeli esas alınarak tasarlanan merkezin, 2013 yılında hizmete açılması planlanıyor. Özellikle 6-14 yaş aralığındaki çocukların çok fazla ilgisini çekmesi beklenen merkezde de-

ney düzeneklerinin yanı sıra simülasyon cihazları ve planetaryum da olacak. Açılışı yapılan Merinos Yerleşkesi yaklaşık 100 deney düzeneği ve 2 özel tasarım galerisiyle 2 bin 500 metrekarelik alanda hizmet veriyor. Çocukların ilgi duydukları bilim kulüplerine üye olabilecekleri merkezde seminer ve konferans yapılabilecek, bilimsel şovların sergilenebileceği sahne alanı da kullanıma hazır olacak.

“Çocuklarımız okullarda aldıkları teorik eğitimi burada pratiğe dönüştürecek. Dokunarak, bizzat deneyin bir parçası olarak öğrendiklerini uygulayacak. Bu konuda başta Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığımız, TÜBİTAK, sponsorlarımız ve iş adamlarımızdan önemli destekler aldık. Ben tüm sponsorlarımız adına Mehmet Zorlu Vakfı Başkanı Zeki Zorlu’ya teşekkür ediyorum” dedi.

Açılış sırasında bir konuşma yapan Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün bu tür merkezleri kurmakta geciktiğimizi ifade etti. Bakan Ergün, 2023 yılına kadar başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere 81 ilde bilim ve teknoloji merkezleri kurmayı hedeflediklerini de belirtti.

Şu anda 150 deney ünitesi bulunan merkezde bu sayının 240’a ulaşması için hummalı bir çalışma yapılıyor. Bakanlığın 40 milyon TL destek verdiği projeye Mehmet Zorlu Vakfı’nın da katkıları devam edecek.

Açılışta söz alan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ise, bu merkezin bir müze olmadığına işaret ederek

Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin gelecek yıl nisan ayında TÜYAP fuar alanı yanındaki yerinde hizmete girmesi hedefleniyor.

52 Linens

53

Linens’ten eğitime destek Linens’in, “Perde Tasarımı ve Üretimi Sektör Eğitim Semineri” verdiği öğretmenler, Ankara Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesi ile Ankara Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nin meslek sınıflarında ders vermeye başladılar. Linens, eğitime verdiği destekle, sektörün gelişimine katkı sağlıyor.

L

inens’in geçtiğimiz aylarda “Perde Tasarımı ve Üretimi Sektör Eğitim Semineri” verdiği öğretmenlerimizden ikisi Ankara Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesi ile Ankara Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nin meslek sınıflarında derslere girmeye başladı. Ankara, Bursa, Denizli ve İstanbul gibi farklı illerde yer alan Kız Teknik Meslek Liseleri’nden el sanatları teknolojisi ve tekstili konusunda uzmanlaşmış 28 öğretmene eğitim veren Linens, gerçekleştir-

diği eğitim çalışmasıyla, sektörün ihtiyacı olan uzmanlaşmış ara eleman açığının giderilmesine katkı sağlamayı amaçlıyor. Geçtiğimiz aylarda düzenlenen iki haftalık eğitim seminerinin ardından öğretmenlere, Zorlu Plaza’da düzenlenen törenle sertifikaları takdim edilmişti. MEB onaylı Öğretmenler, ATO 38. Mefruşatçılar Komitesi tarafından, An-

kara Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesi ile Ankara Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde hayata geçirilen meslek sınıflarında eğitim vermeye başladılar.

Eviniz hiç bu kadar güzel kokmamıştı

E

v tekstili alışverişini keyfe dönüştüren Linens, kendi adıyla ürettiği kozmetik ürün grubunu satışa sundu. Yeni ürün gamı içerisinde oda kokusu, oda spreyi, el losyonu, sıvı sabun, çamaşır spreyi ve kolonya ürünleri yer alan Linens Kozmetik Grubu, evlere ferahlık sunuyor. Salon, yatak odası, çocuk odası gibi evin farklı bölümlerinde kullanılabilecek bu ürünler; yılbaşı, anneler günü, sevgililer günü gibi özel günler için hediye alternatifleri olarak düşünülebilir. Ürünlere mağazaların yanı sıra Linens online alışveriş sitesinden de ulaşabilirsiniz.

Meslek sınıflarının açılışı, ATO Başkanı Salih Bezci, komite meclis üyeleri Süleyman Çağlayan, Ömer Taşdemir, Nurettin Koca, okul müdürleri Necibe Mokan, Nazan Şener, Milli Eğitim yetkilileri ve öğretmenlerin katılımlarıyla gerçekleştirildi.

All Day koleksiyonu Linens mağazalarında

T

asarımın gücünü ve deneyimini modanın son trendleriyle birleştiren Linens, “All Day” koleksiyonunu satışa sundu. Her zevke hitap eden günlük kullanım için tasarlanmış olan “All Day” serisinde pastel tonların yanı sıra geometrik ve çiçek desenler de oldukça ilgi çekiyor. Evlere tazelik ve ferahlık katan “All Day” koleksiyonu, Joy, Anya, Livia, Cecilia ve Serafina olmak üzere beş desenden oluşuyor. “All Day” koleksiyonundaki tek ve çift kişilik nevresim takımları pratik kullanımıyla dikkat çekiyor.

54 haber

55

Tekstil sanatı...

Başarı hikayemizi paylaştık

Zorlu Tekstil Grubu sponsorluğunda, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü’nün düzenlediği “I. Uluslararası İstanbul Tekstil Sanatı-Tasarımı Sempozyumu” 17-20 Ekim tarihleri arasında Sultanahmet Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası’nda gerçekleştirildi.

Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörünün en büyük etkinliği olarak anılan SAP FORUM, yaklaşık 5 bin kişinin katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bu yıl 17. kez gerçekleştirilen forumda “Müşteri Başarı Hikayeleri” bölümünün konuğu “Hazine ve Risk Yönetimi” projesiyle Zorlu Holding oldu.

Müjdat Kaya

Z

orlu Tekstil Grubu, Marmara Üniversitesi’yle işbirliği kapsamında “I. Uluslararası İstanbul Tekstil SanatıTasarımı Sempozyumu”na destek verdi. 17-20 Ekim tarihleri arasında Zorlu Tekstil Grubu sponsorluğunda gerçekleştirilen sempozyum, tasarım ve sanat alanlarında düzenlenen workshop’ların ve sunumların yanı sıra defilelere ve sergilere de ev sahipliği yaptı. Tekstil ve tasarımın Türkiye’de gelişmesi yönünde gerçekleştirilen bu çalışma, iş dünyası ve akademi işbirliği açısından da büyük önem taşıyor. Sektörün geleceği olan genç-

lerin gelişimine katkı sağlamasının yanı sıra Zorlu Tekstil Grubu’nun gençlerle iletişiminde de etkin rol oynuyor. “Tekstilde Sanatsal Yaratıcılık”, “Tekstil Tasarımcısının Çalışma Alanları”, “Tekstil Sanat ve Tasarımında Güncel Gelişmeler” ve “Tekstilde Yaratıcı Bireyin Hakları” eğitimlerinin yer aldığı sempozyumda, tekstil sektörüne dair birçok konu farklı oturumlarda ele alındı. Sempozyum çerçevesinde düzenlenen workshop’larla, katılımcıların gelişimine yönelik çalışmalar gerçekleştirildi. Geleneksel hale getirilmesi hedeflenen sempozyum, tekstil sektörünün gelişimi ve geleceği açısından da büyük önem taşıyor.

Ebru Tecimer Adalı

Z

dı. SAP ile grup şirketlerimizde ve Hazine Koordinatörlüğü’nde yapılan tüm finansal işlemleri tek bir sistem altında birleştirdik, finansal verilere ve stratejik bazı raporlara günlük ulaşabilir hale geldik” dedi.

Tüm finansal işlemler SAP ile tek sistemde birleşti Projeyle ilgili olarak SAP Forum dergisine görüşlerini aktaran Ebru Tecimer Adalı, “Değişen ulusal ve uluslararası şartlara uyumlu, şeffaf bir bilgi akışı yaratabilecek ve finansman bölümlerimizin verimliliğini artırabilecek bir çözüme ihtiyacımız var-

Tecimer Adalı sözlerine şöyle devam etti: “Zorlu Holding bünyesinde farklı grupların Finansal Yönetim Merkezleri ve bunların tamamına hizmet veren Hazine Grubu bulunuyor. Merkez Hazine, tüm şirketlere ait döviz ve faiz riskinden korunma faaliyetlerini üstleniyor. Değişen ulusal ve uluslararası standartlara uyum sağlamaya, ayrıca tüm finansal operasyonların kayıt altına alındığı ve finansal işlemlerin otomatik olarak muhasebeyle entegre edildiği bir yapıya ihtiyaç duyan Zorlu Holding, SAP iş ortağı ELC Strategy ile birlikte SAP Hazine ve Risk Yönetimi çözümünü tüm Holding bünyesinde uygulamaya başladı. Projeyle, Zorlu Grubu şirketlerinde ayrı sistemlerde takip edilen Hazine ve Risk Yönetim verilerinin merkezi bir sunucuda takip edilmesi, üst yönetimlerin ve finans yöneticilerinin entegre bir şekilde standart bilgiler elde etmesi, operasyonel ve stratejik seviyede finansal yönetim ihtiyaçlarının karşılanması hedeflendi. SAP TRM modülü kullanılarak verimli, denetlenebilir, ölçümlenebilir, modern bir finansal sistem altyapısı kurgulandı.”

orlu Holding Hazine Müdürlüğü ve Bilgi Teknolojileri Direktörlüğü, ilk olarak Mart 2012 tarihinde temelleri atılan SAP-TRM (Treasury and Risk Management-Hazine ve Risk Yönetimi) projesiyle ilgili, Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörünün en büyük etkinliği olarak anılan SAP FORUM’da bir sunum gerçekleştirdi. İş dünyasından seçkin misafirlerin ağırlandığı, yaklaşık 5 bin kişinin katılım gösterdiği SAP Forum 2012’nin “Müşteri Başarı Hikayeleri” bölümünde gerçekleştirilen sunum Zorlu Holding Hazine Uzmanı Müjdat Kaya ve Zorlu Holding Finansal Süreçler Proje Müdürü Ebru Tecimer Adalı tarafından yapıldı. Sunuma, ELC Proje ve İş Süreçleri Danışmanı Levent Coşkuner destek verdi. SAP-TRM Projesi, Zorlu Grubu Mali İşler Koordinatörü Cem Köksal ve Zorlu Grubu Bilgi Teknolojileri Direktörü Cihan Sarı sponsorluğunda Zorlu Grubu’nun tüm şirketlerini kapsayan, grubun tüm finansal altyapısını SAP üzerinde takip edebildiği ve Türkiye’de holding bazında gerçekleştirilen ilk uygulama olma özelliğini taşıyor.

56 gezi

57

Sıla Sayar Vestel Şirketler Grubu Kurumsal İletişim Müdürü

Renklerin ülkesi... Uzaklarda bir yerlerde, binlerce yıllık bir tarihe, lezzetli bir mutfağa sahip, insanın ruhunu saran, sürprizlerle dolu bir ülke var; Hindistan... Renk, gizem, inanç, bolluk ve yokluğun harmanlandığı, “Anlatılmaz, yaşanır” denilebilecek ülkelerden biri.

H

indistan’ı tek bir kelimeyle anlatmak gerekseydi, bu büyük ihtimalle “gizem” olurdu. Evet, gerçekten de bu macera dolu deneyim bir gizem perdesini aralamaya benziyor. Hindistan’ın olağanüstü derecedeki çeşitliliğinden etkilenmemek pek kolay değil. Bu ülke ilham veriyor, şaşırtıyor, dehşete düşürüyor, hayal gücünü ateşliyor ve ruhu canlandırıyor. Dehşete düşme kısmını daha çok ülkeyi ilk kez ziyaret edenler yaşıyor. Bunun nedeni insanı bürokrasisiyle yorması, kötü hayat şartlarıyla yüz yüze getirmesi. Hissettirdiği bütün bu duygular ise yolculuk biterken, unutulmaz birer anıya dönüşüyor. İnancın ülkesi Batısında Umman Denizi, güneyinde Hint Okyanusu ve doğusunda Bengal Körfezi’yle çevrili Hindistan, dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi. Yüzölçümü açısından da dünyanın en

büyük yedinci ülkesi. Aynı zamanda İndus Vadisi Uygarlığı’nın kalbinde bulunuyor. Ülke Hinduizm, Budizm, Jainizm, Sihizmin gibi dünya dinlerinin doğum yeri ve Zerdüştlük, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam dinlerine de yüzyıllardan beri ev sahipliği yapıyor. İnsanlar mensup oldukları dinin geleneklerini sürdürmekte özgür. Hindistan’daki kültürel çeşitliliğin bu kadar fazla olması, dinlerin birbirine karşı hoşgörülü olmasından kaynaklanıyor. Her biri ayrı ibadethanelere, özel günlere ve hatta mutfaklara sahip. Hindistan’ı böylesine zenginleştiren ve bütün dünyanın ilgisini çekmesini sağlayan nedenlerden biri bu. Dinin, Hintlilerin yaşamında yeri çok büyük. Eğitimde, politikada, yaşayış biçiminde, günlük işlerde kararların büyük çoğunluğu din esas alınarak veriliyor ve bu kararlara büyük bir özenle bağlı kalınıyor. Nüfusun yüzde 80’ini oluşturan Hindular içinse neredeyse bir ibadethane haline gelmiş bir yer var;

Ganj Nehri. Ganj, Hinduların en kutsal nehri sayılıyor. Ganj Nehri’nde yıkanıyor, nehrin suyunu avuçlarına döküp ellerini gökyüzüne kaldırarak atalarını ve tanrılarını anıyor, nehre çiçekler sunuyor, yakılmak üzere yağ dolu kaplar bırakıyor ve sevdiklerinden biri öldüğünde onun küllerini yakıp nehre döküyorlar. Bütün bunların yanında onlara göre nehir saf ve arındırıcı. Hindu kültüründe akıp giden suyun, bütün kirleri alıp götürdüğüne inanılıyor. Bu kir onlar için fiziksel olduğu kadar manevi de. Ganj Nehri’nde yıkanan biri, süratli akan suya karşı durup suyun bedeninden akıp gitmesine izin verirse, günahlarından arınmış sayılıyor. Ganj Nehri, dini öneminin yanında Hintlilere ve ülke ekonomisine çok önemli katkılarda bulunuyor. Ganj, dünyanın en yoğun nüfusuna sahip havzası. Kilometrekare başına 390 kişi düşüyor. Hindistan’ın 2 bin 525 kilometrelik bu en uzun neh-

rinin kıyısında 400 milyona yakın kişi ikamet ediyor. İnsanlar Ganj’da çamaşırlarını yıkıyor, suyunu ev işleri için kullanıyor. Bu noktada Hepatit A, dizanteri, kolera ve tifo gibi kirli su kullanımıyla ortaya çıkan hastalıkların yüzde 66 gibi bir orana ulaşması kaçınılmaz oluyor. Aynı zamanda nehrin kenarına sayısız fabrika kurulmuş. Fabrika atıkları ve evsel atıklar 2007 yılında Ganj Nehri’ni dünyanın en kirli beş nehrinden biri haline getirmiş. Su o kadar kirli ki, 1 cm derinliği görmek imkansız. Bu kirlilik insanları olduğu kadar, suda yaşayan 140 çeşit balığın ve 90 çeşit amfibik canlının hayatını da tehdit ediyor. Nehrin temizlenmesine yönelik The Ganga Action Plan ise teknik uzmanlığın yetersizliği, çevresel planlamanın olmayışı, Hint gelenek ve inanışları ve dini otoritelerden görülmeyen destek nedeniyle başarısız olmuş durumda. Nehirde hala bir dereceye kadar

tarım yapılabiliyor. Bunu sağlayan ise Ganj Havzası’nın verimli toprakları. Hindistan iş gücünün yüzde 52’si tarım sektöründe çalışıyor. Tarım ürünleri arasında pirinç, şekerkamışı, mercimek, yağlı tohumlar, patates ve buğday var. Nehir bu kadar kirli olmasına rağmen balıkçılık da yapılıyor. Hindistan balıkçılıkta dünyanın en büyük üçüncü ülkesi. Aşkın simgesi... Konu Hindistan olduğunda söz edilmesi gereken bir yer var ki turistik önemi en az Ganj Nehri’nin dini önemi kadar fazla. Dünyanın sekizinci harikası olarak görülen Tac Mahal turistik gezilerin baş tacı kabul ediliyor. Babür İmparatorluğunun 6. hükümdarı Şah Cihan’ın, on dördüncü çocuğunu doğururken vefat eden karısı Ercümend Banu Begüm (Mümtaz Mahal) için yaptırılmış. Yapımına Mümtaz Mahal’in vefatından bir yıl sonra, 1632’de başlanmış, inşası 1652’de bitmiş. “Aşk” için

dikilmiş en büyük anıt olarak kabul ediliyor. Agra şehrinde, Yamuna Nehri’nin kıyısında bulunuyor. Türbe hakkında efsaneler çok yaygın olsa da en bilineni, türbede çalışan işçilerin aynı türbeden bir tane daha yapamamaları amacıyla inşaat bittikten sonra kollarının kesilmiş olması. İnsana çok ürkütücü gelse de bir efsane olduğuna inanmak insanın içini rahatlatıyor. Tac Mahal, 1983’ten beri UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. Bugüne kadar 3 milyonu aşkın ziyaretçi ağırlamış bu muhteşem türbenin duvarlarında Kuran’dan sureler de bulunuyor. Her şeye rağmen zıtlıklar ülkesi Hindistan’dan etkilenmemek çok zor. Köklü geçmişi, yapıları, doğası, insanları ve kültürüyle Hindistan herkesin hayatında bir kez gidip görmesi gereken bir yer. Yüzyıllar boyunca önemini yitirmeyecek bu tarih kokan ülkenin fazlasıyla ilginizi çekeceği kesin.

58 köşe yazısı/prof. dr. kerem alkin

59

2012 yılı beklenenden sert geçti, 2013 yılı piyasaları yumuşatmalı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) Olağan Genel Kurulu’nda, Türk iş dünyasının önemli temsilcileri bir aradaydı. 25. yılını kutlayan DEİK’in en önemli destekçisi ve kuruluşu konumundaki TOBB’un ve DEİK’in Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve DEİK İcra Kurulu Başkanı Yırcalı’dan, 2013’e yönelik çok önemli mesajlar dinledik.

T

ürk iş dünyasının en kritik önemdeki STK temsilcileri ki bu kuruluşlar aynı zamanda DEİK’in de kurucu kuruluşları konumundalar, Türkiye’nin 2012 büyümesine yönelik eleştirilerini ciddi boyutlarda dile getirdiler. İş dünyasının önde gelen temsilcilerinin en önemli eleştirisi, bu yıl ilk defa Türk ekonomi yönetiminin büyüme konusunda reel sektörü yanıltmış olduğu yönünde. Kalkınma Bakanlığı’nın 2013 Yılı Programı’nın 21. sayfasında, 2012 yılının yüzde 4 olan hedef büyümesine net ihracatın katkısının 3 puan, yatırımların büyümeye katkısının -0,9 puan ve tüketim harcamalarının büyümeye katkısının ise 0,8 puan olarak programlandığı net olarak görülüyor. Oysa tüketim harcamalarının yıl sonundaki büyümeye katkısı 0,8 yerine -0,25 ile -0,3 puan arası şekillenecekmiş gibi gözüküyor. Tüketim harcamalarındaki 1 puanlık sapma moralleri bozdu Oysa tüketim harcamalarının 2010 yılı büyümesine katkısı yüzde 4,7, 2011 yılı büyümesine katkısı yüzde 6 olarak gerçekleşmişti. İş dünyasının kritik önemdeki STK’larının üst düzey yöneticileri ve yönetim kurulu üyeleri, iki noktayı eleştiriyorlar. Birincisi, 2010 yılının yüzde 9,2’lik büyümesinin 4,7 puanı, yani yüzde 51,1’i tüketim harcamalarından gelmişken, 2011 yılının yüzde 8,5’lik büyümesinin 6 puanı, yani yüzde 70,6’sı tüketim harcamalarından gelmişken, 2012 yılının baştan planlanan yüzde 4’lük büyümesinin en az yüzde 25’i, yani 1 puanı tüketim harcamalarından gelmeliydi. Nitekim başta planlanan da yüzde 0,8. Yani, yüzde 4’lük büyümenin 0,8 puanı tüketim harcamalarından gelecekti. Ama şimdi 2 Nisan 2013’de açıklanacak tüm 2012 yılı büyüme verileriyle ilgili ön tahminler, 2011 yılına göre, söz konusu tüketim harcamalarındaki reel değişimin yüzde -0,5’leri bulacağını ve 2012 büyümesine katkının da 0,8 puan yerine, -0,25 ile -0,3 düzeyinde gerçekleşeceğini gösteriyor. Bu durumda, yatırım harcamalarının büyümeye katkısının da -0,9 ile -1,2 puan arasında olacağını varsayarsak, 2012 yılı için yüzde 2,5 ile 2,8 arasında gelecek büyüme rakamının 3,8-3,9 puanı net ihracattan, -1,2 ile -1,5 puanı ise iç talepten gelecek. Reel sektör temsilcileri, “Bunun adı “yumuşak iniş” değildir” diyorlar.

2013 yol haritası önemli 2011 yılında büyümeye katkısı 10 puan olarak gerçekleşen iç talebin, 2012 büyümesinde katkısı en azından 0 ile 0,5 arasında olmalıydı. -1,5 puan olmamalıydı. Bu durumda, 2012’de yüzde 3’ün altında kalacağı anlaşılan büyümeye 3,8-3,9 puan katkı sağlayacak olan net ihracatın, 2013 yılı büyümesine katkısının 0 puana inmemesi gerekir. Burada da bir kurgu hatası var. 2013 yılında küresel belirsizlikler ne kadar zorlayıcı olsa da, Türkiye’nin net ihracatının büyümeye hiç bir katkısı olmaması doğru bir programlama ve modelleme değil. Buna karşılık, yüzde 4 olarak öngörülen 2013 büyümesinin 1,6 puanının yatırım harcamalarından gelmesi hedefleniyor. Demek ki, 2012 yılına göre, yatırım harcamalarının büyümeye katkısı 2,5 ile 2,8 puan arasında pozitif bir dönüşüm yaşayacak. Tüketim harcamaları ise 2,4 puan bekleniyor ki, orada da yine 2,6 ile 2,7 puan arası bir sapma olacak. Böyle bir iç talep sıçraması, 2013’de enflasyon ve cari açığı ne yapar, birlikte göreceğiz. Tedbir almazsak, 2013’ün ilk 6 ayı da heba olabilir 2012 yılının 3. çeyreği itibarıyla yüzde 2,57 düzeyinde olan sanayi üretim artışına yönelik olarak, 3. çeyrek GSYH büyümesine yönelik kendi nokta tahminim yüzde 2,17. Bu rakamın çıkabileceği en düşük değer olarak tahminim ise yüzde 2,03’tü. Açıklanan veri, piyasanın yüzde 2,6 düzeyindeki beklenti ortalamasının 1 puan kadar altında kaldı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH büyümesi ise yüzde 0,2. Oysa, 2. çeyrekte yüzde 2,88 açıklanan ve dün yüzde 3’e revize edilen 2. çeyrek büyüme verisinin, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olanı yüzde 1,7 idi ve 1. çeyrekteki yüzde 0,1’lik gerilemeye göre umut vermişti. Bu durumda, 4. çeyrekte de tablo çok değişik olmayacak gibi gözüküyor. 3. çeyrekte sektörler arasında, reel olarak tek gerileme yaşayan toptan ve perakende ticarette de, inşaat sektöründe de keyifsizlik had safhada. Yüzde 3,2 olan Ekonomi Yönetimi’nin 2012 yılı revize büyüme beklentisinin gerçekleşmesi için, 4. çeyrekte Türk ekonomisinin en az yüzde 4,8 büyümesi gerekiyordu. Türk ihracatçısı büyümeyi kurtardı İhracatın ekonomik büyümeye katkısı 2011 yılının ilk 3 çeyreğine

göre 2,5 kat yükseldi. İhracatın GSYH’deki payı 2,5 puana yakın artmış durumda. Küresel ekonomideki bunca belirsizlik ve Arap Baharı Sendromu’na rağmen, Türk ihracatçısının mücadelesi 2012 yılının büyümesini kurtarmış gözüküyor. Bu nedenle, Türk iş dünyasında, AK Parti’ye yakın çevrelerde de, “yumuşak iniş” tedbirlerinin dozajı fazla mı kaçtı, gibi kritik değerlendirmeler yapıldığı gözlenmekte. Şimdi tedbir alırsak ancak mayısta etkisini hissettirir Bu durumda, Ekonomi Yönetimi’nin, Merkez Bankası’nın, BDDK’nın ve Maliye’nin, Ekonomi Bakanlığı’nın, “yumuşak iniş” tedbirlerinden, yeni sürece geçişi ne ölçüde adımlarla ve ne tip tedbirlerle hızlandırması gerekiyor? Bu konuda sürecin netleşmesi gerekiyor. İnşaat sektöründeki KDV belirsizliğinin bir an önce halledilmesi, Merkez Bankası’nın ve BDDK’nın bankacılık sektörünün kredi hacmini etkileyen düzenlemeleri ne ölçüde yumuşatacakları, iş dünyasının keyifsizliğini artıran yasal düzenlemelerde rötuş yapılacak bir alan olup olmadığı, Ekonomi Yönetimi’mizin gündemine acilen girmesi gereken konular olarak öne çıkıyor. Kısacası, hem yeni Türk Ticaret Kanunu, hem yeni Basel II Bankacılık Kuralları, hem yeni Çek Yasası, hepsi “yumuşak iniş”le aynı döneme rast gelerek, sürecin Türk ekonomisi üzerindeki etkisini sertleştirmiş gözüküyor. Yasal düzenlemeler “yumuşak iniş”i sertleştirdi Ekonomi Yönetimi’ne bildirmemiz gereken bir reel sektör tespiti var. İş dünyası ve özellikle KOBİ’ler çok keyifsiz bir dönemden geçiyor. KOBİ’lere ve Türkiye’nin dört bir yanında üretim mücadelesi veren reel sektöre 2012 yılı başında çizilen tablonun çok uzağındayız. Ekonomi Yönetimi’nin küresel krizden kaynaklanan riskleri de gözeterek uygulama kararı aldığı ‘yumuşak iniş’ süreci, beklenenden daha sert etkilere sebep oldu. Reel sektör cephesi, 2012 yılı hedeflerinde altı çizilen makro tablodan daha sert bir durgunluk içinde ve iç piyasa kırılmasından rahatsız. Şirketler açısından yurt içi ve yurt dışı seyahatlerde temponun düştüğü ve Ekonomi Yönetimi’nden piyasayı ve reel sektörü heyecanlandıracak yeni açılımların beklendiği bir sürecin içindeyiz. Üçüncü çeyrek büyüme beklentisinin yüzde 2,2 ile 2,7 arasında gezindiği, dördüncü çeyrek büyümenin de bu beklentiden farklı bir perfor-

mans göstermeyeceğinin vurgulandığı bir ortamda, 2013 yılına yönelik beklentiler de bozuldu. Son bir aydır katıldığımız pek çok toplantıda, bizlere 2013’ün ne kadar zor geçeceği soruluyor ve yorumlarda en az 2012 kadar zor ve keyifsiz geçmesinden, hatta iç piyasa açısından kriz ölçüsünde daralma yaşanmasından endişe duyulduğu yönünde görüşler dillendiriliyor. Yasal düzenlemelerle ilgili keyifsizlik had safhada Reel sektör Yeni Teşvik Sistemi ile “yumuşak iniş” tedbirlerinin aynı döneme getirilmesini eleştiriyor ve Türk Ticaret Kanunu ve Çek Kanunu gibi önemli düzenlemelerde yapılan değişikliklerin de “yumuşak iniş”in etkilerini daha da sertleştirdiğinden şikayet ediyor. Üstelik Türk Ticaret Kanunu’nda beklenen ek değişiklikler, reel sektörün ifadesiyle, kendilerini şaşırtacak şekilde bir türlü meclis gündemine gelmiyor. Çekte, bankaların sorumluluğunu artıracak, çeki kabul edilen firmanın güvenilirliğini test edecek yeni sistemler, yeni uygulamalar henüz hayat bulmadı. Kaldı ki, “yumuşak iniş” olarak tanımlanan tedbirlerin beklenenden sert etkileriyle hayli durgunlaşan iç piyasada, dönen çeklerden mağduriyetin de ciddi oranda arttığı vurgulanıyor. Mikro tedbir talepleri artıyor Şirketlerin, KOBİ’lerin önemli bir bölümü, akaryakıt kaçakçılığı ve benzeri nedenlerle gümrüklerde artan tedbirler nedeniyle, Habur gibi sınır kapılarından Irak’a geçen ve geri dönen kamyonların ve tırların yolculuk sürelerinin 30-35 güne çıktığını ve bu nedenle yeni ihracat siparişlerini ve teslimlerini kaçırmaya başladıklarını vurguluyor. Ayrıca firmalar mallarını göndermekte vagon bulamadıklarının, boş vagonları diğer bölgelere aktarmanın zaman aldığının altını çiziyorlar. Görünen o ki, her sabah yeni bir üretime, her sabah taze bir mücadeleye başlayan reel sektör cephesinde, motivasyon kaybı var ve Ekonomi Yönetimi’nden, hükümetten heyecanlandırıcı ve hareketlendirici, 2013 için umut verici mesajlar bekleniyor. Aksi durumda, Ekonomi Yönetimi, piyasayı hareketlendirme kararı almış olsa da, bu motivasyonsuzlukla mayıs başında ancak canlanma görürüz. 2013’de “Diyet” ve “Balta” netlik kazanmalı 2012 yılını tamamlarken, Avrupalı ve Amerikalı iktisatçıların ve ekonomik araştırma merkezlerinin uzmanlarının giderek daha yüksek sesle dillendirdikleri konu, “net bir diyet ödenmeden” bu krizin bitmeyeceğini işaret ediyor. Krizin getirdiği belirsizlik, gerginlik ve korkuları çok iyi kullanan ve tüketicileri terörize edebilen, banka, şirket ve ülkeler, bu krizde kritik önemdeki rollerine rağmen, bir bedel, bir diyet ödemeden, krizi atlatmanın gayreti içindeler. Siyasi liderler ise, The Economist Dergisi’nin iki haftalık özel noel ve yılbaşı sayısındaki karikatür kapakta betimlendiği gibi, “cehennem”in sınırlarında veya bizzat içinde dolanıyorlar. Bankacılar da cehennemdeki yerlerini almış durumda. Küresel krizin sorumluluğunu taşımalarına rağmen, şu ana kadar hiç ceza görmemiş finans sektörü yöneticileri ve krizde ciddi rolü olan özel sektör ve kamu temsilcilerinin cezalandırılmaları adına kendilerinden beklenen adımı atamayan, çözüm üretemeyen siyasi liderler, ciddi bir saygınlık ve inandırıcılık kaybı yaşıyor.

Maliye politikaları iflas etmiş durumda Yüksek gelir grubundan vergi yoluyla toplanabilecek kaynağı, çeşitli vergi kolaylıklarıyla toplamayıp, vergi iadeleri ile yüksek servet sahibi kesimlere yeni vergi avantajları sunan siyasi liderler, karikatürlerde “ruhlarını şeytana satmış” kimlikler olarak betimlenmekte. ABD’nin mali uçurum riski ve Euro Bölgesi ülkelerinin bütçe açığı ve kamu borç stoku oranları nedeniyle, politikacıların ne maliye politikası bacağında gidebilecekleri yer, ne de atabilecekleri herhangi bir adım kalmış durumda. Bu nedenle mucizevi çözümler, küresel krize yönelik “bitmek tükenmek bilmeyen” destek paketleri, parasal genişleme paketleri sunmakta olan merkez bankalarından bekleniyor. Oysa genişletici maliye politikası tedbirleri ve etkinliği güçlendirilmesi gereken para politikası tedbirleri, maliye politikası bacağının eksik kalması nedeniyle “topallıyor”. Siyasi liderler “kol kesmeden”, küresel krizin suçlusu konumundaki kurumlara “diyet” ödettirmeden, “balta” tanımlanmadan ve siyasi liderler o baltayla gereken budamayı yapmadan, küresel kriz sadece faz değiştirmeyi sürdürecek. Sürdürülebilir büyüme için “diyet” ödenmeli Küresel krizin sona erdirilmesi ve gelişmiş ekonomilerde kalıcı toparlanmanın başlaması, sürdürülebilir büyüme sürecini oluşturmadan mümkün gözükmüyor. Bu sürece geçiş de, “diyet” ödemeden oldukça zor. Örneğin, başta Alman uzmanlar olmak üzere, Euro Bölgesi ekonomistleri, 2013’te kurtarma operasyonlarının artmasından ve ekonomideki öz sorumluluk bilincinin erozyona uğramasından endişe ettiklerini belirtiyorlar. Uzmanlar, Almanya’nın Euro Bölgesi’ndeki kriz karşısında metanet göstermesinin, ortak bankacılık izleme sisteminin aceleye getirilmemesini sağlamasının ve konsolidasyon ile yapısal reform şartı koşmadan kefalet risklerinin üstlenilmemesine diretmesinin kritik önemde olduğunu vurgulamaktalar. Ekonomistler, sınırsız kurtarma paketlerinin felakete yol açabileceği ve kefalet ortaklığının uzun vadede yol açabileceği olumsuz sonuçlara da dikkat çekiyorlar. “W” olmadı, “Testere” verelim Küresel krizin, etkisini kaybetmesi ve sona yaklaşması bir yana, farklı

boyutlarda şiddetlenerek, faz değiştirdiği bir sürecin içinden geçiyoruz. Küresel ekonominin aktörler, uluslararası finans sistemi, reel sektör ve hane halkı, sanki uzaya kurulmuş bir tribün olsa, Atlantik’in iki yakası arasında oynanan bir tenis maçını izliyorlar. ABD tarafı ve Euro Bölgesi tarafı. Bir Euro Bölgesi’nde “Yunanistan Euro’dan çıkarılıyor mu, İtalya iflas mı ediyor?” tartışmaları, bir ABD tarafında “Mali Uçurum” tartışmaları… Tüm bu türbülansın ortasında, kapitalist sistemin vazgeçilmezi konumundaki “etik”, yani ahlaki temellere inmiş ve inmekte olan “balyoz darbeleri” görmezlikten gelinmekte. Dünyanın önde gelen ekonomilerinin siyasi liderleri, devlet kurumları, uluslararası ekonomik ve siyasi kurumlar, 3 trilyon doların üzerinde zarara ve 26 milyon insanın işini kaybetmesine sebep olan krizin suçlularını mahkeme önüne çıkarmadan, ağır para ve hapis cezalarıyla cezalandırmadan, bu küresel krizin “negatif girdabı” bitmeyecek. Ahlaki çöküntü en büyük tehlike Birleşmiş Milletler’den başlayarak, son 15 yıldır gittikçe artan tempoda, ayyuka çıkan bir yolsuzluk ve skandallar patlaması yaşanıyor. Rüşvet, adam kayırma, uluslararası kurumların kendi çalışanları tarafından dolandırılması… Skandallar saymakla bitmez. Özel hayatlara yönelik skandallar yanlarında basit kalır. Kapitalist sistemin inşasını gerçekleştirmiş ve “dürüstlük” ve “asla yalan söyleme” kurgusu üzerine kurulmuş Anglo-Sakson yapı tel tel dökülüyor. Bu seçkin ülkelerin hane halkı, bankacılık sisteminde, Birleşmiş Milletler’de, IMF’de, Dünya Bankası’nda ve OECD’deki skandalları gördükçe, küresel ekonomik sistemin tamamına duyulan güven ve adalet duygusu ayaklar altında. “Rüşvet”in, yalancılık ve dolandırıcılığın en büyük suç sayıldığı bu seçkin ülkelerde, son 5 yıldır eleştirilen gelişmekte olan ekonomilerdeki benzer suçların adeta “sütten çıkmış ak kaşık” kalacağı büyük skandallar ardı ardına ortaya saçılıyor. Dünyaca tanınmış şirketlerin ticari ahlaka uymayan davranışları manşetlerden inmiyor. 2020’ye kadar zayıf bir büyüme trendi Küresel ekonomik sisteme duyulan güvenin yeniden tesisi adına, umutların giderek tükendiği, işsizlik riskinin giderilemediği bir ortamda, hane halklarının artan endişesi ve küresel tüketim harcamalarındaki dalgalanma, önümüzdeki 8 yıl boyunca, bir testerenin dişleri gibi, yüzde 2 ile 4 arası salınacak bir küresel büyüme senaryosuna işaret ediyor. Her ne kadar IMF ve OECD yüzde 3’e yakın bir dünya ekonomik büyümesi öngörse de, Birleşmiş Milletler 2013 yılı için yüzde 2,4 büyümeden söz ediyor. Üstelik 1 Ocak’a kadar ABD Yönetimi ve Kongre, mali uçurumda anlaşamaz ise, bu krizden ötürü küresel büyümeye 0,4, ABD ekonomisine 1 puan daha negatif etki gelecek. Küresel liderlerin silkinerek, G-20’de tüm bu mali ve ekonomik sistemi, ahlaki kurallarıyla bir an önce gözden geçirmesi gerekiyor.

60 Mehmet Zorlu Vakfı

61

Çocukları sanatla buluşturuyoruz Türkiye’nin farklı bölgelerindeki çocukları tiyatro ile tanıştırmak amacıyla yola çıkan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, 2003’ten bu yana Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık 500 bin çocuğu tiyatroyla buluşturdu. Tiyatro, 2012-2013 sezonunda 10. yılını kutluyor.

“İnteraktif oyunlar sosyalleştiriyor”

Sosyal Etkinlikler ve Toplum Hizmeti Koordinatörü ve Müzik

Ortaokul ve Sosyal Etkinliklerden Sorumlu Müdür Yardımcısı Tatiana Şanlıoğlu/

Zümresi Başkanı Mualla Çolak/TED İstanbul Koleji

İstanbul Akademi Koleji

“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun ‘Kurbağa Prens’ adlı oyunu öğrencilerimize tiyatro sevgisini vermesi ve tiyatro sanatını tanıtması açısından çok kaliteli bir çocuk oyunuydu. Dostluk ve sevgi değerlerinin, kötülüklere karşı gösterdiği başarıyı anlatan oyun; insani değerleri tanımaları açısından da önemliydi.

T

ürkiye’nin dört bir yanında tiyatroya gitmeyen çocuğun kalmaması ve çocukların sanatla küçük yaşlarda tanışması için kurulan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, 2003’ten beri en sevilen çocuk oyunlarını yüzlerce kez sergileyerek çocukları tiyatroyla tanıştırdı. Zorlu Çocuk Tiyatrosu ve gösteri yapılan okulların da desteğiyle her alınan bir tiyatro bileti, Anadolu’daki bir başka çocuğa ücretsiz tiyatro bileti sağlıyor.

Öğrencilerimiz oyunu çok beğendiklerini belirttiler. Zaten kitabı da önceden okudukları için bu iki aşamalı proje birbirini tamamlamış oldu. Bir sosyal sorumluluk çalışması olan bu projenin önemli katkıları olduğunu düşünüyorum. Eğitimde olduğu gibi sanatta da öğrencilere fırsat eşitliği sağlanmalı. Bunun gibi sanat etkinlikleriyle Anadolu’daki öğrenciler tiyatro sanatını tanıyacaklar.”

Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun etkinlik ve projeleri hakkında Davranış Bilimleri Enstitüsü (DBE) Çocuk ve Genç Bölümü’nden Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal’dan görüşlerini aldık. İşbirliği yapılan okullardaki eğitim uzmanlarına düşüncelerini sorduk.

“Tiyatro gerçek hayatın bir kesitidir”

“Çocukların gelişimine katkısı çok büyük”

Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal/DBE

Betül Karadağ / 1. Sınıf Zümre Başkanı Dilek Özhan / 2. Sınıf Zümre Başkanı Ayşın Şen / Kütüphane Sorumlusu Özel Alev Okulları

“Çocuklar çok küçük yaştan itibaren farklı uyaranlar sayesinde dünyayı algılamaya başlıyorlar. Uyaran çokluğu çocuğun zihinsel gelişimini olumlu yönde etkiliyor. Bu nedenle çocuğun algılarının gelişmesi beş duyuya hitap eden etkinlikleri ne kadar çok yaptığına bağlıdır. Tiyatro da birçok açıdan çocuğun zihinsel gelişimini olumlu etkiler; çünkü her şeyden önce üç boyutludur ve gerçek bir sahne vardır önünde. Tiyatro, gerçek hayatın bir kesitini sunar ve çift yönlüdür. Çocuklar oyunun içine girme şansını yakaladıkları için etkileşim artar. Tek başına yapılan bir etkinlik olmadığından çocuğa sosyalleşme imkanı sağlar. Tiyatronun bir çocuğa kattığı en önemli beceri, sanatı takip edebilme becerisidir. Özellikle

“Sanatta fırsat eşitliği sağlanmalı”

çocuk tiyatrolarının öğeleri çocuk psikolojisine uygun olduğundan çocuklar iyi vakit geçirmenin keyfini yaşarlar. Ayrıca tiyatro çocukların duyguları tanımasını, başka rollere girmesini sağlarken empati kurabilme becerisini de geliştirir. Tüm alışkanlıklarımız tekrar eden davranışlarımızın sonucudur. O nedenle çocukların düzenli bir tiyatro takipçisi olabilmeleri için öncelikle onlara bu olanakların sunuluyor olması önemlidir. Çocuklar ne kadar sıklıkla tiyatroya gitme imkanı bulursa o kadar çabuk bu alışkanlığı kazanırlar. Elbette bu alışkanlık ebeveynlerin tutumlarından da etkilenir. Zorlu Çocuk Tiyatrosu ülkemizdeki fırsat eşitsizliğini bir nebze de olsa azaltmaya çalışan çabalardan biri olması adına önemlidir.”

“Tiyatroyu tek olarak değil kitapla bir bütün olarak ele aldığımızda katkısı çok büyük. Tiyatro sahnelenene kadar, çocuklar yaşlarına göre çeşitli etkinlikler yapıyorlar. Yaratıcı okuma, yazma, Almanca, İngilizce, seramik, resim, müzik, dans gibi birçok disiplin bir arada çalışıyor. Tiyatro tüm bu etkinlikler sürecini taçlandıran bir çalışma oluyor. Biz gösterileri 1, 2, 3 ve 4. sınıflarımızın tümüne izletiyoruz. Hem okumayı hem tiyatro izlemeyi teşvik eden bir çalışma oluyor, okuma oranımızı artıyor. Öğrencilerimiz ve velileri gösterilerden gayet memnunlar. Çocuk oyunlarının en titiz hazırlanmışları Zorlu Çocuk Tiyatrosu tarafından sergileniyor. Gösterileri öğretmenler de çok beğeniyor ve zevkle izliyorlar.”

“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun gerçekleştirdiği etkinlik hem kültürel hem de eğitsel anlamda çocukların gelişmelerini ve aynı zamanda mutlu olmalarını sağladı. Bu tip etkinlikler çok faydalıdır, zira öğrencilerimizin akademik durumunun yanı sıra, aktif hayatta yer almaları ve kültürlerini geliştirmeleri de bir o kadar önemli. Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun farklı gösterilerini okulumuzda belirli aralıklarla gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Öğrencilerimiz; özellikle oyunun “interaktif” olmasından çok memnun kaldıklarını, onları güldürdüğünü ve önemli mesajlar aldıklarını ifade ettiler. Tiyatro’nun aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesine imza atması, karar verme aşamasında oldukça önemli bir rol oynadı. Bu etkinliği okulumuzda düzenleyerek, aynı zamanda Anadolu’daki çocukların kültürel ve eğitsel bağlamda gelişmelerine ve de mutlu olmalarına katkıda bulunmak bizi çok sevindirdi. Böyle bir projeyi başarıyla gerçekleştirdiğiniz ve okulumuza da gelmeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.”

“Sanat eğitimi adına büyük önem taşıyor”

“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nu görmek istiyoruz”

Yaratıcı Drama Öğretmeni Hafize Güner

Kütüphane Sorumlusu Şule Yılmaz

Terakki Vakfı Okulları Özel Şişli Terakki İlkokulu

Kemerburgaz Doğa Koleji

“Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nu üç senedir “Tiyatro Haftası” etkinliklerimize dahil ediyoruz. Oyunların öğrencilerimizin sanata olan duyarlılıklarını artırdığını ve tiyatroya karşı olumlu tutum geliştirmelerini sağladığını düşünüyoruz. Oyunların dekor, kostüm ve müzikleri, konuları çocukların anlam evrenine uygun. Seçilen masallar onların gülmesine, heyecanlanmasına, düş kurmasına, düşünmesine olanak sağlıyor. Oyunlarla çocukta bırakılmak istenen etki, kaynağını insana, doğaya, yaşama ilişkin bir sevgiden alıyor. Bugüne kadar seyrettiğimiz oyunlarda öğrencilerimiz salondan mutlu ayrıldılar. Velilerimiz de bizim gibi çocukların okulda geçirdikleri zamanın kalitesinin önemini biliyorlar. Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun Kelime Yayınları işbirliği ile yaptığı bu proje sanat eğitimi adına önemli çünkü çocuklar hem tiyatro, hem de edebiyatla buluşuyor. Öğrencilerimizin hiç tanımadıkları ve tanımayacakları yaşıtları için bir kitap alarak onlara destek oldukları düşüncesi, onlarda ‘öteki’ ye karşı farkındalık yaratıyor.”

“Kediler ve Fareler Mutfağı” oyununu seyretmeden önce drama öğretmenimizin verdiği ödevle bu oyun öğrencilerimiz tarafından incelendi ve tartışıldı. Öğrencilerimizin Zorlu Çocuk Tiyatrosu gibi profesyonel bir ekiple buluşmaları, kostüm, roller, sahne düzeni, dekor vs. görmeleri açısından da yararlı oldu. Yılda iki kez muhakkak farklı oyunlarla okulumuzda Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nu görmek istiyoruz. Öğrencilerimizin klasikleşmiş çocuk hikâyelerini sahnede görmeleri hikâyelerin akılda kalıcılığını artırıyor. Öğrencilerimiz çok renkli, öğretici, eğlendirici bir oyun izlediler. Veliler de onları bu kadar iyi oyun ve oyuncularla okul çatısı altında buluşturduğumuz için memnunlar. Anadolu’da tiyatroya hiç gitmemiş öğrenciler için, özel okullarda okuyan diğer öğrencilerin sorumluluk hissederek bir görev üstlenmesi açısından Mehmet Zorlu Vakfı’na ait bu sosyal sorumluluk projesinin çok anlamlı ve başarılı olduğunu düşünüyorum.”

62 Mehmet Zorlu Vakfı

63

Zorlu Çocuk Tiyatrosu’na uluslararası ödül

Karbondioksit etkisini sıfırladık Zorlu Tekstil Grubu’nun, 2010 yılından bu yana bir sosyal sorumluluk çalışması olarak sürdürdüğü “Ülkem İçin Hatıra Ormanı” ağaçlandırma projesi kapsamında toplam 86 bin fidan dikildi. Zorlu Tekstil Ormanı, Lüleburgaz’daki üretim tesisinin karbondioksit salınımının yarattığı etkiyi de ortadan kaldırdı.

Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu “Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali”, 19-23 Kasım tarihleri arasında Romanya Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle gerçekleşen, 20.Uluslararası Gulliver Animasyon Tiyatro Festivali’nde “En İyi Performans” ödülünü almayı başardı.

B

u yıl 10. yaşını kutlayan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, 5 farklı ülkeden 13 farklı tiyatro topluluğunun katıldığı festivalde Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali’ni Romanya’daki çocuklarla buluştururken aynı zamanda “En İyi Performans” ödülünü alarak dikkatleri üzerine çekti. Festivale katılım diplomasına da layık görülen müzikal, Andersen’in “Çirkin

Ördek” masalından yola çıkılarak Prof. Dr. Hasan Erkek’in kaleminden yazılmış ve Prof. Dr. Nurhan Karadağ tarafından yönetilmiştir. Mehmet Zorlu Vakfı’nın “sosyal sorumluluk projesi” olan “Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali”, XII. Direklerarası Seyirci Ödül-

leri kapsamında, müzisyen kategorisinde Yrd. Doç. Dr. Nedim Yıldız’a, yazar kategorisinde Prof. Dr. Hasan Erkek’e ve özel ödül kategorisinde Zorlu Çocuk Tiyatrosu’na ödül getirmiş bulunuyor. Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali, tiyatro sezonu boyunca, her on beş günde bir, hafta sonları, saat 15.00’de Kenter Tiyatrosu’nda sahnelenmeye devam edecek.

Z

orlu Tekstil Grubu’nun 2010 yılından bu yana bir sosyal sorumluluk çalışması olarak sürdürdüğü “Ülkem İçin Hatıra Ormanı” ağaçlandırma projesi kapsamında dikilen fidan sayısı 86 bine ulaştı. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan ormansızlaşma ve çölleşme tehlikesinin yanı sıra hava kalitesinin düşmesinin de önüne geçmeyi hedefleyen ağaçlandırma projesi, 3. fidan dikim çalışmalarıyla devam etti. Zorlu Tekstil Grubu’nun 2010 yılından bu yana sürdür-

düğü “Ülkem İçin Ormanı” ağaçlandırma projesi kapsamında 2012’nin Kasım ayında Asılbeyli köyünde 18 hektarlık alana 30 bin adet sedir ve karaçam dikimi gerçekleştirildi. Dikilen 30 bin yeni fidanla birlikte toplamda 86 bin fidana ulaşmış oldu. Mehmet Zorlu Vakfı’nın da desteği ile 2010 yılında temeli atılan, Zorlu Tekstil Grubu tarafından hayata geçirilen sosyal sorumluluk projesi kapsamında Lüleburgaz bölgesinde, mer-

kez ilçe Deveçatı ve Lüleburgaz ilçesi Çeşmekolu köylerinde 24 bin sedir ve karaçam fidanlarının dikimi; ardından Lüleburgaz Osmancık mevkiindeki 15 hektarlık alanda 32 bin sedir ve karaçam dikimi gerçekleştirildi. Grubun sosyal sorumluluk projeleri kapsamında şu ana kadar gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmaları, Lüleburgaz’daki Zorlu Tekstil Fabrikası’nın karbondioksit salınımının yarattığı etkinin tam olarak ortadan kaldırılmasını da sağladı.

64 haber

65

Çevre dostu Türkiye turu Aydınlatma için harcanan enerjiyi yüzde 80’e varan oranda azaltma amacıyla yola çıkan Vestel LED, bu büyük enerji tasarrufu hareketini, en çevreci ulaşım aracı olan bisikletle tüm Türkiye’ye anlatıyor.

V

estel çalışanlarından Gürkan Coşkun ve Kaan Kıncı, geçtiğimiz günlerde Güney Ege kıyılarında tam 300 kilometre pedal basarak bölgedeki Vestel bayilerine ve vatandaşlara Vestel LED Aydınlatma ürünlerini ve LED teknolojisinin avantajlarını anlattı. 7 gün süren gezi boyunca Vestel LED Aydınlatma bayrağı; Bodrum, Marmaris, Dalaman ve Fethiye caddelerinde boy gösterdi. Vestel bayileri dışında, verdikleri kısa molalarda ve karayolunda seyir halindeyken bile vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan ekip, sık sık durarak merak eden herkese Vestel LED Aydınlatma ürünlerini anlattı. “Vestel LED Aydınlatma ile Çevre Dostu Türkiye Turu” projesinin ilk etabı olarak, uzun süren turizm sezonu boyunca yerli yabancı milyonlarca turisti ağırlayan sahil kentlerimizin yer aldığı Muğla kıyıları seçildi. Bodrum’dan başlayan yolculuk; Milas, Muğla, Marmaris, Köyceğiz, Dalaman rotasını izleyerek Fethiye’de son buldu. Aydınlatma sektöründe yeni olmasına rağmen, kısa sürede sektörün önde gelen firmalarından büyük ilgi gören Vestel LED, yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları ve teknoloji yatırımlarına paralel olarak marka bilinirliğini ve pazar payını artırmak amacıyla düzenlediği özel aktiviteleri 2013 yılında çoğaltmayı planlıyor. Markanın pazarlama uzmanları, farklı etkinliklerle isimlerini duyurmak için yaratıcı fikirleri proje dönüştürüyor. Son olarak

araç, kullanırken enerji tasarrufu önemli. Yani Vestel LED Aydınlatma ürünleriye pek çok ortak noktası olan bir ulaşım aracı.

enerji tasarrufuna olan etkisini uygulamalı bir biçimde gösterecek bazı özel etkinlikler gerçekleştirebiliriz.

Enerji tasarrufu ve LED teknolojisi, belki de dünyada ilk kez; kas gücüyle çalışan ve sıfır karbon salımıyla çevreci bir araç olan bisikletle anlatılacak.

Turizm bölgelerinden başlamak üzere büyük kentler, çevre dostu kent yönetimini benimsemiş yerel yönetimler ve dış mekan aydınlatmasında tasarrufu amaçlayan tüm konut ve sanayi yerleşimlerini dolaşarak Vestel LED Aydınlatma çözümlerini anlatmayı planlıyoruz” dedi.

Ayrıca sosyal sorumluluk projeleriyle ilköğretim çağındaki gelecek nesillerin enerji tasarrufunu eğlenerek öğrenmelerini sağlayacağız. Lisans eğitim programlarında Vestel LED Aydınlatma ile ilgili üretimden pazarlamaya farklı çalışmaların öğrencilerin dönem projeleri olarak yer almasını hedefliyoruz. Bu konuda bazı çalışmalar başlattık.

Hedefimiz piyasaya yön veren ana oyunculardan biri olmak Projeyle ilgili bilgiyi, Vestel LED Aydınlatma Genel Müdürü Serkan Özkök’ten aldık. Özkök, ”Vestel LED olarak ana hedeflerimizden biri Türkiye’de aydınlatma için harcanan enerjiyi yüzde 80 azaltmak. Ayrıca; önce yakın coğrafyada, ardından Avrupa’da sektörün öncü aktörlerinden biri olup aydınlatmadan söz sahibi bir marka olmayı amaçlıyoruz. Kendi ülkemizde pazar payımızı arttırırken, Vestel LED markasını küresel bir marka olma yolunda bu topraklardan dünyaya tanıtmak istiyoruz.

Yeni projeler Yeni ve yaratıcı projelerden de söz eden Özkök, “2013’te bisikletin yanına yine çevre dostu ulaşım aracı olan yelkenli deniz araçlarını ekleyebiliriz. Pazarlama ekibimiz, öncelikle farklı hedef kitlelere yönelik kaliteli ve verimli LED aydınlatmanın nasıl olması gerektiğini ve Vestel LED aydınlatma çözümlerini anlatan özel iletişim programları üzerinde çalışıyor. Ayrıca herkesin bildiği, tanıdığı eserleri aydınlatarak; hem doğru aydınlatmanın nasıl yapılması gerektiğini hem de aydınlatmada LED kullanmanın

İstanbul’da 2’ncisi düzenlenen “Gerilla Aydınlatma” etkinliğine sponsor olan Vestel LED, ses getiren bu sıra dışı etkinlikten sonra yüzünü Türkiye’nin diğer büyük kentlerine çevirmek amacıyla yine farklı bir proje geliştirdi.

Vestel LED’i enerji sarfiyatının, aydınlatmanın olduğu her ortamda, her mecrada tanıtmak için farklı etkinlikler tasarlıyoruz. LED teknolojisi, aydınlatmada büyük ölçüde tasarruf sağlarken, karbon salımının yüzde 80’e varan oranda daha düşük olması nedeniyle aynı zamanda çevre dostu bir teknoloji. Biz de Vestel LED’i Türkiye’de anlatmaya çevreci bir araçla başlayalım istedik. ‘Vestel LED Aydınlatma ile Çevre Dostu Türkiye Turu’ projesinde bisikleti kullanma amacımız bu. Bisiklet dünyanın en çevreci ulaşım aracı. Karbon salımı sıfır, evinizin içine kadar girebilen bir

Vestel LED Aydınlatma olarak, trendler ve standartlar üzerinde söz sahibi; aydınlatma piyasasının ana oyunculardan biri olmak istiyoruz.Tanıtım çalışmalarımızı bu yönde farklı etkinliklerle sürdüreceğiz” dedi. Vestel Dalaman Bayisi Orhanlar Ticaret’in sahibi Özer Orhan da bizi tüm bayilerimiz gibi neşeyle karşıladı. Özer Bey, Vestel LED’i anlatan broşür, ürünlerin yer aldığı katalog gibi tanıtıcı malzemelerle çok daha etkin bir pazarlama yapılabileceğinin altını çizdi.

66 haber

67

Dramayla enerji dünyasına yolculuk

İnteraktif enerji eğitimleri

Zorlu Enerji Grubu, çocukları enerji dünyasında eğlenceli bir yolculuğa çıkarmayı hedefledi. TOÇEV ile işbirliği yaparak interaktif bir drama projesi hazırladı. Ekim ayından bu yana 5 il, 19 okulda 6,600 öğrenciye ulaşan oyun Mart 2013’e kadar 10 ilde daha sahnelenecek.

“Gelecek sizin, enerjiniz tükenmesin” sloganıyla devam eden “Enerjimiz Çocuklar İçin Projesi” kapsamında, Zorlu Enerji Grubu ve Şişli Bilim Merkezi bir işbirliğine imza attı. Merkeze gelenler, bir yıl boyunca Zorlu Enerji Grubu’nun düzenlediği enerji eğitimlerine katılabilecek.

T

ürkiye’nin enerjiyi anlatan ilk draması, Zorlu Enerji ve TOÇEV (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı) işbirliği sayesinde gerçekleştiriliyor. Drama, tiyatro sanatçısı Hakan Bilgin’in danışmanlığında, çevre ve iletişim uzmanları ile pedagoglardan destek alınarak hazırlandı. Enerji kaynakları, fosil yakıtların dünyamıza etkileri, temiz enerji kaynaklarıyla elektrik üretimi ve enerjinin tasarruflu kullanımı, genç tiyatrocular Melda Tuzluca ve Ali Çakır tarafından sahnelenen oyunla çocuklara anlatılıyor. Çocukların oyuna katılarak hem eğlenip hem öğrendikleri interaktif kurgulanan oyunda; adlarını doğanın renklerinden alan iki karakter Mavi ve Yeşil, soru ve tartışmalarla çocukları da oyunun içine katıyor ve onlara günlük hayatlarında nasıl çevre dostu bireyler olabileceklerine dair ipuçları veriyor. Ekim ayından bu yana Rize, Erzurum, Erzincan, İstanbul ve Gaziantep’te 19 okulda 6 bin 589 öğrenciye ulaşan oyun, Mart 2013’e kadar sırasıyla Osmaniye, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Kayseri, Ankara, Eskişehir, Yalova, Bursa ve Denizli’de sahnelenecek. Zorlu Enerji Grubu, sahnelenecek oyun ile İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından seçilen okullarda 15 binin üzerinde 5. 6. ve 7’nci sınıf öğrencisine ulaşmayı hedefliyor. Yaşanabilir dünya, sürdürülebilir enerji… Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem Erverdi, “Enerjimiz Çocuklar İçin” sloganıyla çocukları “enerji” konusuyla tanıştırmak için Mart 2010’da başlattıkları proje kapsamında farklı etkinliklerle bugüne kadar 65 bin çocuğa ulaştıklarını söyledi. TOÇEV işbirliğinin bu projeye büyük değer kattığını ifade eden Erverdi, “Çocuklarımızın güzel bir dünyada yaşayabilmeleri için, sürdürülebilir enerji kaynaklarına ve sağlıklı çevre koşullarına ihtiyacımız var. Bu nedenle Zorlu Enerji Grubu olarak, çocuklarımızda küçük yaşta kaynakların

ve çevrenin korunmasına yönelik bilincin oluşturulmasını çok önemsiyoruz. ‘Enerjimiz Çocuklar İçin’ sloganıyla iki yıldır yürüttüğümüz bilgilendirme çalışmaları için çevre ve iletişim uzmanları ile pedagoglardan destek alıyoruz. 2012-2013 öğretim yılında daha farklı bir proje geliştirmek üzere TOÇEV ile işbirliği yaparak drama yoluyla enerjinin anlatıldığı, farklı bir eğitim programı yarattık. Bu programla, enerji çocuklara ilk defa teatral bir yöntemle sunuluyor. Hazırladığımız oyunun, çocuklara sıra dışı ve etkileyici bir deneyim sunacağına inanıyoruz” dedi. TOÇEV Genel Müdürü Bade Takazoğlu da enerjinin ülkemiz için önemini şöyle vurguladı: “Özellikle tasarruf ve doğru enerji kaynaklarını kullanma konularında maalesef yeterli bilgi dağılımını gerçekleştiremiyoruz. Bu bağlamda ‘Enerjimiz Çocuklar İçin Projesi’ çocuklarımızı bilinçlendirmek adına büyük önem taşıyor. Özellikle interaktif dramanın çocukları da aktif olarak içine çekmesi istediğimiz sonucu doğuracak, başta çocuklarımızı ve onlar yoluyla da ailelerini bilinçlendirecektir” dedi. Çocuklarla birlikte yaratılan bu interaktif ortamın kendilerini çok heyecanlandırdığını belirten oyuncular Melda Tuzluca ve Ali Çakır, çocukların ilgisinden çok memnun olduklarını söyleyerek izlenimlerini paylaştılar: “Sordukları sorular, konuya ne denli ilgili ve duyarlı olduklarını gösteriyor. Konunun eğlenceli bir şekilde sunulması, daha iyi kavramaları ve hatta fikir üretmeleri açısından çok yararlı oluyor.” Oyuna katılan öğrenciler, konuya büyük bir ilgi ve merakla yaklaşıyor. Oyuncularla yaptıkları konuşmalarda, oyunu izledikten sonra daha önce enerjiyi ne kadar boşa harcadıklarını fark ettiklerini ve enerji kaynaklarının önemini daha iyi anladıklarını söylüyor ve bundan sonra daha bilinçli hareket edeceklerine söz veriyorlar.

Z

orlu Enerji Grubu, Şişli Bilim Merkezi ile işbirliği yaptı ve merkezin binasında enerjiyle ilgili özel bir bölüm hazırladı. Burada ilköğretim öğrencileri başta olmak üzere, her yaştan ziyaretçiye haftanın 7 günü, “temiz enerji kaynaklarıyla elektrik üretimi” konusunda interaktif eğitimler veriliyor. Ziyaretçiler, bu eğitimler için tasarlanan “temiz enerji maketi” sayesinde, jeotermal, rüzgar, güneş, doğal gaz ve hidroelektrik santrallerinin nasıl enerji ürettiğini, mekanik işleyişiyle birlikte görerek öğreniyorlar. 140 x 210 santim boyutundaki maket, topografik olarak biçimlendirildi. Maketin üzerinde nispeten orijinallerine sadık kalınarak üretilen mini enerji santralleri ve yerleşim yerleri bulunuyor. Çevreyle uyumlu enerji kaynaklarının elektrik enerjisine nasıl dönüştüğü uzaktan kumandalı bir sistem sayesinde ışık ve hareketle göste-

riliyor. Uzman pedagogların danışmanlığını alan eğitmenler, dünyayı geleceğe taşıyacak temiz enerji kaynaklarını ve enerji üretim sürecini maket üzerinde, resimli panolar yardımıyla anlatıyorlar. Sunum sırasında, ziyaretçilere, enerji kaynaklarının geleceğe aktarımı ve tasarrufu konusunda bireylere düşen sorumluluklar ve günlük hayatta alınabilecek önlemler hakkında da bilgi veriliyor. Enerji dünyasının bilinmeyenlerini keşfet! Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem Erverdi “Gelecek sizin, enerjiniz tükenmesin” sloganıyla hayata geçirilen proje ile ilgili bilgi verirken, eğitimlerin sadece enerji dünyasını keşfetmek isteyen çocukların değil öğretmenlerin ve ebeveynlerin de ilgisini çekeceğine inandıklarını söyledi. Erverdi, Bilim Merkezi’nin gönüllü eğitmenleri

tarafından verilen eğitimlerle anaokulu öğrencilerinden lise öğrencilerine kadar uzanan geniş bir yelpazede yıl boyunca en az 60 bin öğrenciye ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Eğitimlerin, Zorlu Enerji Grubu’nun 2010’da başlattığı “Enerjimiz Çocuklar İçin Projesi”nin önemli bir parçası olduğunu söyleyen Şebnem Erverdi, proje kapsamında hem yüz yüze eğitimler ve kitaplar hem de dijital medya çalışmalarıyla 2,5 yıl içinde 75 bin çocukla buluştuklarını ifade etti. Yeni projeler sayesinde 2013’de bir araya gelinen çocuk sayısının 150 bine ulaşacağını belirtti. Proje ile sadece çocukların değil, onlar aracılığıyla ailelerine de ulaşabilmeyi arzu ettiklerini önemle vurgulayan Erverdi, yaşamın vazgeçilmezi enerjinin sürdürülebilirliği için, kaynakların kullanımı ve enerji tasarrufu konusunda bireysel sorumluluklara dikkat çekmeyi hedeflediklerini söyledi.

68 haber

69

Vestel’e 9 ödül birden

Tivibu’lu Vestel Smart TV’ler...

Good Design Awards’dan toplam 9 tasarım ödülüyle ülkeye dönen Vestel, 2012’de aldığı ödül sayısını 92’ye yükseltti. Vestel Endüstriyel Tasarım Bölümü Müdürü Burak Emre Altınordu “Vestel’de işlevsellik, kalite ve dayanıklılık ne kadar önemliyse tasarım da o kadar önemlidir” diyerek Vestel’in başarısının sırrını ifade etti.

Televizyon izleme alışkanlığına yeni bir boyut kazandıran Vestel Smart TV, portalına yeni dönem TV platformu Tivibu’yu da ekledi. Vestel’in TTNET’le yaptığı işbirliği sonucu, internet ve televizyon içeriği artık bir arada. Tivibu’nun en çok kullanılan hizmetlerinden olan “Tekrar İzle” ve “Seç İzle” seçenekleri Vestel Tivibu Smart TV uygulamasında yer alıyor.

V

ost teknoloji Vestel, tüketicilere sunduğu içeriği zenginleştirmeye devam ediyor. Smart TV portalına TTNET’in yeni dönem TV platformu Tivibu’yu da ekleyen Vestel, internete bağlanabilen ve müzik sitelerinden sosyal medyaya, alışveriş ve fırsat sitelerinden bankaların internet şubelerine kadar 50’den fazla farklı içeriğe televizyondan erişim sağlıyor.

estel; tasarım kalitesi, inovasyon, sürdürülebilirlik, yaratıcılık, malzeme kullanımı ve ekolojiye karşı sorumluluk kriterleriyle değerlendirme yapan Good

Design Award’dan 9 tasarım ödülüyle döndü. Beş LED TV, iki

D

gibi gelişmiş servislerinden yararlanabilecekler. Vestel Smart TV satın alan tüketicilerin hizmetine sunulan Tivibu Smart TV uygulaması, yüzlerce film, dizi ve belgeseli üstün yayın kalitesiyle birlikte izleme imkanı sunuyor.

Vestel Smart TV’ler, artık Tivibu hizmetlerinin yer aldığı yeni uygulama ile kullanıcılara farklı bir deneyim yaşatacak. Vestel Smart TV kullanıcıları, Tivibu Smart TV uygulamasıyla 30 adet TV kanalından ve Tivibu’nun “Seç İzle” ve “Tekrar İzle”

Eğlencenin tek adı: “Tekrar İzle” ve “Seç İzle” Tivibu’nun en çok kullanılan hizmetlerinden olan “Tekrar İzle” ve “Seç İzle” seçenekleri Vestel Tivibu Smart TV uygulamasında. “Tekrar İzle” ile televizyonda yayınlanan ve en beğenilen yerli dizileri, eğlence ve yarışma programlarını yayınlanma tarihlerinden itibaren bir hafta boyunca istenilen sıklıkta izlemek mümkün. Vestel Smart TV kullanıcıları, “Seç İzle” özelli-

set üstü kutu ve iki uzaktan kumanda olmak üzere toplam 9 ürünüyle aldığı bu ödüllerle beraber Vestel, 2012 yılını 92 tasarım ödülüyle kapatmış oldu. Konuya ilişkin açıklama yapan Vestel Endüstriyel Tasarım Bölümü Müdürü Burak Emre Altınordu “Vestel’de işlevsellik, kalite ve dayanıklılık ne kadar önemliyse tasarım da o kadar önemlidir” diyerek Vestel’in başarısının sırrını ifade etti. Vestel’in tüketicilere hem günlük hayatı kolaylaştıran hem de dekoratif bir unsur olarak

değerlendirilebilecek

ürünler sunduğunu belirten Altınordu “Tasarıma yaptığımız yatırımların ve altına imza attığımız çalışmaların bize ödül getirmesinden dolayı çok memnunuz” sözlerine de yer verdi. Çevreci, yenilikçi, özgün tasarımlı beyaz eşya ve elektronik ürünleriyle Vestel 2011’de de 59 tasarım ödülüne layık görülmüştü.

ğiyle de binlerce içerikten beğendiklerini seçip seyredebiliyorlar. Vestel’in tüm Smart TV’lerde yer alan bu uygulamasıyla artık TV izlemek, çok daha farklı ve eğlenceli olacak. Ne varsa Vestel Smart TV’de var Vestel Smart TV, portalında barındırdığı 50’den fazla içerik sağlayıcıyla televizyonda son teknoloji olan internet TV’lerin yerel adresi olmayı hedefliyor. CNN Türk, NTV, Habertürk gibi haber televizyonlarından ATV, Kanal D, Show TV gibi kanallara ve yerli içeriklerine, TTNET Müzik gibi müzik portallarından şehirfirsati.com gibi fırsat ve alışveriş sitelerine kadar birçok farklı yerel içeriğe her geçen gün yenileri ekleniyor.

70 haber

71

Living Kitchen’da Türk rüzgarı esti

Akıllı ekranlar birbiriyle konuşuyor

Birbirinden yaratıcı tasarıma sahip 67 ankastre ve solo beyaz eşya ürünüyle Vestel, Köln’de düzenlenen 2. Living Kitchen Fuarı’na katıldı. Vestel Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan fuardan yeni iş ortaklıkları kurarak ayrıldıklarını ifade etti.

Vestel’in geliştirdiği interaktif akıllı ekranlar teknolojisi Vestel Smart Center, Vestel 3D Smart TV ve Vestel Smart Tablet arasında görüntü alışverişine olanak sağlıyor.

H

er yıl 13 fuarda yer alan Vestel, bu yıl ilk defa Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen 2. Living Kitchen fuarına katıldı. Vestel, dünya beyaz eşya sektörünü bir araya getiren fuara, 67 farklı ankastre ve solo beyaz eşya ürünüyle katıldı. Vestel’in 330 metrekarelik alanda A+++ enerji sınıfı ve ekstra sessiz LCD ekranlı bulaşık makinesi, A+++ enerji sınıfı buzdolabı ve çamaşır makinası modelleri, transparan bulaşık makinesi, kurutmalı çamaşır makinesi, visio ve tam dokunmatik kontrollü fırınlar ve kendi kendini temizleyen ankastre fırın sergilenen ürünler arasındaydı. Katıldığı fuarların 12’sinde sadece elektronik ürünlerini sergileyen Vestel, beyaz eşya ve ankastre ürünleriyle de önemli bir büyüme oranı yakaladı. Vestel Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan, “Vestel’in beyaz eşya ve ankastre sektörlerindeki etkinliğini göstermek ve pazar payımızı büyütmek için bu fuarda yerimizi aldık” ifadesine yer verdi. Vestel teknolojisini mevcut ve potansiyel müşterilere daha iyi tanıtmayı hedeflediklerini belirten Erdoğan bu fuardan yeni iş ortaklıkları kurarak ayrıldıklarını ve bunun ilerleyen günlerde beyaz eşya satışlarına da yansıyacağını belirtti. 2013 ciro hedefi bir milyar dolar Vestel’in 2012 yılında beyaz eşya cirosunun bir önceki yıla göre yüzde 15 büyüdüğünü ifade eden Erdoğan, “Vestel’in toplam ihracatı yüzde 10 arttı. Beyaz eşyanın toplam ihracattaki payı yüzde 30’a ulaştı. 2013 yılında ise beyaz eşyada bir milyar dolar ihracat hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. Erdoğan, 2012’de en büyük atılımı bulaşık makinesinde yaptıklarını, bu üründe toplam ihracatı 2011’e göre yüzde 43, ankastre modellerde ise yüzde 44 artırdıklarını söyledi.

Çamaşır makinesinde yüzde 12, buzdolabında ise yüzde 21 ihracat büyümesi gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, Vestel’in özellikle yeni nesil 4 kapılı French Door buzdolabının büyük ilgi gördüğünü, A+ ve üzeri enerji sınıfı ürünlerin buzdolabı satışlarında yüzde 80 paya sahip olduğunu, No Frost model satışlarında ise yüzde 40 büyüdüklerini sözlerine ekledi. Farklı pazarlarda yüzde 20 büyüme beklentisi Vestel’in beyaz eşyada ana ihracat pazarı olan ve sektör genelinde yüzde 6 pazar payına sahip olan Avrupa haricinde, diğer coğrafyalarda da büyümeye başladığını söyleyen Erdoğan, Avrupa dışındaki pazarlarda 2013 yılında yüzme 20 büyüme beklendiğini açıkladı. Erdoğan, Avrupa’da tasarruf eğiliminin güç kazanmasının, A+++, A++ ve A+ enerji sınıflarındaki Vestel ürünlerine talebi ciddi oranda artırdığını da belirtti.

V

estel Smart Center uygulaması “Vestel Follow Me” özelliği ile televizyondaki dijital yayınları tablete taşıma imkanı sağlıyor. Kullanıcı, bu sayede izlediği programı kaçırmamak için televizyonun karşısında oturmak zorunda kalmıyor. İki ürün arasında interaktif iletişime olanak sağlayan teknoloji, Vestel Mediashare özelliğiyle tablette kayıtlı fotoğraflara da büyük ekranda bakmanın keyfini yaşatıyor. Smart TV’ler tüketicilerin sevdikleriyle TV ekranından görüntülü konuşma yapmalarını da sağlıyor. Vestel Smart TV sahip olduğu internet tarayıcısı sayesinde portaldeki uygulamalar haricindeki web sitelerine ve internet içeriklerine erişimi de mümkün kılıyor. Böylece laptop veya bilgisayara ihtiyacınız olmuyor. Vestel 3D Smart TV ayrıca, Vestel Smart Remote özelliği sayesinde kumandaya gerek kalmadan televizyonu Vestel Smart Tablet’le yönetebilme özelliğini de sunuyor. Vestel 3D Smart TV satın alan tüketiciler, 4 adet 3D gözlüğe ise ücretsiz sahip olabiliyorlar.

72 sağlık

Alkali diyetiyle içinizi temiz tutun Kanser, kolesterol, osteoporoz, aşırı kilo alımı, kilo verirken yağ yerine kas kaybetmek, kırışıklıklar, cilt sarkması vb. birbiriyle ilgisiz gibi görünen bu rahatsızlıkların tümü, aynı sebepten kaynaklanıyor: Vücudun aşırı asitlenmesi, yani iç ortamımızın kirliliği. Oysa vücudun asit-alkali dengesini gözeterek bu kötü etkilerden korunmak mümkün.

D

r. Ayşegül Çoruhlu, ileri anti-aging yaklaşımlarını Türkiye’de ilk uygulayanlardan biri. Biyokimya uzmanı olan Çoruhlu, diğer tüm diyet önerilerinin eksik bıraktığı parçayı tamamlıyor. Vücudun genel iyilik ve sağlık halini belirleyen ve dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın asitalkali dengesinde yattığının altını çiziyor. “Alkali Diyet” kitabıyla beslenmenin biyokimyasını, hücre düzeyinde başlayan bir dengeyle anlatan Dr. Çoruhlu, bu dengenin kurulması için hayati önem taşıyan püf noktaları açıkladı. Çözümün gayet basit olduğunu söyledi. Asit yapan yiyecekleri azaltıp, alkali yapan yiyecekleri artırarak alkali bir beslenme biçimi seçmek, insanın kendi vücuduna verebileceği en büyük destek… Alkali diyet özetle, tam olarak nedir? Hep var mıydı, yeni mi farkına varıldı? Alkali diyet, vücut için temel şart olan asit-alkali dengesini göz önünde bulundurarak beslenmektir. Aslında yeni birşey değil, sadece diyetle ilgili doğru bildirilerimizde eksik bırakılmış bir nokta. Aslında doğru beslenmek adına yaptığımız yiyecek seçimlerinin sağlığa faydalı olmasının sebebi, bu yiyeceklerin vücudun alkali düzeyini artırmasıdır. Bu vurgu daha önce yapılmamıştı, alkali diyetle son taşı da yerine koyuyoruz. Bunu kontrol etmek için ne yapmak gerekiyor? Vücuttaki asit yükünü artıran, asitli yiyeceklerdir. Hayvansal gıdalar, işlenmiş ürünler, unlular, şekerlemeler, kızartmalar, soslar, kolalı, şekerli içecekler, cipsler, doymuş yağlı besinler… Sağlığa zararlı olduğunu bildiğimiz bu yiyeceklerin niçin zararlı olduklarını öğrenmiş olduk. Zararlılar; çünkü vücuttaki asit oranını artırıyorlar. Alkali yapan besinler ise zaten sağlıklı olduğunu bildiğimiz, sebzeler, meyveler, tohumlar, baharatlar, baklagiller, iyi yağlar, alkali su gibi besinler…

Alkali diyette prensip, asit yapan yiyecekleri, alkali yapanların üçte birinden fazla tüketmemek üzerine kuruludur. İlk etapta nelerden yola çıkıyorsunuz? Burada kişiye özel olan, alkali yapan vitamin mineral takviyelerinin belirlenmesidir. Checkup testleri yapılır, hastanın hikayesi dinlenir, sonuçlara göre beslenme ve takviye reçetelendirmesi yapılır. Aslında hedef kilo vermek değil, bel bölgesi yağlanmasını gidermek, insülin direnci ve hipoglisemiyi düzeltmek, barsak şikayetleri, hazımsızlık gibi rahatsızlıkları hafifletmek üzerine yoğunlaşırım. Yaptığım uygulama diyetten çok bir anti-aging uygulamasıdır. “Aşırı asitlenme farkında olmadığımız en büyük gizli tehlikedir,” diyorsunuz. Bundan nasıl haberdar olabiliriz? Bunun için ne yapmalıyız? Haberdar olmak için belki küçük ipuçları verebilirim. Mesela sabah idrarının koyu ve kokulu olması bir gün öncesinde yeterince alkali besin almadığımız ve su içmediğimizin göstergesidir. Böyle durumlarda idrar koyudur çünkü içinde daha çok asit vardır. Aynı şekilde ter kokusu veya kabızlık benzer bir durumu işaret eder. Bunu dengelemek zor mudur? Ortalama ne kadar vaktimizi alır? Alkali olmaya hemen başlanabilir. Basit ve en kolay yol su içmek, onun da alkali olanını tercih etmektir. Suyun pH’ına bakmalıyız. Alkali damlalar, alkali su iyonizerleri suyu alkali yapar. En basiti suya karbonat katmaktır. Yine sebze suyu ve çiğ sebze salatası alkali bakımından zengindir. Her gün mutlaka çiğ sebze meyve yenmelidir. Alkali almaya başlanan ilk günün daha sabahında idrar rengi açılacak, vücut alkali olmaya başlayacaktır.

Alkali nedir? Alkali kelimesi, ilk olarak, bitki küllerinden elde edilebilen sodyum ve potasyum oksitlerini ifade etmek için kullanılmış. Vücudumuzdaki hücresel aktivite asit yaratır ve bu hücrenin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli olan enerjiyi verir. Her hücre hafif alkalidir ve kendi solunumunu kendi yaparak, atık salgılar. Gittikçe asidik olmaya başladığımız zaman, vücut yaşamsal organlara giren asitlerin yaratacağı hasarı önlemek için savunma mekanizmalarını çalıştırmaya ve asidin yağ hücrelerinde depolanmasını sağlar. Vücut aşırı asidik olmamak için yağ üretir ve bunları yaşamsal organlardan uzak yerlerde paketleyerek depolar. Bu da vücuttaki sağlıksız yağlanmanın işaretidir. Vücudun yüzde 72’si sudur. Su, hücrelerin içinde, damarlarda hatta kemiklerin içinde bile vardır. pH, asit-alkali ölçüm birimidir. 7’nin üstü değerdeki sıvılar alkalidir. Mesela kanımız 7.35-7.45 gibi bir alkali değere sahiptir.

74 kısa kısa

75

Vestel Sabiha Gökçen’i akıllı ekranlarla donattı Dost teknoloji Vestel, interaktif akıllı ekranlar teknolojisini Sabiha Gökçen Havaalanı’na taşıyarak “Smart Center” görüntü alışverişi teknolojisini yolcularla buluşturdu.

V

estel 3D Smart TV ve Vestel Smart Tablet’i birbiriyle konuşturan Smart Center sayesinde kullanıcılar bu teknolojinin sunduğu tüm multimedya özellikleri birebir deneyimleme fırsatı buluyor. Kullanıcılara Vestel Smart Tablet’in sunduğu geniş lokal uygulama seçenekleri, ücretsiz içerikler

ve oyunlar hakkında da bilgi veriliyor. Böylece yolcuların ve yolcu yakınlarının keyifli vakit geçirmeleri amaçlanıyor. Vestel Smart Center deneyim alanını ziyaret eden herkese Vestel mağazaları ve Vestel E-Mağaza’da geçerli olmak üzere yüzde 10 indirim kuponu veriliyor.

Vestel’den bilim ve eğlenceye destek

Müşteri memnuniyetinde bir ilk

D

Vestel, müşteri memnuniyetinde yeni bir dönem başlatıyor. Vestel’de satış sonrası hizmetler, Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne emanet...

ost teknoloji Vestel, bilime ve kültüre sunduğu desteği Avrupa Bilim ve Eğlence Günü’nün sponsorluğunu üstlenerek sürdürdü. “Bilimle Eğlen, Bilimi Sev ve Bilimi Yaşa” isimli proje kapsamında düzenlenen Avrupa Bilim ve Eğlence Günü, Avrupa’nın 284 şehrinde eş zamanlı olarak İzmir Uluslararası Fuarı’nda organize edildi. Ücretsiz ve herkese açık olan organizasyonda seminerlerden yarışmalara, gösterilerden atölyelere birçok farklı başlıkta etkinlik yer aldı. Etkinliğe katıldığı tarihte Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı görevini yürüten Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, Vestel’in “Bilim ve teknolojiyle dost” yaklaşımının hayata geçirildiği bir projenin daha yanında yer almaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.

D

ost teknoloji Vestel, satış sonrası süreçte sunduğu hizmet kalitesini daha da yükseltmek ve standardize etmek amacıyla Vestel Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nü kurdu. Böylece sektörde bir ilke imza atan Vestel, yeni Genel Müdürlük birimi sayesinde üretim, teknoloji ve satış konularında sunduğu eksiksiz hizmeti satış sonrası hizmetlere de taşımayı ve yüzde 100 müşteri memnuniyeti elde etmeyi amaçlıyor. Yeni kurulan Genel Müdürlüğün başına Tarkan Tekcan atandı. Organizasyonel değişiklikle ilgili olarak açıklamada bulunan Tekcan, Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün marka ve tüketici arasındaki ilişkiyi güçlendirme ve müşteri memnuniyetini değerlendirme konularında Vestel’e farklı bir perspektif katacağını ifade etti. Yeni yapının en önemli sorumlu-

luğunun, Vestel’in müşteri memnuniyeti konusundaki hedef ve çalışmalarını tüm çalışanlara anlatmak ve bu sayede ortak bir dil ve kültür oluşturmak olduğunu söyleyen Tekcan, bu sayede tüketici memnuniyeti konusunda sürdürülebilir bir başarı seviyesine ulaşmayı amaçladıklarını, sunacakları hizmetlerle tüketici ile kurulan duygusal bağı güçlendirmeyi istediklerini söyledi. Tekcan, sözlerine şöyle devam etti: “Genel Müdürlük kapsamında iki ana birimimiz olacak; biri müşterilerimizle direk temasta bulunan saha ekiplerimiz, merkez servislerimiz ve çağrı merkezinden oluşurken, diğer birim ise bu ekiplere destek veren teknik, lojistik, eğitim, kalite, bilgi teknolojileri, iş geliştirme takımlarından oluşacak. Vestel Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kurulmasıyla birlikte, mesai dışı saatlerde de randevu, acil nöbetçi

servis gibi hizmetleri tüketicilerimize sunacağız. İlk başta belirli bölgelerde hizmet vermeye başlayacak bu projeyi zaman içerisinde ülke geneline yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Tüketicilerimize Vestel’in dost teknoloji vaadi çerçevesinde ‘hızlı, akıllı ve dost’ hizmetlerimizi sunacağız.” Vestel’den çat-kapı “müşteri memnuniyet ziyaretleri” Vestel Müşteri Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün telefon haricindeki iletişim kanallarından da aktif yararlanacağını belirten Tekcan, sosyal medyayı daha etkin kullanarak, müşterilere kendilerine özel geliştirilmiş hizmetler sunacaklarını ifade etti. Bu hizmetlerden ilki; son bir aydır pilot uygulaması yürütülen “Müşteri Memnuniyet Ziyaretleri”. Vestel, bu ziyaretlerle müşterilerde memnuniyetsizlik yaratan durumları öğrenerek, teker teker ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Tarkan Tekcan

76 kısa kısa

77

Zorlu Center’a Hollanda’dan ziyaret

Berlin Filarmoni Orkestrası İzmir’de

H

ollanda’nın Rotterdam şehrinden gelen 35 kişilik bir grup, Kasım 2012’de Zorlu Center’ı ziyaret etti. Ziyaretçiler, Hollanda’nın mimari, proje yönetimi, gayrimenkul geliştirme, tesis işletme, finansal servisler gibi alanlarda faaliyet gösteren önde gelen firmaların CEO ve direktör seviyesindeki temsilcilerinden oluşuyordu.

D

ost teknoloji Vestel, İzmir Festivali’nin özel etkinliği olan Efes Antik Tiyatro’da gerçekleştirilen “Berlin Filarmoni Orkestrası” konserinin destekçileri arasında yer aldı. Günümüzün en önemli klasik müzik oluşumlarından birinin İzmir’de konser vermesinden onur duyduklarını belirten Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, “Bu tür değerli projelere desteğimizle Vestel’in “sanatla dost teknoloji” iddiası güçleniyor” dedi. Yüngül, “İzmir’de sponsorluğunu üstlendiğimiz etkinlikler sayesinde içinden çıkıp geliştiğimiz Ege coğrafyasına olan şükran borcumuzu bir nebze de olsa ödeyebildiğimizi düşünüyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Rotterdam şehir idaresinin bir inisiyatifi olan “Platform Marktsector” çatısı altında gerçekleşen ziyarette, katılımcılara Türk gayrimenkul piyasası, Zorlu Grubu ve Zorlu Center hakkında bir sunum yapıldı.

Minsk ve Girne’deydik

T

aç ve Linens bayileri 19-22 Kasım tarihleri arasında Belarus’un başkenti Minsk’e düzenlenen bayi gezisinde bir araya geldiler. Tarihi ve kültürel dokusunu muhafaza eden Minsk kentinde konaklayan bayiler, şehrin gizemli yerlerini keşfettiler.

1-4 Kasım tarihlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne düzenlenen Taç bayi gezisinin katılımcıları ise adanın en gelişmiş kentlerinden Girne’de konakladılar. Görülmeye değer tarihi ve doğal güzelliklere sahip kente hayran kalan bayiler, keyif dolu bir yolculuğun ardından Türkiye’ye döndüler.

Ziyaretçiler özellikle Zorlu Center video filminden etkilenerek, mimari ve işletme detaylarıyla ilgili birçok soru yönelttiler.

İzmir Dünya Proje Yönetimi etkinliği

İ

zmir’de Proje Yönetimi’nin tanıtılması ve kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla bu yıl 2. defa düzenlenen “İzmir’de Dünya Proje Yönetimi” etkinliği kapsamında Zorlu Center Proje Direktörü Seha Tekinalp ve Zorlu Center Proje Ana Yüklenicisi Aktürk Yapı Genel Müdürü İsmet Ergül, “İmkansızı Başaran Proje: Zorlu Center-Proje Yönetimi Deneyimlerini Paylaşıyor” konusuyla ana konuşmacılar olarak katıldılar. Beklenenin üzerinde katılımın gerçekleş-

tiği bu etkinlik, FMB Mimarlık-İnşaat, Ölçen Mimarlık ve Er-Uz Yapı sponsorluğunda düzenlendi. Başta İstanbul Proje Yönetim Derneği olmak üzere, İzmir Ekonomi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi ve Ege İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi etkinliği destekleyen kuruluşlar arasında yer aldı. Zorlu Center hakkında katılımcıları bilgilendiren Seha Tekinalp ve İsmet Ergül, gelen soruları da yanıtladılar.

Zorlu Gayrimenkul ile 5 yıldır çalışanlara plaket

Z

orlu Grubu’nun “Yapacaksan en iyisini yap” ilkesini benimseyerek, gayrimenkul alanında dünyaya örnek olacak projeler geliştirmek amacıyla kurduğu Zorlu Gayrimenkul, yeni yılı coşkuyla kutladı. 2013 yılında Zorlu Center’ın açılışına hazırlanan Zorlu Gayrimenkul’de, 5. yılını dolduran 15 personele de plaket takdim edildi. Plaketler, Zorlu Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu, Zorlu Gayrimenkul Grubu Başkanı Mesut Pektaş ve Zorlu Holding İnsan Kaynakları Koordinatörü İbrahim İnceçam tarafından verildi. Emre Zorlu; Zorlu Gayrimenkul’ün kuruluşundan itibaren yola çıkılan ve devamında aralarına katılan arkadaşların özverili çalışmalarıyla bugün Türkiye’nin en başarılı gayrimenkul projelerine imza attıklarını belirtti ve uzun yıllar birlikte çalışma temennisinde bulundu.

Zorlu Tekstil Grubu’na tasarım ödülleri

Z

orlu Tekstil Grubu, Türkiye’de ayakkabıdan kırtasiyeye, oyuncaktan kitaplarına kadar çok sayıda Sponge Bob ve Barbie karakterlerinin ürünlerini üreten firmalar arasında yer alıyor. Sponge Bob ve Barbie karakterlerinin Türkiye distribütörü Gamma Medya’nın her karakter için ayrı ayrı düzenlediği iki yarışmayla bu firmalar arasından Zorlu Tekstil Grubu iki birincilik ödülüyle öne çıktı. “2012 Sponge Bob En İyi Tasarım Ödülü” ve “2012 Barbie En İyi Tasarım Ödülü” Zorlu Tekstil Grubu’nun oldu. Yarışma Sponge Bob ürünlerini üreten 36 firma ve Barbie ürünlerini üreten 40 firma arasında yapıldı. Barbie Tasarım Ödül Töreni 6 Aralık 2012 tarihinde İstanbul Marriott Hotel Asia’da düzenlendi. Sponge Bob Tasarım Ödül Töreni 14 Kasım 2012 tarihinde Wow Otel Convention Center’da yapıldı.

78 gökyüzünün getirdikleri

79

Hangi burç nasıl giyinmeli? Burçlar sadece sosyal ve iş hayatımızı değil kişisel zevklerimizi de etkiliyor. Moda da bu zevklerin başında geliyor. İşte burçlara göre giyim kuşamın kodları…

Koç: Koç kadını, giyimiyle de öncü olmayı ve dikkat çekmeyi

da fazlasıyla önem verir, hatta bunu abartabilirler. Baştan

sever. İddialı kıyafetleri, yine iddialı aksesuarlarla tamamla-

aşağıya aynı renk giyinmiş bir kadın görürseniz o muhteme-

maktan hoşlanırlar. İki ya da üç tane kolyeyi bir arada takan

len terazi burcudur.

bir kadın gördüğünüzde büyük ihtimalle o bir koç kadınıdır. Akrep: Siyaha düşkünlükleriyle bilinen Akrep kadınları, Boğa: Boğa kadınları, bir davete giderken büyük ihtimalle

gizemli giyinmeyi severler. Vücut hatlarını öne çıkaran giy-

kendilerini bile deli ederler. Aynanın karşısında dakikalar

sileri tercih ederler ve böylesi dişi modeller içerisinde bile

geçirebilecek olan boğa kadını, sonunda vücut hatlarını çok

oldukça maskülen durmayı başarırlar. Simsiyah bir giyside

belli etmeyen, bol bir giyside karar kılabilir.

derin bir yırtmaç ya da iddialı bir göğüs dekoltesi görürseniz bilin ki onun sahibi bir Akrep kadınıdır.

İkizler: İkizler kadını, özel bir davete hazırlanırken en az beş altı tane elbise dener. Aynada kendisini mükemmel görmek

Yay: Radikal ve renkli kişiliklerine uygun kıyafetleri tercih

istemesine karşın risk almayı sever; giyim konusunda çok

ederler. Çoğu kadın kıyafetini renkli aksesuarlarla tamam-

cesurdur. İddialı ve gösterişli kıyafetleri rahatlıkla giyer.

larken Yay kadını saçlarını mora boyatarak aynı etkiyi yaratmaya çalışabilir. Dikkat çekmek onlar için önemli değildir,

Yengeç: Duygusal Yengeç kadınları genellikle pastel tonları

fakat ne yaparlarsa yapsınlar mutlaka bütün gözler onların

seçer. Uçuşan elbiseler tam onlara göredir. Giyim konusun-

cesaret isteyen kıyafetlerinde olur.

da da romantizm akımını benimser ve kadınsı şalları, ipek

KOÇ

TERAZİ

Yılın ilk ayları kazanç ve duygusal anlamda sizi mutlu edecek. Mart ayında

Yılın ilk yarısı isteklerinizi hayata geçirmeniz için son derece uygun bir dö-

tüm ailenin de içinde olduğu bir karar alabilirsiniz. Bu karar sizi ve çevrenizi

nem olacak. Eğitim hayatı devam edenler içinse çok başarılı bir yıl sizleri

memnun edecek. 2013 yılı eğitim hayatı devem edenler için de geçmiş dö-

bekliyor. Yeni yerler görme isteğinizin artacağı yılın ilk yarısında tatil plan-

nemlere göre daha başarılı bir yıl olacak.

ları bolca olacak.

BOĞA

AKREP

Bir yıllık süreç aşkta ve her türlü durumda şanslı olacağınız bir yıl. Hayat-

İçinizde güçlü biçimde hissettiğiniz başkaldırı ve farklı bir şey yapabilme

tan zevk alıp, aşktan yana mutluluk duyacağınız ve her türlü şans oyununda

gücüyle hayatınızı daha heyecanlı kılacak ve şimdiye kadar tutsak kaldığı-

büyük kazançlar elde edebilirsiniz. Çevrenizdekilere karşı ketum ve kapalı

nız şeylerden kurtulacaksınız. Hiç kuşkusuz bu yenilikler özellikle iş haya-

olacaksınız. Sırlarınızı paylaşmaktan hoşlanmayacaksınız.

tınızda önemli başlangıçlara işaret ediyor.

İKİZLER

YAY

Düşündüğünüz birçok şeyi gerçekleştireceğiniz bir yıl sizi bekliyor. Tüm yıl

Bazılarınız eğitim alabilir, yabancı kültürlerle tanışabilir ve kısa yolculuklara

boyunca önsezileriniz güçlü olacak. Duygusal ve maddi konularda hislerini-

çıkabilir. Yıl boyunca oldukça yoğun olacak ve sürekli koşturacaksınız. Baştan

ze güvenin. Bu yıl paradan yana probleminizin pek olmayacak ancak ekono-

söylemekte fayda var: İkili ilişkilerdeki tutarsızlıklara, o sıkıntılı tartışmalara

mik durumunuzu büyük risklerden koruyun.

karşın iş hayatında oldukça başarılı bol kazançlı bir dönem geçireceksiniz.

YENGEÇ

OĞLAK

Yeni başlangıçlar yapmaya ve eskiyi temizlemeye uygun durumdasınız. İlgi-

Karamsar olmanıza neden olacak gelişmeler yaşanabilir ancak geçici bir

lendiğiniz her alanda yeni bir sayfa açılabilir. Çok çabuk tepki vermeniz ve

dönem olduğunu unutmayın. Arkadaşlar arasında, bir toplantıda veya ko-

kumaşları, saten ya da ipek elbiseleri tercih ederler. Akse-

Oğlak: Klasik giyinmeyi tercih ederler. Çoğunlukla döpiyes

geçerli çözümler bulmak zorunda olacağınız olaylarla karşılaşmanız olası.

nuşmada sizi yanlış yönlendirmeleri ve karamsar kararlar almanıza sebep

suar kullanmaya meraklıdırlar.

ya da pantolon-ceket tarzı kombinasyonları çılgın aksesuar-

Sabırlı ve dikkatli olun.

olmaları mümkün. Bir hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz ama sabırlı olun.

ASLAN

KOVA

larla renklendirmeye yönelirler. Akıllı alışveriş konusunda Aslan: Kendilerini her zaman en şık görmek isteyen Aslan

fazlasıyla hünerlidirler. Alışverişte onlar için fiyat değil, ka-

kadınları, abartılı giysileri, lame renkleri, parlak kumaşları

lite önemlidir.

severler. Dikkat çekmedikleri bir ortamda olmaktansa, öyle-

Ailenizle ilgili konulara yoğunlaşmak durumunda kalabilirsiniz. Sosyal ha-

Yıl boyunca şansınız yüksek, sosyal hayatınız renkli ve iş yaşamında istek-

si bir ortama girmemeyi tercih eden aslan kadınları, partinin

Kova: Havai kova burcu kadını için önemli olan rahat olmak-

yatla ilgili ise güzel gelişmeler sizi bekliyor. İş yaşamınızda meydana gelen

lerinizin gerçekleşecek. Yolunda gitmeyen işlerinizle ilgili karamsar duy-

mutlaka en şıkları olmak isterler.

tır. Her an aksiyon olacakmış gibi rahat giyinmelidir. Mo-

gelişmeler, ev hayatınızı düzene koyabilir. Yeni bir yere taşınmak, ailenizle

gular içine girebilirsiniz. Bunun geçici olduğunu unutmayın. Hiç kimse ve

notonluktan nefret eden kova kadınları, sıkıcı giysilere hiç

ilgili konularda da yeni kararlar almak durumunda kalabilirsiniz.

hiçbir şeyin huzurunuzu kaçırmasına izin vermeyin.

BAŞAK

BALIK

veremezler. Spor giyimi tercih eder gibi görünseler de kla-

nemde aileniz sizin en büyük destekçiniz olacak. Ters giden iş ortamındaki

diğer zamanlara göre çok daha ön plana çıktığı, önünüze çıkan engelleri

sik giyindiklerinde parlak kumaşlardan çekinmezler. Başka-

stresinizi evinize yansıtmayın. Yılın ikinci yarısı çok daha farklı olacak. Kari-

kolayca aştığınız, barış, güzellik ve estetik duygunuzun yüksek olduğu

larının görüşleri onlar için çok önemlidir.

yerinizde çok daha istikrarlı olabileceğiniz koşullar oluşacak.

yepyeni bir dönem olacak.

Başak: Başak kadını, kıyafet seçme konusunda oldukça

katlanamaz. Alışverişe fazla zaman vermeyi sevmezler.

titizdir. Hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmaz. Hanım hanımcık giyinmeyi tercih eder, fazla dekolteden kaçınır. Şık bir kıyafetin bile rahat olabileceğini en iyi onlar kanıtlar. Terazi: Fazla iddialı olmayan renklerde, iddialı kesimler tam onlara göredir. Terazi kadınları giysilerinde renk uyumuna

Balık: Balık burcu kadınları alışverişlerinde kararsız ve kendine güvensizdir. Hangi kıyafeti alacaklarına bir türlü karar

Sizi sıkan ve rahatsız eden durumlar sıkıcı boyuta ulaşabilir. Ancak bu dö-

Etrafınıza uyum sağlamak, zevk ve konfor içinde yaşamak ihtiyacınızın

81

80 kültür-sanat

Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni Yazar: Nazım Hikmet Ran Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Nazım Hikmet’in seçme şiirlerinden oluşan “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni”, kitap ve birlikte verilen 4 CD ekinden oluşuyor. CD’lerde sanatçı Genco Erkal’ın sesinden dinleyeceğimiz 91 Nazım şiiri, şairin bütün kitaplarından, şiir serüveninin gelişmesini de gözeten, sevda, hasret ve siyasi şiirlerinden dengeli bir seçim yapılarak hazırlandı. Kitaptaki Nazım Hikmet şiirlerinden bazıları ise şöyle: Hasret, Sesini Kaybeden Şehir, Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri, Karıma Mektup, Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni, Ceviz Ağacı.

Işığın Yansıması Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım

Ben, El Fakir-Ül-Hakir Sinan Yazar: Mehmet Coral Yayınevi: Doğan Kitap

Küçük İnsanlardan Büyük Sorular Derleyen: Gemma Elwin Harris Yayınevi: Domingo Yayınevi

Dünyanın Ucundaki Fener Yazar: Jules Verne Yayınevi: İthaki Yayınları

Mimar Sinan’ın romanı... Uygarlık tarihimizin belki de en büyük sanatçısını, yaşadığı yüzyılın bütün olaylarını, su katılmamış gerçekliği içinde okuyacaksınız. Mimar Sinan’ın türbesindeki çifte zambak figürünün sırrı nedir? Mihrimah Sultan Camii’ni imzasının formunda mı tasarlamıştı? Mehmet Coral, gönlündeki ve zihnindeki Mimar Sinan’ı yeniden yorumluyor. Ben, El Fakir-ül-Hakir Sinan, o meşhur yüzyılın ve o muhteşem sanatçının hikayesinin oya gibi işlendiği benzersiz bir roman.

Çocuklar en iyi oldukları şeyi yaptılar ve yetişkinleri şaşkına çeviren akıl ve hayal gücü dolu sorularını sıraladılar: Deniz neden tuzludur? Neden kendimi gıdıklayamıyorum? Uzay ne kadar uzak? Neden bazı insanlar kötüdür? Ve daha onlarca soru... Dünyaca ünlü bilim insanları, sanatçılar da sanki kendi çocuklarına anlatırmış gibi basit ve keyifli bir dille yanıtladılar: Alain De Botton, Richard Dawkins, Noam Chomsky, Philippa Gregory, David Eagleman, Sir David Attenborough, A. C. Grayling ve daha onlarca hayli mühim insan.

Mor ve Ötesi

Michael Jackson The Immortal World Tour-Cirque Du Soleil

Güneşi Beklerken

Dünyanın Ucundaki Fener’de Jules Verne, Dünya’nın güney ucunda ıssız bir adadaki bir fenerin çevresinde gelişen olayları anlatıyor. Azgın dalgalar ve korkunç kayalıkların yol açtığı gemi kazılarını önlemek için inşa edilen fenere üç bekçi bırakılır. Bu üç bekçinin adı Vasquez, Felipe ve Moriz’dir. Ama bekçiler kendilerini bekleyen tehlikeden habersizdirler. Korsanlar, batan gemiler, kudurmuş bir deniz, fırtınalar, gelgitle umut ve mücadele Jules Verne’in bu romanındaki başkahramanları...

Kayıp Deniz Yazar: Özcan Yüksek Yayınevi: Doğan Kitap

“Bana sorarsan ey bahtı güzel okur; aşk arayandır! Çünkü arayan, aşkını bulunca, asıl o zaman, tek olacağını hissedecektir. Sevgilisine, “Ben senim” diyecektir. Aşk, biz doğarken yitirilmiş ötekini bulmaktır. Nerede teki yitirilmiş pabuç öyküsünü işitirsen, ona kulak ver; çünkü sana, hiçbir fikri zorla dayatmadan, yalnızca gizemler tülünün ardına sakladığı aşkın sırrını fısıldıyordur.” Hakikatçi ve Cinistan’la Binbir Gece Masalları’nın peşine düşen Özcan Yüksek, okurları, bizzat masalların içine girmeyi başaran Korkut Can’la tanıştırıyor.

Eğlenceli Bilgi Nasıl Çizilir? Yazar: Tony de Saulles Yayınevi: Timaş Yayınları

Eğlenceli bilgi kitaplarındaki birbirinden komik karikatürlerin çizeri Tony De Saulles bu kez kendi kitabında çizim yapmanın sırlarını paylaşıyor ve adım adım karikatür çizmeyi öğretiyor. Bu kitapla bir yandan eğlenirken diğer yandan kendi kötü adamlarınızı, korkunç dinozorlarınızı, sıska uzaylılarınızı çizebilecek hatta kendi mizah dergilerinizi çıkarabileceksiniz. Herkesin gülmekten karnını ağrıtan çizimler yapmak isteyenler için bu kitap paha biçilemez bir rehber olacak.

Yüz Yüze 100 Yüz Yazar: Kolektif Yayınevi: Toplum Gönüllüleri (TOG)

TOG, 10. yılında yayımladığı bu kitapta eğitim, girişimcilik, medya, sanat, spor gibi alanlarda fark yaratan isimleri Toplum Gönüllüsü gençlerle buluşturuyor. Arzu Kaprol, Aynur Doğan, Berkun Oya, Cem Mansur, Erdil Yaşaroğlu, Gülse Birsel, Hasan Saltık, İshak Alaton, Ömer Madra, Şafak Pavey, Yaşar Kemal, Yavuz Turgul, Yeşim Ustaoğlu gibi önemli isimleri bir araya getiren kitaptan elde edilen gelirin tamamı Toplum Gönüllüsü gençlerin sosyal sorumluluk eğitimlerine aktarılacak.

Muhteşem Okyanus 3D Yönetmen: Benjamin Eicher, Timo Joh. Mayer

Popun kralı Michael Jackson efsanesi ve dünyanın en büyük gösteri topluluğu bir arada! 15-16-17 Mart’ta toplam 5 şovla Ülker Sports Arena’da!

Şiirleri rock müziğe uyarlayarak 25 yılı aşkın bir süredir özgün bir kulvarda ilerleyen Işığın Yansıması, 10 yıllık aradan sonra “Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım” adını taşıyan beşinci albümünü çıkardı. Grubun yeni albümünde Afşar Timuçin, Nazım Hikmet, Orhan Veli Kanık, Özcan Yurdalan ve Paul Éluard gibi şairlerin dizeleri rock motifleriyle buluşuyor. Albüme ismini veren şarkı, Mevlana’nın ölümsüz dizelerini grubun kendine özgü müziğiyle bir araya getiriyor.

“Güneşi Beklerken” albümünde 12 yeni Mor ve Ötesi şarkısı var. Albümdeki 12 şarkının 10’unun söz ve müziği Harun Tekin’e, iki şarkı ise Burak Güven’e ait. Albümde klasik Mor ve Ötesi şarkıların yanı sıra, sürpriz parçalar da var. Rakun Müzik’ten çıkan ve Prodüktörlüğünü Serdar Ateşer’in yaptığı ‘Güneşi Beklerken’; Kerem Kabadayı, Burak Güven, Kerem Özyeğen ve Harun Tekin’den oluşan Mor ve Ötesi’nin uzun süre üzerinde çalıştığı Güneşi Beklerken grubun 12. albümü.

M

odern gösteri dünyasının en ünlü sahne sanatları yönetmeni Jamie King tarafından senaryolaştırılan ve yönetilen Michael Jackson The Immortal World Tour gösterisi heyecan dolu görsel ve sanatsal heyecanın yaşandığı eşsiz bir müzikal ve dans gösterisi. MJ efsanesi devam ediyor Pop’un Kralı’nın yaratıcı dahi ruhunu, ilham kaynağı olmuş müzikleri, dansları ve şovlarıyla yepyeni bir forma sokan gösteri, Jackson’ın müzik ve gösteri dünyasına

bıraktığı mirası yeni jenerasyonlara aktarmayı başarıyor. Farklı dans stillerinin, akrobatik hareketlerin ve her sahnede farklı senaryoların işlendiği bu unutulmayacak performansta seyirciyi Michael Jackson’ın büyülü dünyasına davet ediyor. Cirque Du Soleil dansçılarının nefes kesici yeteneklerinin müzikal ve akrobasi ile birleştiği bu görsel şölende Michael Jackson’ın hayranlarına yıllar yılı aktardığı sevgi, barış ve birlik mesajı başarılı bir şekilde aktarılıyor.

Oturma odanızda yüzen balıklar sizi hayrete düşürecek! Görkemli manta vatozunun yanı sıra mürekkep balıklarını ve ahtapotları çok yakından görecek, oturduğunuz koltukta yunuslar ve deniz kaplumbağalarının ziyaretiyle karşılaşacaksınız. Okyanusun derinliklerine dalacak ve kurt yılan balığından dev Pasifik ahtapotuna kadar sualtı dünyasının eşsiz, tehlikeli ve çok renkli yaratıklarını keşfedeceksiniz. Belgesel, stereoskopik üç boyutlu görüntüsüyle, nefes kesen bir deneyim yaşatacak.

Ardından Yıllar Geçti Yazar: Hıfzı Topuz Yayınevi: Remzi Kitapevi

Hıfzı Topuz’un 90 yıllık yaşamına bir armağan… Hıfzı Topuz için Galatasaray Lisesi’nde başlayan öğrenim, İstanbul ve Strasbourg hukuk fakültelerinde devam etti. Sonra gazetecilik, ünlülerle tanışma ve yakın diyaloglar... Ardından Paris... Unesco’daki görev nedeniyle Latin Amerika’da ve özellikle Kara Afrika’da iletişim uzmanlığı... Ardından İstanbul’a dönüş ve biyografik roman yazarlığı... İşte Ardından Yıllar Geçti, böylesi bir tanıklık ve renkli bir yaşam öyküsü...

Paris’te Gece Yarısı Yönetmen: Woody Allen Oyuncular: Owen Wilson, Rachel McAdams, Michael Sheen

Sonbaharda evlenecek olan Amerikalı nişanlı çift Gil ve Inez, Inez’in babasının iş gereği Paris’e gelmesini fırsat bilip, küçük bir tatil için bu gözde Avrupa şehrinin yolunu tutarlar. Başta her şey eğlence dolu bir Avrupa kentini gezmekten ibaretken, özellikle damat adayı Gil’in Paris caddelerinde gece yarısı yaşadığı maceralar sadece onun değil tüm ailenin hayatını değiştirecektir. Filmde Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Salvador Dali gibi büyük isimlere rastlamaktan da keyif alacaksınız...

View more...

Comments

Copyright � 2017 SILO Inc.